Aradan Çıksın Diye Şiiri - Yorumlar

Bülent Parlak
11

ŞİİR


15

TAKİPÇİ

Yas tutan söyleyin başka ne tutsun
Son kullanma tarihi geçmişken mecalimin
Üstüme, iki beden dar gelir ölülerin elbisesi
Ne zaman kalsam kendime hep
Yanlış kuşlar uçar çocukluğumun üstünden
Eski bir yetimden esinlenen çocukluğumun

Tamamını Oku
  • Muzaffer Akın
    Muzaffer Akın 31.01.2012 - 14:11

    Kanra dede....bugün kar var mı sizin o tarafta?

    Cevap Yaz
  • Tayyibe Atay
    Tayyibe Atay 31.01.2012 - 13:25

    Kanra amca...şu hocanın kitabının adı neydi? demin vardı,şimdi yok olmuş....göremedim de...hem kimdir bu hoca efendi,onu da bilelim!?..

    saygılarımla..

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Çelebi
    Hüseyin Çelebi 31.01.2012 - 12:46

    kanra abey bizim yolumuz şudur mübarek ismini duydum kayıtsız şartsız uydum helal yedim doydum ve ihlâs ile ibadetimi heybeme koydum şimdi insanlar başkasının malını kasb etmeden de kul hakkı yiye bilir buna dikkat etmemiz gerekir mallarımızın zekât’ı tarlamızın öşür’ü bunları mutlaka vermeliyiz yoksa haram yeriz

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 31.01.2012 - 12:01

    Aradan Çıksın Diye

    Kimle kimin arasından kim çıksın diye?

    Bu sorunun cevabı çok tartışma yaratabilir.Güzel tutarlı ağırbaşlı tartışmalar dilerim.vesselam.:))

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 31.01.2012 - 11:54

    İşveren, namaz kılmak için geçirdiğin vakti helal etmezse, onu bile telafi etmeye mecbursun.
    Günümüz Türkiye'sinde helal haram hassasiyeti çok zayıflamıştır... Toplum haramlara batmıştır... Çok haram yenmektedir... Bunun sonu iyi olmaz...
    Haram servetle kimse âbâd olmaz.

    M.Ş.E.

    Doğru sözler vesselam.

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 31.01.2012 - 11:45

    Ünlü sendikacı Başoğlu vefat etti

    28 Şubat aktörlerinin karşısında dimdik duran nabir sendikacılardan, başörtüsünün en cesur savunucusu Mustafa Başoğlu Hakk'ın rahmetine kavuştu.

    Allah rahmet eylesin makamı cennet olsun.(İnnalillahiveinnaileyhiraciun)

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Çelebi
    Hüseyin Çelebi 31.01.2012 - 10:48

    Dünyada kefilsiz hayat yok erkek kadına kadın erkeğe yani eşler birbirlerine kefiller dünyada kefil lazımda ahiret de lazım değil mi bazen aklını yitircen dertlerini bitircen

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 31.01.2012 - 10:33

    Anlam, iletişim sırasında iletinin alıcıda uyandırdığı her türlü etkidir.
    Her anlam bir bağlamda oluşur ve farklı bağlamlarda farklı algılanabilir.
    Her şiirin anlamı birbirinden farklıdır ve şiiri her okuyan farklı bir şekilde anlamlandırır.
    Bir şiirin çeşitli zamanlarda, farklı kişilerce değişik yorumlanabilmesi şiirin çok anlamlılığındandır.
    Okurun bilgi, kültür seviyesi, zevk ve anlayışı, ruh hâli, yaşı, yaşadığı ortamı şiiri farklı anlamlandırmasında etkilidir.


    Bir şiiri yorumlarken şunlara dikkat etmek gerekir:
    -Şiirin yazıldığı dönemin şartlarına,
    -Şairin edebî kişiliğine,
    -Şairin bağlı olduğu geleneğin özelliklerine,
    -Şiirin çok anlamlı olduğuna.


