Uyumuş tabiat sesini dinliyorum sessizliğin,
Ölüm ile hayat arafında,
İki damla katre süzülüyor insanlık imparatorluğuma,
Yıkıyor ezelden yapılan her anıtımı.
Geriye kırılmış kalplerin yıkık duvarları kalıyor.
İnşası zor.
Sanki şehrimin her kuytusuna mıknatıslar yerleştirilmiş,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta