Antoloji Şairlerine Şiiri - Yorumlar

Ahmet Daş
238

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Belki de yazmayacak
Ne bir kitap, ne bir site,
Biyografinizi..

Belki de gerçek değil
Adınız bile.
Mahlas ya,da müstear.

Tamamını Oku
  • Ali Alper Durmuş
    Ali Alper Durmuş 31.03.2007 - 18:20

    tebrikler.

    Cevap Yaz
  • Songül Uçar
    Songül Uçar 24.03.2007 - 22:43

    yüreklerin şiirle bakiliğine...

    Cevap Yaz
  • Sevginaz İnal
    Sevginaz İnal 21.03.2007 - 07:47

    'yazdıklarınızda haklısınız ama benimde eklemek istediğim var evet antoloji kocaman bir site bir çok yazanı varama o kadar çok yazanı varki yazıldığı kadar okunuyormu emin değilim..eğer guruplara üye değilseniz arkadaşlarınız yoksa yazdığınızı sadece o an yani yüklediğiniz an gören 3-5 kişi okuyor yoksa yapayalnızsınız..gurup yada arkadaş listeniz varsada bana kalırsa al gülüm ver gülüm durumu ortaya çıkıyor ve hatta çoğunlukla okunmadan antolojime ekleniyorsunuz..o nedenle bunun ayırdına vardığımdan beri 1. si guruplardan çekildim 2.si belki de yazmanın bile çok önemi olmadığını anladım..sevgilerimle'

    Cevap Yaz
  • Hüseyin Celep
    Hüseyin Celep 01.03.2007 - 23:23

    Antoloji com ailesinin tüm fertlerine
    hitabeden tabii ki kendimi de içinde bulduğum
    bu şiir alıştığımız konuların dışında kendi
    özgün konusuyla da önemli bir şiirdir.
    Düşüncelerinize tamamen katılıyor
    tebrik ve selamlarımı iletiyorum.

    Ayrıca Ramazan Bey'i kıymetli yazısından dolayı kutluyorum.

    Saygıyla

    Cevap Yaz
  • Yurdagul Kurnaz
    Yurdagul Kurnaz 25.02.2007 - 17:10

    Barış yazın…..
    Dostluk yazın…………..
    Sevgiden yazın………..
    Sevdayı anlatın gelecek nesle.
    Kırmayın kaleminizi………..

    Keske herkes böyle yazabilse!...kendi olabilse...
    Tebrikler Sn. Ahmet bey,
    Saygilarimla

    Cevap Yaz
  • Türkan Ay Dinçer
    Türkan Ay Dinçer 25.02.2007 - 15:49

    Sayın Ramazan TOPOĞLU ve Halksiir.com gereken her şeyi öylesine güzel dökmüşler ki bzilere söyleyecek söz bırakmamışlar.

    Bu uyarılarınız aslında ders alınacak nitelikte. Hepimiz burada söylenen dersleri almalıyız ve gereginide yerine getirmeliyiz.

    Bu güzel dizelerinizi ve yüreğinizi kutluyorum. Saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Mustafa Usta
    Mustafa Usta 24.02.2007 - 23:44

    merhaba sevgili hocam tam şiire yorum yazacaktım acı gerçekler falan olduğunu falan diyecektimki benden bir önceki rundo rumuzlu değerli arkadaşımızın uzun bir yorumu gözüme çarptı bayağıda uzuncaydı biraz bakayım derken kendimi alamadan sonuna kadar okudum sevgili arkadaşımız bayağıda güzel bir yazı yazmış onun anlatımına daldım şiiride unuttum ama gerçektende mükemmel bir yazıydı ben hayran oldum bazende acı acı gülümsedim baktımki sanki ben yazmışım gibi geldi o yazıyı tam benim antolojiyi algıladığım şeklini anlatıyordu.sonradan tabi benim öyle güzel bir yazı yazamayacağım aklıma geldide benim yazmadığımı anladım bu vesile ile hem şiire ve şairine hemde bu yazıyı yazan arkadaşımıza.rondo.ramazantopoğlu na teşekkür edeyim dedim yüreğinize sağlık arkadaşlar ben nedeyimki doğru söze nedenir ancak doğrular karşısında ben başımı eğerim saygılarımla mustafa usta

    Cevap Yaz
  • Ramazan Topoğlu
    Ramazan Topoğlu 24.02.2007 - 14:09

    Ahmet Daş'ın antoloji şairlerini anlatan bu anlamlı şiirin tarafımca yazılmış bir de amcaoğlu yazısı bulunmaktadır. Burada bulunsun istedim.

