zaten bir daha da görmek nasip olmadı
rahmetliyi
hala yanarım
köyde kala da
taş taşısaydım
ömrü heba ettim
hala yanarım
şuramda bi sızı”
……..
..
ya lastik ayakkabı topuğundan, ya da
günyağsalayan başaklarından tekerleklerle
sapından, veya bir söğüt dalından okla
araba sahibi olurduk, sözde
baharda su yürümüşse yaprağa-dala
boru çıkarırdık, söğüt fışkırıklarından,
kesebilmişsek bir daldan kalınca
düdük de yapardık, ilk imalatlarımızdan.
..
ömrümü verdiğim
çocuklarımı göremeyişime
hanımla
ayrılıp giden dünyalarımıza
bize uymayan gelinime
..
basetdiği varsın er ossun
“-valla dutuvudu başçavışın yakasından”
tam da o sırada Necatinin Özcan,
“bizim bi başçavış varıdı valla
yamık yumuk yampiri bişi(y)
görsen Yakıb Emminin gırık ganlı ğibi”
ondan sonra da ballandıra ballandıra
onun nasıl yedi düvele meydan okuduğu,
aldığı ürüşvetler hühhüüü
çarpık arabaları üç kuruşa alıp
..