Araf'tan Sırat'a Şiiri - Ozan Çağlar

Araf'tan Sırat'a

Gökyüzüne yükselir ellerim,
Uzanıp huzura
Bir parça indirmek için..
Güneş saklandığı yerden çıkar
Bulutlar yol verir aşka,
Ve sen inersin güneşin ışıklarıyla
Gökyüzünden/gönlüme..
Sıcağın sarar bedeni,
İki beden arasına kurulmuş
Gönül hamağında sallanır,
Kapayarak gözlerini, “sevinçlerim”.
Kirpiklerinde asılıp kalmışken,
O kahve gözlerinde boğulur,
Teslim ederim ömrümü;
Yemyeşil cennet bahçelerinde
Eller üzerinde taşınırken ben..
Kezzap sarısı saçların,
Dolanır da boynuma,
İntihar eder, infilak ederim,
Karışırım bedenine,
Yeryüzünü terk ederim.
Sonra bir el basar tetiğe,
Ve kuşlar yükselir,
Ve tedirgindir serçeler,
Ürkerek saklanıverir..
Derin bir sarsıntı,
Bir deprem, Bir çatlak,
Tarumar olur toprak..
Ve sen doğarsın topraktan,
Ve ışığıdır saçlarının,
Yeryüzünden;
Gökyüzüne yükselen!
Ağaçlar önünde eğilir,
Rüzgar selam durur
Başak sarısı saçlarına.
Bense yeryüzüne inmeni beklerim,
Gönlümün tüm üryan haliyle,
En korumasız halimle..
Yüzün eritir bedenimi, bilirsin yâr,
Bundan mı dönmezsin yüzünü?
Bundan mı sırt çevirirsin bekleyenine?
Kahve gözlerinde boğ,
Telvende sakla beni..!
Ve yağmurlar yağmalar,
Ve başaklar baş verir,
Ve güneş gününü serer önüne.
Sense sıcağını da alıp
terk edersin bu diyarı.
Gönül diyarı kurak,
Gönül diyarı sancılı,
Yıllar gider,
Sen gitmezsin akıldan.
Beynin sancısı yayılır,
Kahpe bir kanser gibi bedene..
Çaresiz sıkışır kalırsın araf’ta,
Akıl unutur sensizliği de,
Bu kez beden unutmaz.
Ve kuşlar göç eder bu diyardan
Sonra sen bir daha gelirsin aklıma..
Bir ah yükselir de arşa,
Yığılır cansız bedenim;
Karışır kara toprağa..
Ve yolculuk telaşı başlar,
“araf’tan, sırat’a”….

Ozan Çağlar
Kayıt Tarihi : 14.8.2012 16:36:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ozan Çağlar