    ANTOLOJİ COM'DA ŞAİR VE ŞİİR DÜNYASI
    Bu şiir sitesinde, 17 Şubat 2007 Cumartesi günü Şiir Bölümü’nün üst köşesinde kırmızı harflerle “15.157 şair, 237.160 şiir” bulunduğu yazmaktaydı. Elektronik bir şiir şehri görünümünde oldukça varlıklı ve verimli bir edebiyat arenası sayılır burası. Bir şiir sitesi olarak kurulmuş binlerce kişi üye olmuş; öyküler, denemeler ve her türlü yazı yer alabiliyor. Üyeler arasındaki bağlantı kurma ve diyalog biçimi de kendilerine bırakılmış. O yüzden şairler birbirleriyle didiştiklerinde, kıskanma ve benzeri duygularla kavga ettiklerinde suç sitenin değil üyelerindir.

    Burası bir edebiyat ovasıdır, kimi ürünler cılızdır, kimi gür. Kimi derde şifa kabilinden organiktir, kiminin güpresi yapay, kiminin doğaldır. Saksıda büyüyenler de bulunmaktadır. Bazıları ustalaşmıştır, iyi şairdir, şiirleri benimsenmiştir, sevilir sayılır, sempatiktir. Bazılarının şiirleri ün salmıştır, bir yer edinmiştir, ağır şairdir, çabalayan öteki şairlere yahut kendi şiirlerinin dışındakilere pek tenezzül etmezler. Topraktan dışarı yeni başını çıkarmış buğdaylar gibi yepyepi ve tertemizdir yeni doğmakta olanlar. En önemlisi tümünün ovada birlikte olup paylaşımda bulunmalarıdır. Rengarenk bir şiir diyarıdır burası. Cılız ürünlerin toprağı ustalar tarafından çapalanmalı, sulanmalı ayrık otları yolunmalı, beslenip geliştirilmelidir. Gümrahî görünenler kıskançlık duygularından ayıklanmalı; tartışıp olgunlaşmada karşılıklı katkı sağlamalı, birbirlerinden beslenmelidir. Sanıyorum rahatsız edici tanılar değildir bunlar.

    Kıskançlık, fesatlık, küfürbazlık dışında bu şiir şehri yada ovası diyelim, göreceli (rölatif) bir kavram olan düzeyi ne olursa olsun her türlü şiir ve yazılarda, yorumlarda az da olsa, çok da olsa mutlaka bir gönül damlasının pırıltısı olduğunu kabul etmemiz gerekmektedir.

    Peki şiir ovasının karşısındaki tepeye çıkıldığında antoloji.com nasıl görünüyor? Gönüle takılan fotoğrafları şöyle bir sıralayalım:

    -Antoloji elektronik edebiyat (yazın) mekanıdır. Yazının okunduğu yer bir bakıma önemli değildir. Internet yazını türünden bir kavramı belirgileştirmemek gerekmektedir. Kağıt üzerinde yazılı olanlardan ayrıcalığı elektronik kıvraklıkla manevra yapma avantajıdır. Düzeyi düzeysizliği, kalitesi kalitesizliği üyelerin kendileri belirler. Antoloji Com yazan ekran masumdur. Ne yazıldıysa, ne doldurulduysa üyelere aittir. Kalite de vardır, kalitesizlik de. Potansiyeli büyük ve işlerlik yönünden başarılı hizmet veren, ortaklaşa oluşturulan edebiyat çizgisinin ise tartışabileceği, ilgililerinin övünç duymakta haklı olduğu bir yer sayılır antoloji.com. Üyeleri, şairleri ayıklayıp tamamen ustaların yeri haline getirmek ise olası görülmemektedir, böyle bir çaba amatörleri (bu yazının sahibi gibi) dışlayan sanata yakışmayan bir bencillik olarak ortaya çıkacaktır. Irmaklar güzeldir, zehir döküyorlarsa ırmağın suçu yoktur, ırmak yalnızca kirletilmiş olur.

    -Burası, şiirinin kapasitesi nasıl olursa olsun şairine kültürel doyum sağlayan bir yerdir. Kültürel bir şifa yeridir. Gönül sayrılıklarına iyi gelen, fakat ilacı fazla verildinde zehirleyen bir yer.