    Şiirler çok anlamlılığını sözcüklere yüklenen yeni anlamlarla kazanır. Bu şekilde farklı yorumlanabilen, yoruma açık metinlere 'açık metin' denir. Açık metinlerde, duygu, düşünce, olay ayrıntılarıyla anlatılmaz, boşluklar bırakılır; okuyucu bu boşlukları kendi istek ve beklentilerine göre yorumlar. Yorumlama yapılırken şiiri meydana getiren parçalar arasında ilişki kurulmalı, her parçanın bütün içindeki işlevi belirlenmelidir.


    Örnek:

    Hayır hayal ile yoktur benim alış verişim;
    İnan ki her ne demişsem, görüp de söylemişim.
    Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek:
    Sözün odun gibi olsun, hakikat olsun tek.

    Yukarıdaki şiirden aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?

    A) Şair, görmediği şeyler hakkında konuşmaz.
    B) Şairin sözleri hayal dünyasının izlerini taşır.
    C) Şair, başkalarının hoşuna gitmese de doğruyu söyler.
    D) Hayaller, gerçekleri çarpıtabilir.
    E) Söylediklerimiz gördüklerimizden farklı şeyler olmamalıdır. Yanıt: B

    Metin ve Şair
    Bir şiir, onu kaleme olan şairin izlerini taşır. Şairin kişiliği, kültür biriki­mi, dünya görüşü, sanat ve hayat anlayışı şiirin oluşumunda etkilidir. Şairle ilgili bu özellikleri bilmek, şiiri yorumlamamıza yardımcı olur.

    Bir şiir bire bir şairin hayatını anlatmaz, bu yüzden bir belge değildir.


    Örnek:

    ÇOBAN ÇEŞMESİ
    Derinden elerine ırmaklar ağlar,
    Uzaktan uzağa çoban çeşmesi,
    Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
    Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi?

    Gönlünü Şirinin aşkı sarınca
    Yol almış hayatın ufuklarınca;
    O hızla dağları Ferhat yarınca
    Başlamış akmaya çoban çeşmesi... ( Faruk Nafiz Çamlıbel )


    Yukarıdaki şiirden hareketle, şair için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

    A) Şiirlerinde ölçü ve kafiyeye özen gösterir.
    B) İçten, samimi, anlaşılır bir anlatımı vardır.
    C) Halk şiir geleneğiyle divan şiiri geleneğini birleştirmiştir.
    D) Halk şiiri geleneğinden etkilenmiştir.
    E) Öze dönme, milli olma çabası vardır. ( Yanıt: C )

    Bereketli güzel günler hayırlı günler dilerim.

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 31.01.2012 - 10:30

    Anlam, iletişim sırasında iletinin alıcıda uyandırdığı her türlü etkidir.
    Her anlam bir bağlamda oluşur ve farklı bağlamlarda farklı algılanabilir.
    Her şiirin anlamı birbirinden farklıdır ve şiiri her okuyan farklı bir şekilde anlamlandırır.
    Bir şiirin çeşitli zamanlarda, farklı kişilerce değişik yorumlanabilmesi şiirin çok anlamlılığındandır.
    Okurun bilgi, kültür seviyesi, zevk ve anlayışı, ruh hâli, yaşı, yaşadığı ortamı şiiri farklı anlamlandırmasında etkilidir.


    Bir şiiri yorumlarken şunlara dikkat etmek gerekir:
    -Şiirin yazıldığı dönemin şartlarına,
    -Şairin edebî kişiliğine,
    -Şairin bağlı olduğu geleneğin özelliklerine,
    -Şiirin çok anlamlı olduğuna.


    Şiirler çok anlamlılığını sözcüklere yüklenen yeni anlamlarla kazanır. Bu şekilde farklı yorumlanabilen, yoruma açık metinlere 'açık metin' denir. Açık metinlerde, duygu, düşünce, olay ayrıntılarıyla anlatılmaz, boşluklar bırakılır; okuyucu bu boşlukları kendi istek ve beklentilerine göre yorumlar. Yorumlama yapılırken şiiri meydana getiren parçalar arasında ilişki kurulmalı, her parçanın bütün içindeki işlevi belirlenmelidir.


