'gel diyene...'
Senin efsunlaşan gözbebeklerinden düşen bu menzil kırık.
Yol, azledilmiş bir kralın kırık dökük kalbine benzer.
Yol aldatılmış,
Yol kırık.
Bir heyulâ inmişken akşamın çatlamış hüznüne,
Hüzün dediğin bir peygamber haritası.
Hangi el uzanır da tutar yeri göğü?
Pusatsız yolların bam telinden hangi şarkı duyulur?
Bir böceğin ıslaklığına müptela kılınmışken bir diğeri,
/Zamanın kozasından iplik iplik sökülen hangi hüzün?
Ki ipek böceği dahi ölgün/
Evimin kapısı her çalındığında silik izler bulaşır suratıma.
Gelen hiç kimsedir.
Bu yoksunluğun ihatasındayken içimin ülkesi,
Köleliğimin düşünden nemli özgürlükler edindim.
Gözlerim kırık.
Oysa çocuklar oyunlarında hürdür.
Ne vakit savaşlar olsa,
Bir dengenin yitim anında,
Önce canlarını terk ederler.
En sonra beyazlıklarını.
Bu kez kendi gövdelerinde oyunları hür.
/Sevmeyi her öğrendiğimde,
Doğunun tüm nehirleri ağlar, kabarır dünyanın bir yarısı/
Ağladıkça kalbimin maskesiz yüzleri,
Yüzüme hüzün bulaşır.
Kozasını ören bir peygamber böceği.
Kanamayı sokak insanlarının beyhûdeliğinden sanır,
Ömrümdeki hiç kimse.
Oysa ağzımın sönen ıslıkları bozkırlarda çınlar da,
Kayalıklarında dağların, bir kahramanlığı büyütür.
Yiğitlik ki,
Annemin yirmi beş yıldır tanıdığım kokusuna benzer.
Ah anne!
Bu kalbi böylece mi doğurdun sen?
İçini bilenlerin hayatları kırık.
Ömrüm!
Sende çoğalan bu nehir,
Bu yoksunluğu bilemedi.
Çocukluğum,
Oyunlarım henüz kırık.
Gel dedim yine de.
Geliyorken sen, bu müphem aşk terk etmişse de beni.
Gel sen.
Rüya bilip sarınayım içine...
2005 üsküdar
Yasir AhıskalıKayıt Tarihi : 23.5.2010 17:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ilk adımı atmaktan korkarak...
bütün kırıklıklar işte bu şiirin başı ve sonu arasında kalan çizgilerin, aşk'a ait bütününde....
Güzel ve zengin betimlemelerle güçlendirilmiş oldukça başarılı bir çalışma...
Kutluyorum sevgili Yasir Ahıskalı ...
Şairin dizelerini hüznüyle yıkayıp,
gökkuşağıyla merhabalaştığı
yeni bir yağmur bulutuna dek ...
Selamlıyorum şiirinizi
Saygıyla
Fatma Hatun Esen
Ömrümdeki hiç kimse.
Oysa ağzımın sönen ıslıkları bozkırlarda çınlar da,
Kayalıklarında dağların, bir kahramanlığı büyütür.
Yiğitlik ki,
Annemin yirmi beş yıldır tanıdığım kokusuna benzer.
Ah anne!
Bu kalbi böylece mi doğurdun sen?
İçini bilenlerin hayatları kırık.
Yüreğinize sağlık çok güzel dizeler,harika bi şiir,severek ve ilgi ile okudum,selam ve sevgiler sunuyorum...
TÜM YORUMLAR (7)