    -Internetten yararlanma süresinin az oluşu, vakit yetersizliği, iki parmakla klavyeyi zor kullanabilme... gibi nedenler dışında Antoloji’de bulunan şairler genellikle ilgi göstermesini pek sevmezler, ilgi görmeyi severler, Bazı şairler hiç okumazlar yada şiirin yalnızca bir bölümünü okurlar. Yalnızca okunmak isterler. Bilmukabele yorum yapmak zorunda kaldıklarında yüzeysel geçiştirirler.. Üç beş dakidada okunacak, üç beş dakika da yorum yapılabilecek bir şiir için yıldırım hızıyla okuyup yorumladıkları “Şiirler/Şairler Hakkında Yazdıkları” bölümdeki periyodik saatlarden anlaşılmaktadır. Bu tür formalite yorumların hiç bir değeri bulunmamaktadır.

    -Şiirlerin okunma ve listeye alınma sayısı, popülerlik mertebisine (!) erişmesi ve özellikle yorumlar en çok mutlu eden faktörlerdir. Şairler biraz da sevindirilmeli, fakat aldatılmamalıdır.

    -Mesajlarla yorum isteminde bulunmayan, 'paylaşıma sunuyorum' gibisinden ileti gönderme gereği duymayan usta bir şairin şiirini anlayarak on onbeş kişi okuyup yorum yazarken, kırk elli kişi ancak okudu görünürken, amatör bir şiirin şairi kurduğu bağlantılarla, yorumlanma istekleriyle, istirhamlarıyla kırk-elli belki daha fazla yorum alabilmekte ve daha çok kişi okudu olarak görünebilmektedir. Ancak çok okunan, çok yorum alan usta şairlerin de hakkını vermek gerekmektedir. Şairlerin şiirlerini paylaşmak için okunma ve yorum talebinde bulunmalarında da bir tuhaflık bulmamak, bir güzel edebiyat heyecanı olarak hoş görmek yerinde olacaktır.

    -Yorumların büyük bir bölümü karşılıklı olarak formalite gereği çok cılız olsa da yine de sevindirici bir unsur olarak görülmeli, yadırganmamalıdır, ancak içtenliği tartışmaya açıktır. Bir şiir için “Sevmedim, şurası burası bozuk” gibisinden sözlerle şevki kırmak yerine yüreklendirici ve yapıcı yaklaşımda bulunmak şiir ve şair yüceliğine daha çok yakışandır. Usta olmayan yeni hevesli amatörlerin saçları da okşanmalıdır. Yazım hatalarının, beğenisizliklerin, eksikliklerin özel mesajla paylaşılması da yine şair inceliğine yakışan tavır olarak uygulanmalıdır. Yorumda kibar ama açıkça yazanlar da yadırgınmamalıdır. Dengeli ve nazik dobralıkla yorum altındaki düzenleyici öneriler rahatsız etmemelidir. Şaire nezaket yakışır desem yakışmaz mı acaba? Kaba davranışları olan şair de olabilir, şiire yansımıyorsa sakıncası yok, biz baymayan ve nezaketi cıvıtmayanlardan yanayız.

    -Gönlünü şiire adamış, pek çok kişiyle bağlantı kurmuş fakat şiirleri orta halli, yada yetersiz, neredeyse hep aynı temayı işleyen bazı şairler ilk yüz ve beşyüz ünlü şiirin arasına girmiş bulunmaktadır. Gönlü coşkulu olduğu için kırmamak gerekmektedir. “Günün Şiiri” olmuş çelimsiz şiirler de olabilmektedir. Bunun edebi değer açısından hükmü çok az olsa da yine de yadırganmamalıdır. Kişilerin şiirsel analizine terkedilip gönül kırılmaması yeğ tutulmalıdır. İstenilen eleştiri hakaret etmeden yapılmalıdır.

    -“Günün Şiiri” daha acımasızca eleştirilmektedir. Nezaket ölçüleri içinde bu acımasızlığın bir sakıncası bulunmamaktadır. Günün şiiri, şiirlerin efendisi olarak boy göstermektedir çünkü.

    -Şiir pek düzeyli olmasa da hatırına “Vay Üstad yine döktürmüşün” türünden yorumlar gülünç ve karşılıklı mübadeleye endeksli olarak baygınlık verse de yine de görmemezlikten gelinmelidir. Başka çare var mı? Ya “sahiden beğendim” diye yalan söylerlerse, düzey bir türlü saptanamazsa söyleyecek söz olamaz, işin içinden çıkılamaz.