    Örnek:

    Hayır hayal ile yoktur benim alış verişim;
    İnan ki her ne demişsem, görüp de söylemişim.
    Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek:
    Sözün odun gibi olsun, hakikat olsun tek.

    Yukarıdaki şiirden aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?

    A) Şair, görmediği şeyler hakkında konuşmaz.
    B) Şairin sözleri hayal dünyasının izlerini taşır.
    C) Şair, başkalarının hoşuna gitmese de doğruyu söyler.
    D) Hayaller, gerçekleri çarpıtabilir.
    E) Söylediklerimiz gördüklerimizden farklı şeyler olmamalıdır. Yanıt: B

    Metin ve Şair
    Bir şiir, onu kaleme olan şairin izlerini taşır. Şairin kişiliği, kültür biriki­mi, dünya görüşü, sanat ve hayat anlayışı şiirin oluşumunda etkilidir. Şairle ilgili bu özellikleri bilmek, şiiri yorumlamamıza yardımcı olur.

    Bir şiir bire bir şairin hayatını anlatmaz, bu yüzden bir belge değildir.


    Örnek:

    ÇOBAN ÇEŞMESİ
    Derinden elerine ırmaklar ağlar,
    Uzaktan uzağa çoban çeşmesi,
    Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
    Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi?

    Gönlünü Şirinin aşkı sarınca
    Yol almış hayatın ufuklarınca;
    O hızla dağları Ferhat yarınca
    Başlamış akmaya çoban çeşmesi... ( Faruk Nafiz Çamlıbel )


    Yukarıdaki şiirden hareketle, şair için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

    A) Şiirlerinde ölçü ve kafiyeye özen gösterir.
    B) İçten, samimi, anlaşılır bir anlatımı vardır.
    C) Halk şiir geleneğiyle divan şiiri geleneğini birleştirmiştir.
    D) Halk şiiri geleneğinden etkilenmiştir.
    E) Öze dönme, milli olma çabası vardır. ( Yanıt: C )

    Alıntıdır (Çalıntı da diyebilirsiniz.vesselam.Bereketli güzel günler dilerim.

    Cevap Yaz
  • Feyzi Kanra
    Feyzi Kanra 31.01.2012 - 10:20

    'Yaşatma İdeali', nasıl bir azim ve gayretle gerçekleşiyor?
    Hocaefendi'nin yeni kitabı 'Yaşatma İdeali', ülke çapında heyecan meydana getirdi.


    İlim ve fikir adamları panellerde takdirlerini ifade eden konuşmalar yapıp yazılar yazmaya başladılar. Kitabın giriş kısmında anlatılan Yaşatma İdeali'ne gönül vermiş hizmet fedailerinin sahabe misal vasıfları, ensar ve muhacirlerde görebildiğimiz yüce feragat ve fedakârlıkları hatırlatmaktadır. Bir kısmını düşünerek okuyoruz kitaptan:

    ***

    'Hayata gelmek veya gelmemek, insani hüvviyette varlığa ermek veya ermemek bizim elimizde değildir. Ama, o hayatı değerlendirmek ve bu sihirli nimetlerle iki âlemin mutluluğunu elde etmek iradelerimize bağışlanmış İlahi bir armağandır.

    İnsanın, bu İlahi armağanı en güzel şekilde değerlendirebilmesi için ise öncelikle kendine ulvi gayeler belirlemesi, yüce ve yüksek idealler ardına düşmesi, küçük hedefler yerine büyük maksatlar peşinde koşması gerekir. Bu yüksek hedeflerden biri olan Yaşatma İdeali'ne gelince, o Hakk'ın hoşnutluğunu elde edebilmesi istikametinde gerçekleştirilen ideallerin en ulvisi ve en yükseğidir. Zira gerçek hayat, bugünün ve yarının insanları düşünülerek planlanan ve onlar için yaşama gayesiyle mefkurelendirilen hayattır!..

