Arafilboyu Destanı Şiiri - İsmail Hayal

İsmail Hayal
45

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Arafilboyu Destanı

Bir uzunca destanı yazayım dostlar size,
Anılarda gözyaşı öyle başlayım söze.

İşte Arafilboyu ömrümün özel yanı,
Bu destanı oku ve özünü güzel tanı.

Demirören İşkilas Gümüşhane ilinden,
Yoksulluk başa bela neler çektik elinden.

Rahmetli Kör Fayık'ın çift kabin arabası,
Ve Arafilboyu'nda hamalı marabası.

Boztepe eteğinde biri üstüne evler,
Düşlerde yedi başlı ateş tüküren devler.

Her biri bir köşede daracık evler yaslı,
Saçları kardan beyaz ninem epeyce yaşlı

Babam Hoca Ahmet'in yorgun kadife sesi,
Anam Halime Sultan can verirdi nefesi.

Elli basamak yokuş hepsi yosun bağlamış,
On iki Eylül görmüş ölenlere ağlamış.

Amcam Recep Hayal'ın kırık tahta semeri,
Şavrole Şaban Abim deri ceket kemeri.

Köfteci Basri Aga kolundaydı sepeti,
Sümer Sinema önü oradaydı kısmeti.

Kiracımız Münire ablamın nurlu yüzü,
Fikriye Teyzemizin baldan tatlıydı sözü.

Çolağın fırınında karne ekmek beklerdik,
Maşatlık okulunda günü güne eklerdik.

Bir sarhoş narasıyla haramiydi geceler,
Uykumuzu bölerdi küfür dolu heceler.

Garip Aga manavı elma armut üzümü,
Eski Erzurum yolu orda buldum özümü.

Bakkal Hüseyin Kurnaz durur köşe başında,
Mısır unu hamsiler lezzet ekmek aşında.

Osman Nuri Tonyalı müdür kısacık boyu,
İsmail öğretmenim Arsin Mesahor Köyü.

Emine Gürsoy, Zehra, Gülşen Sözen arkadaş,
Siyah önlük yakalık hepimiz sanki kardeş.

Ağır boya sandığı hem de boyumdan büyük,
Çoğu ekmek derdinde boynumuzda koca yük.

Mahallenin altında Fatih Aşıklar Parkı,
Hacı Anne Konağı pikapta hüzzam şarkı

Maşatlık yokuşunda bahçeler gül kokardı,
Zinnet Teyze bizlere güler yüzle bakardı.

Kitapçı Yaşar Soytürk Foto Yeşil yanında,
Tarhan Aygün kalkardı Meydan Suluhan'ında.

Mahallenin takımı Gençlerbirliği idi,
Çoğu yukarı yerli hep Gümüşhaneliydi.

Ayva satar bir teyze okulun bahçesinde,
Asalet kokar her şey İstanbul lehçesinde.

Arnavut taşlı sokak yosun kokulu yollar,
Ardımızda tükendi nerde koskoca yıllar.

Hacı Murat tezgâhı acep nereye gitti,
Hangi rüzgâr savurdu bu masal nasıl bitti.

Muhtar Metin semboldü Dobiç Ali ötede,
Dozer Cemil zirveydi Deli Bekir var bir de.

Battal Gazi filmleri yazlık sinema vardı,
Biletler karaborsa yer yerinden oynardı.

Rampanın ortasında Kambur berber var idi,
Dükkânı parfüm kokar hem üstelik dar idi.

Sağır balıkçı durur kahvelerin yanında,
Beyaz peynir domates sofra kurar anında.

Bordo mavi Trabzon her yıl şampiyon olur,
İstanbul saltanatı hem yerle yeksan olur.

Takoz kafayı çeker hamsi mezgit satardı,
Emperyal'de gezinir Ganita'da yatardı.

Kostok Ahmet dallarda elma erik peşinde,
Acep bilmem var mıdır Deli Zehra eşinde.

Boncuk Engin kurduyla muhteşem poz verirdi,
Aga Mıstık içerek günden güne erirdi.

Kont Fahrettin lacivert üstüne papyon çekmiş,
Ayhan Işık bıyığı bir de karizma ekmiş.

Başında eski kasket başımıza çökerdi,
Foto Nimet Ablamız siyah beyaz çekerdi.

Kırk merdiven aşağı uzun uzun bakardık,
Midye çıkarır yerdik âlemlere akardık.

Ülkücü İdris Hayal delikanlı adamdı,
Zindanlarda masumlar cezaları idamdı.

Bakkal Ali Rıza'nın gaz kokulu bakkalı,
Kızı Ümit abladan dayak yerdik okkalı.

Arafilboyu benim eksik olan bir yanım,
İlk gözümü açtığım içten içe isyanım.

Şimdi yeller esiyor enkaz oldu yıkıldı,
Albümdeki resimler birer birer yakıldı.

Hayalî coştu yine olan biteni yazdı,
Yaşadığımız hayat besbelli bize azdı.

İsmail Hayal
Kayıt Tarihi : 21.9.2020 21:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İsmail Hayal