    -Bazen bir sözcüklü yorum bile etkili olabilmektedir. Formalite ve ödünç olanlar kolayca anlaşılmaktadır. Bir şiirin altında görülen kırk yorumdan beş tanesinin şiirin hakkını verebildiği de görülmektedir.. Eh.. kendi bilecekleri bir alışveriştir, hiç bir sakıncası bulunmamaktadır.

    -Şiirin kalbini keşfedip, slogan ve sevilen paratoner dizelerle birlikte yorum bölümüne alıntılayarak değerlendirme, yorumcunun da şiir anlayışının düzeyini göstermektedir. Yorumda yinelenen dizeler imbikten süzülmüş olanlardır. Salt yorumum bulunsun diye gelişigüzel kopyala yapıştır kolaycılığı ise yorumun etkisini azaltmaktadır. Ancak nesnel saptama yapılamayacağı için kopyalanan biriki dizeyle bile yorum fena sayılmamalıdır. En azından o şiire uğramıştır, bir dize bile okunsa kazançtır diye avunulmalıdır. Yorumcu sayısı artsın da nasıl artarsa artsın! Kimi şiilerin altındaki beş altı yorum elli, altmiş yorumdan daha anlamlıdır. Bazı şairlerde ise yüzü aşan tüm yorumlarda imrendiricilik de görülebilir. Gerçi pek rastlanılmadı henüz.

    -Bu sitede bilinen dramatik, pastorel, didaktik, satirik, epik, lirik türlerinde akla gelen her türlü konuyu içeren şiirler serbest, heceli hatta zor olan aruz ölçüyle bütün uyak türleriyle, hatta hatta usta edebiyatçıların kullandığı ve ayrımladığı düz, çapraz, sarma uyak örgüsüyle bile şiir yazıldığı görülmektedir. Arapça Farsça ağırlıklı sözcüklerle başarılı divan edebiyatını örnekleyenler de bulunmaktadır. Bu çeşitlilik bizler gibi amatörler için sevindiricidir. Din, ölüm, ahiret, kahramanlık gibi kutsal kavramları işleyenler heceli, uyaklı şiirleri tercih etmekte, öteki konuları işleyen sarbest şiirlere teveccüh göstermemektedirler. Tabi ki tümü değil. Bunun da asla bir sakıncası yoktur, yalnızca aynı alanda kalmanın rutinliğinde ufuk daralması yaratma riski de dikkate alınmalıdır. Aynı şekilde her türlü konuyu her türlü şiir biçimiyle serbest ölçülü yazanlar da kutsal duyguları anlatan bu kalıp şiirlerinden de pek fazla haz etmedikleri izlenmektedir. Bunun da bir sakıncası bulunmamaktadır. Her şairinin ve şiirseverin her türlü şiirden hoşlanma zorunluğu yoktur. Yadırgatıcı olan bu kulvarların birbirlerini küçümsemeleridir. Şiir her türlü konuyu istediği biçimde irdeler.

    -Dikkat çeken konulardan biri de, şairlerin kendi şiir denklemlerine, kendi kurgu ve algı biçimlerine göre düzenlenen şiirlere iltifat ettikleridir. Yine şu bıktırıcı değerlendirmemi söyleyeceğim, bunun da bir sakıncası yoktur, ancak iyi bir okuyucu ve şair kendi frekansıyla bağdaşmayan şiirleri de anlamaya çalışmalıdır. Özellikle bazı ustalaşmış şairlerin başka şiirlere burun kıvırdıkları ve kucaklamaktan kaçındıkları sezilmektedir. Şiirde ermiş duruma gelmiş olmanın hoş kaprisi olarak kabul edip geçiverelim! Her türlü şiiri okumak iyi bir sanat jimnastiği olacaktır. Kimse edebiyat öğretmeninden ev ödevi almıyor ama yeni ufuklar kazanıp yeni okyanuslarda yolculuğa çıkmanın el sürülmemişliği gönüle yeni serinlikler vermektedir. Vallahi gerçekten öyle.

    -Yine izlediklerimizden edindiğimiz konulardan biri de şiirden çok iyi anlayan herkesin güzel şiir yazma kabiliyetini taşımak zorunda olmadığıdır. Sitede hiç şiir yazmayan, şiirin kalbini yakalayan pek çok değerli yorumcu da bulunmaktadır. Bir yorumcunun bir yerine dokunuyorsunuz, edebiyat taşıyor, hayran oluyorsunuz. Fakat şiir yazmıyor. Ne güzel mozaikler.

