Ben seni şekilde, seste aradım,
Neredesin ey aşk, ben bulamadım.
Sağımda, solumda, gökte aradım,
Aradım seni aşk, ben bulamadım.
Bir el bulmak için, çok yollar aştım.
Gönül bahçesinde dolandım şaştım,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Leyla’ya tutulup kul olmak varmış,
Bir Mecnun misali, del’olmak varmış,
Gözünden vazgeçip kaybolmak varmış,
Aradım seni aşk, ben bulamadım.
harika bir şir severek okudum anlatamam nermin hocam
aşk anlatılmaz yaşayan anlar ne yerdedir nede gökde
o insanın içinde oluşan anlatılmaz bir dugudur tebrik ediyorum
saygılarımı sunuyorum
Temizlenirken kirlenen bir dünyada sadakadır yârin duası. Yüreğinize sağlık
Arayan bulurmuş. Ben de arıyorum.
Tebrikler.
Ben seni şekilde, seste aradım,
Bulamadım seni aşk, ben bulamadım.
Sağımda, solumda, gökte aradım,
Aradım seni aşk, ben bulamadım.
NE GÜZEL BİR ANLATIM,İ.TEN VE SADE.KUTLARIM.yuvasız kuş
'bakmadım içime, hep dışta sandım, Aradım seni aşk,ben bulamadım.' yitiğimizi kaybettiğimiz yerde ararız. Ararız da yine de bulamayız panikle. Hâlbu ki gözümüzün önündedir belkide...beğeni ile okudum ve etkilendim. Tebrik ediyorum.
Tebrikler
Nermin hanım
kutluyorum
sizi.
Selam ve
hürmetlerimle
Aşk,
İnsanın doğuşunda, hamurunda varolan ateş, bir kişiye yanınca çıkar ortaya.
Hep koşarsın ardından… bir sancı, bir telaş…
yandıkça, piştikçe, anlarsın ki içindeki har seni yakan. Ta özünde, benliğinde…
Anlamlıydı…Değerli kaleminizi sevgiyle kutluyorum.
Kaçırılan trenin ardından son bir gayretle koşuşturmak gibi bir telaş bir ürperti vardı,'artık iş işten geçti' der gibi, bu güzel şiirin içeriğinde, ruhsal yapısında...Eğerki hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyorsak,o zaman 'gün doğmadan neler doğar'deyip,hayattan ümit kesmeyip daha çok şeyler beklemeye hakkımızın olduğunu düşünüyorum..Okuyucusuna meramını duygu yüklü,ozanvari bir dille çok güzel anlatan okunması gerçekten de çok hoş bir şiir..Şahsım olarak işlenen konunun doğruluğuna yürekten katılıyor ve diyorum ki;hayat kimine kavun yidirir,kimine de kelek..Ne yazıkki inançlı insanlar olarak kadere boyun eğmekten başka da elimizden gelebilecek birşey olduğunu düşünemiyorum..! Cümlemizin bahtı açık,yolu aydınlık olsun diyerek bu güzel şiirinizi ve değerli şahsınızı yürekten kutluyor,selam ve saygılarımı iletiyorum..
Sevda gözükmeyen ok atan bir yay gibidir bir sapladı mı aşkın okunu o sızı ömür boyu hissedilir yürekte kutlarım
Tarifi doğrular bir şiir..
'Aşk aranmaz, o gelir; bulur seni..'
İçe, en içe dönmek gerek.. Sormak gerek.. 'Gönül, kimedir meylin..'
Güzel şiir.. Halk Edebiyatımıza nazire gibi, ozanca bir tavırla..
Kutlarım Nermin Öğretmenim..
Bu şiir ile ilgili 20 tane yorum bulunmakta