Apansız sevdalar kayığında ararken seni
Bulaştım hüzne
Gel gel hüzün bugün benim adım
Ötelerden beri yok bak tadım
Arkadaş diye yüzüme baktılar
Hepsini gömmeye yetti bir kelime
Uyandırdılar en derin rüyamdan soğuk bir sabaha beni
Ah be Hüsamettin yaza yaza bitiremedin derdi Mesnevi’yi
Lal oldu dilin sükunet güneşi Şems söyledi
Mevlana’ydı gölgesi
Derdin dermanlı günleri o derece mündemiç ki o an
Söylemeye yeter mi asırlarca zaman
Ey levh-i mahfuz yücelerin yücesi konuş en bal baş tacı kelamından
Hasret vuslat girdaplarında çok gidip geldim
Ne zaman gördüm zahirin batınını
Alın dağıtın saçın yağma olsun cümlesi mevcudiyetler
Gitmeyeceksen ol yare yanına sevgilinin
Gelme yanına
Ben senin sevgilinim
Mahlasi Furkani
Çok söz söyler durursun
Bin bir kere düştün biçare yollara kafa üstü
Var mıydı ondan başka seni kaldıran üstüne keder düştü
Üf üf diyen çok gördüm
Yalnız Hu diyen ancak sevgiliydi
Biteviye gülüşler hunharca sarsarken gamsız kedersizleri
Mısri ah sen vah ben günaydın en güzel geceler
Olmazken istediğin dünyada çırpınma boşa yaren
Dertlinin derdini ne bilir dertsiz
Bir kördü şahidim
İki gözü yoktu ama can gözü vardı hepsinden öte
Ey Arabi sen gel bahset vahdetin vücudundan
Nesimi nefhası yayılsın
Senin güneşine yetişebilir mi afitap
Senin kuralın varken kural mı geçer
Hüznü yüzüme sürdüm bulaştırdım
O yolları geçtim artık kendimin dağılmış taraflarını
Sevgiliye ulaştırdım
Dolaştırdım şemsi kameri
Başka başka yerlere gitmek istediler
Heyhat dur dur
Nerede kamil insan halifesi
Oraya doğ oraya parla
Durma haydi yürü oraya
Sen yalnız gidemezsin yolu yanına al bir yar da
Cümle tuzaklardan geç
Hiç biter mi mayhoş sarhoşların narası
Bin birinden kulağına en hoş vaveyla melodiyi seç
Ne zaman batınım zahirime karışır
İşte o zaman Mahlasi Furkani yar ile gülüşür
Yanıma sinsi sinsi aç köpekler üşüşür
Onlara bir yem atarım
Giderler başka sofralara
Ah be ahseni yarim sana bakmaya doyulur mu
Hayat bu oyundur birkaç dinara kanılır mı
Furkani çok yaşadın haydi ölüm seni çağırır
Aç gözüne şimşek çaktır masiva heyecanına yanılır mı
Sen çok dolaştın diye versem sana bir anahtar
Miftahü'l gayb
Gaybı da zehirlersin bu bana gelir bir ayıp
Yapma etme demelerin işe yaramayacak ey anne
Müdahale güneşlerini çok oldu erittim
Bireysel yürüdüm
Özgür dans ettim
Fransız şarkılarında çok evveli ağladım
Müteşabih ayetleri Mütekaddim'den dinledim
Tenzih teşbih tevhidi yalnız ondan seyre daldım
En deruni duygular temaşa edip de raksa dalarlar
Hiç gömleğini giy çıkarma üstünden
Bir ayakkabı boyacısı ol yetmez mi sana
Ne diye gururlanırsın babanı sen mi seçtin
Ne diye gururlanırsın
Kalbine bir saniye var mı hükmün
Sus sus senden söyleyen bugün susmayı yeğler
Ben sen yalnız onun önünde büklüm
Mahlasi Furkani kırık kalemi kağıtla buluşturdun
Nice aşıkların derdini yaktın tutuşturdun
Şimdi kim söndürecek bu yangınları
Söyle Mahlasi kendine söyle
Söz söylüyorsun kelamı ağlattın közlenmeden
Sen bir kere uyu kainat darma dağın saçılır
Kalem-i ala okunur mu söz vermeden
Furkan Sevindik
Kayıt Tarihi : 24.8.2018 18:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!