    -Güzel ve başarılı yazılmış görünen her şiir etkileyici midir? Asla. Ölçülü uyaklı yazılmış ihtişamlı görünen, ya da derinlik taşır görünen serbest bazı şiirler okununca hiç de sarıp sarmalamadığı görülmektedir. Hani çok güzel giyinmiş içi boş insanlar vardır, onlarla konuşmaya başlarsınız giysinin hükmü kalmaz, onun gibi bir 'şey'. Sanat olsun diye dizelerinin nereye baktığı bilinmeyen savruk şiirler de bulunmaktadır. Anlamı hapsedilerek değeri artırılmaya çalışılmış sürü sürü şiir bulunmaktadır. Olsun, bir zararı yok. Biri derse ki ben sevdim sana ne? Susmak düşer. Şiirde objektik düzey saptamasının bir kriteri de bulunmuyor.

    -Her şairin şiiri hep aynı ölçüde güzel, ibresi hep yüksek mi olmalıdır? Hayır. Şairin mütevazi biçimde değineceği bazı duygu ve düşünce söylemleri de olacaktır. Bazı şiirler de yalnızca sessiz okumak için, bazıları da adeta sesli okuyun dercesine yazılmaktadır. Hepsi güzeldir.

    -Şiire derinlik katmak için yapılan simgeleştirme, örtükleştirme zorlamaları iyi bir jimnastik olarak görülse bile genellikle şiire fazla şeker katarak tadını kaçırmakta ve formülleyerek mekanikleştirmektedir.

    -Şair ruhlu olmayan biri, şiir yazmayı öğrenebilir mi? Filler ve şempanzeler resim çizmesini, kuşlar konuşmayı öğreniyorlar. Öğterildiği kadar sınırlı kalıyor. Zorlana alışa şiirde aşama kaydedenler de bulunmaktadır. Yok bir sakıncası. Sadece ışığı loş oluyor o kadar. Yüreğe dokunmuyor.

    -Şiirde yalınlık ile derinlik bir türlü kuramadıkları denge yüzünden kavga halinde görülmektedirler. Bazıları yalın şiirleri şiirden saymamakta, bazıları da derin şiirleri anlayamadıkları için burun kıvırmaktadırlar. Şiirler şairinin hedeflemediği imgeleri de çağırmaktadır. Bu da ayrı bir zenginliktir.

    -Ayrıca usta şairler arasında kıskançlıklardan kaynaklanan kavgalar, grup çatışmaları şiirin kalbine zarar vermektedir. En azından şiirin gücüne gitmektedir bu kavgalar. Şair ince ruhlu zengin gönüllü insandır, dizede güzellik oluşturabildiğine göre gönlünü de fesatlıklardan ayıklayabilip, sosyal davranış, görgü ve nezaket kurallarını taşıması gereken bir insandır. Artur Rimbaund köle ticareti de yapan bir kadın satıcısı ve silah kaçakçısı olabilir, bu kötü özellikler şiirlerine zarar vermez ama bir noktadan sonra da yaratılarını kendinde görüldüğü gibi sınır getirebilir. Şiire giden duygularını katledebilir. Kardeşlerini boğduran Osmanlı padişahları da şiirler yazabilir ama kalıcılığı hangi imbiklerden süzülerek dillerde ve gönüllerde dolaşabilir? Diyelim ki şiirler bu kötü özelliklerden muaf kaldı, yine de lekeli olmaktan kurtulamıyorlar. Peki okunmalarında sakınca mı var, yok. Şarabı temiz bir kadehten içmenin bir başka keyfi oluyor sadece.

    Antoloji.com’daki ve dünyadaki bütün şairler yüreklerindeki pınarları bulandırmadan, sevecen tebessümleriyle paylaşımlarını dünyanın sevimli yüzü olarak tutmasını bilmelidirler.

    Bilmeseler bile hiç bir sakıncası bulunmamaktadır. Karşı tebessümlerden yoksun kalırlar, ödeşme tamamlanır demeden biz yine onların şiirlerini okumaya devam ederiz!

    Cevap Yaz
  • Suna Doğanay
    Suna Doğanay 21.02.2007 - 00:07

    İnsan yaşarken emeğinin karşılığını görmeli diyorum. Giderken mulu olsun hiç değilse. Kutluyorum, sevgilerimle.

    Cevap Yaz
  • Adnan Çakır
    Adnan Çakır 19.02.2007 - 09:15

    Antolojinin karanlık sayfalarında kimler kaybolmuyorki.Dediğiniz gibi 'Baki kalan bu kubbede bir hoş seda'olacağız bir gün.

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 70 tane yorum bulunmakta