Göğe doğru yükselen dört duvardır haneler
Yerde kök bulamazsa yıkılır kâşâneler
İstersen kapıyı aç; çık basamak basamak
Dışı renk renk süslüdür, içinde virâneler
Kimine hâr ile nar, kimine rahat hamak
Balkon havası çarpar, cevrinde pervâneler
Üst kat asansör ister, mesele inmek çıkmak
Tepenin bedelini ödüyor divâneler
Yağa bala bulanmış iki elle on parmak
Yüzler sirkeli kokar, işgüzar bahaneler
Sağ yanda yaşlı çift var, sor nedir aşka kanmak
Söylese de bandırsak hayata şîraneler
Sol tarafta küskünler, pörsümüş dilde damak
Kurumuş salkımdaki lebâleb cam taneler
Orta katlarsa bazen cinayetlere ramak
Bazense küçük neşe yetiyor şahaneler
Alt katta kalan sağlar ter, döker yumak yumak
Kimi şükr ile yaşar, kimi yok daha neler
Yürekten sessiz çakar kıvılcım çakmak çakmak
Kendini saklar gibi geçer çok efsaneler
Ansızın yere düşer kalmak ya da kalmamak
Serilir harman gibi hesaplar, mizaneler
Şu dünyanın gözüne bağlanmış kara yaşmak
Dönüp koşuyor hızla; korkuyor avaneler
Maişette çırpınır kaç usta, çırak, yamak
Unutmuşa benziyor mağrurca terâneler
Suç mu bu apartmanda biraz ayak uzatmak?
Peşinden inler durur, feryatlar figâneler.
Marufi beklemesin burada sütle kaymak
Gam ile her dem kaynar, sırdır çilehâneler
Kayıt Tarihi : 23.7.2022 17:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!