    Eğer insanlık bir kez daha sahil-i selamete çıkacaksa, bu, başka değil ancak yaşatma mefkuresi gibi yüce ve yüksek bir idealle gerçekleşecektir...

    Bu sebeple, bugün topyekün insanlık olarak, şuna buna değil, bu ölçüde yüksek bir mefkureye talip ideal nesillere ihtiyacımız var. Hangi ırk ve renkte olursa olsun, hangi bölge ve coğrafyada bulunursa bulunsun, bütün insanlığa merhamet duygusuyla bakabilen, derin bir şefkat hissiyle onlara ellerini uzatan, ikbal ve geleceğini başkalarının mutluluğu adına toprak gibi ayaklar altına serebilen; hava gibi herkesin demine damarına karışıp her bünyede kan gibi deveran edip duran; su gibi hasret ve hararetlerin üzerinde çağlayıp her yana hayat üfleyen bu vicdanı engin gönüllüler sayesinde öyle inanıyoruz ki, asırlık bunalımlar sona erecek, ızdıraplar dinecek ve bütün insanlığın yüzü bir kez daha gülecektir.

    Gelecek adına ümit kaynağımız olan bu ideal insanların birinci vasıfları imanları ve o imanlarından kaynaklanan muhabbet duygularıdır. Evet onlar, Allah'ı deli gibi sever ve engin sevginin kanatları altında bütün varlığa karşı derin bir alaka duyarlar: Çocukları geleceğin tomurcukları gibi okşar ve koklar... Gençlere yüksek hedefler göstererek onlara ideal insan olma örneği verirler...

    Onlar aynı zamanda içinde yaşadıkları topluma karşı tam bir sorumluluk örneğidirler. Bu sorumluluğu gerçekleştirmek için Allah'ın kendilerine bahşettiği her şeyi, hem de gözlerini kırpmadan feda ederler.. hiçbir şeyden korkup çekinmedikleri gibi, O'ndan gayrı hiçbir şeye de gönül kaptırmazlar.. gözlerinde ne mutluluk tutkusu ne de mutsuzluk endişesi vardır. Onlar, insanlığın ebedi mutluluğu kazanması adına gerekirse, Cehennem'in alevleri içinde yanmaya bile razıdırlar. Evet, onlar, idealleri uğrunda canlarını, cananlarını, servetlerini, samanlarını, bugünlerini ve yarınlarını bir çırpıda feda etmesini bilirler...

    Onlar küheylanları üzerinde yalnız değillerdir. Zira onların her biri kendi aşk-ü şevkleri, heyecan ve tutkularının ötesinde başkalarını da terkilerine alıp sonsuzluğa taşıyan bir ebediyet süvarisidirler. Koştukları bu yolda, Hakk'ın rızasına ve insanlığın yararına öyle kilitlenmişlerdir ki, gelip kendilerine çarpan ihtiras fırtınaları, onlardaki hakperestlik hissini daha bir pekiştirir; kin, nefret tufanları onların ruhundaki sevgi ve şefkat fevvarelerini daha bir coşturur; coşturur da bu uğurda nice nimetleri iteleyip geçer, nice nikmetlere de göğüs gererler.

    İşte, 'Yaşatma İdeali' adıyla elinizde tuttuğunuz bu kıymetli eser, dünyanın dört bir tarafında insanlık adına koşturup duran veya koşturma, hizmet etme arzusunda, arayışında bulunan adanmış ruhlar için çok önemli bir müşevvik, bir ilham kaynağı olarak bizlere de ışık tutmakta, düşünme zemini hazırlamaktadır...' Devamı 'Yaşatma İdeali'nde.


    [email protected]

    31 Ocak 2012, Salı


    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 38 tane yorum bulunmakta