Ateş şirkin bağrında kavururken âlemi
İbrahim’i sevdalar yüklenirken o demi
Azer bir hoş olmuş gel gör beni âdemi
Sen onu gördün mü Mezopotamya Anzelha?
Güneş inanca doğar sen ağlarken sabaha
Nemrudi düşünceler sarmış engin ovayı
İhlaslı nidalarla bulut sarmış havayı
Ateşe gül taşıyor meleklerden duayı
Sen sezebildin mi aşk ateşi Anzelha?
Gökler huşuya durdu Yasin, İhlas ve Taha
Mümbit Hilal gül kızı bir Nemrudi toprakta
Eserken samyelleri salınırken yaprakta
Sevdanın katreleri Şat’ül Arap ırmakta
Kızıl şafaktan önce sen yandın mı Anzelha?
Bir Hanif inancıyla uyandın mı Anzelha?
Ağıtlar yakılırken zulüm kaplar diyarı
İbrahimi sevdadan eser inanç rüzgarı
Yıkarken tagutları diriliş yadigârı
Fırat Dicle’nin kızı yıkandın mı Anzelha?
Kurtul şirkin elinden gel çıkalım felaha
Çatlamış dudaklarla aşk Harran’ın düzüne
Putlar mı peçeledi inanç akmaz özüne
Ateşi kül eyleyen İbrahim’in közüne
Eğer dönüp bakmazsan unutma ey Anzelha!
Seni unutmaz tarih adın çıkar bedbaha
Ateşi bol mekânın Halepli Bahçe gülü
Zamanı aşıp gelen inanç Balıklı Gölü
Unutma ey güzelim inancı olmayan ölü
O sevdaya düştün mü Nemrut kızı Anzelha?
Hidayete ererek kavuştun mu İlah’a
28.05.2017
Tarık TorunKayıt Tarihi : 4.6.2017 19:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!