24.02.08
Bir pazar günü zeytin ağaçlarının arasından
Zamana direnen sur kalıntısının hemen yanından
Göreceklerimizden habersiz geldik balık yemek gayesiyle
Muhteşem manzaralarıyla bizi karşılayan Gölyazı köyüne
Hoş geldiniz dedi Selanik muhaciri yaşlı bir amca
Rengârenk sandallar rüzgârla salınıyor gölün kıyısında
Sevinçten ağlıyor gibi geldi asırlık bir çınar
Gölün içinde kökleri ne yağmura ne kara ihtiyacı var
Gölyazı işgal altında her yeri doldurmuş insanlar
Köyün doğasına yakışmıyor kalbine giren arabalar
İlgisizlikten harabe durumdaki kiliseyi de ziyaret ettik
Maalesef balık yiyemeden gölü gören tepeye geçtik
İsmail’in yerinden bakıyorum Apolyont gölüne
Güneş gölün üzerinden yansıyor gözlerimin içine
Eski bir kristal avize gibi parlarken sular
Karanlıklar içinde göle âşık yarımada ve adalar
Arkamda altı bin yıllık Aktopraklık Höyüğü
Uygarlık yolunda ilerleyen insanların belki de ilk köyü
Bir akşamüstü göçerlerken gölün kıyısından
Etkilenmiş olmalılar gölü yakan gün batımından
Bahattin Çakılkaya
Bahattin Çakılkaya
Kayıt Tarihi : 5.10.2021 15:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!