Söylesene bu bir yalan
Ağarmış olamaz tepemdeki saçlar
Oysa hala yaşanmamış yılların hasretindeyim
Oysa ben
Arsenik tadı hüzünlerin, iyileşmeyen yaraların
İzini sürmekteyim
Şimdi kızacaksın biliyorum
Tütünü çoğalttım biraz , kahveyi de
Gerçeğe uyanacağım diye geceleri uyumuyorum
Yalana sarılıp, öylece yatıyorum
Ağlarsam nağmerdim
Zamanın boynunda mağrur bir gerdanlık çocukluğum
Kulağımda çamurlu misket şakırtıları
Bu arada sen öldün, biliyor musun
Köşede birkaç kadın, birkaç erkek
Az sonra daldıkları dedikodudan başlarını kaldıracaklar
Kim ölmüş, kimin bu cenaze
Bir hazan gecesiydi işte, kasımın bilmem kaçı
Soğuktu yani , çok soğuk
İçerde keskin bir kasımpatı kokusu
Sevmiyorum o yüzden kasımpatıları
Sevmiyorum dediğime bakma
Bunlar hep sitemden
Haberin var mı , öldün sen
Ben ağlamadım
Ağlasam başkaları da ağlayacaktı
Buna dayanamam bilirsin
Ben seccade başı ağıtlara sığındım
Ne çok bulut kovaladım
Ardındaki güneşe dokunabilmek için
Güzel günler yalanına ne çok inandım
Bilmezsin sen , bilme zaten
Rağmenlere sığınıp elif gibi durmayı
Titreyen dizlerimle yol almayı
Bilmezsin, bilme bence
Bir de kederli ölüler varmış arafta bekleyen
Sanırım arafta bekliyorum
Ölü müyüm ben
Yokluyorum garabet bedenimi
Hayır, henüz değil
Öldün sen, biliyor musun
Bir sonbahar gecesiydi, soğuk çok soğuk
Kayıt Tarihi : 21.2.2022 23:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kendi hayatımda yaşadığım bir kayıptan etkilendim.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!