Göz pınarlarında biriken yaşlar gibi çocuktur heyecanlarım,
Yavaş yavaş büyürler zeytin fidanları gibi,
Yavaş ama köklü,
Yavaş ama sağlam büyürler.
Kağıtlara kirpiklerin düşer ve bir yıl daha düşersin ömrümden
Ellerin yavaşça yol alır bulutlara
Saçların tel tel dolanır beynimin kıvrımlarına
Yakınlık gibi zor senden uzak durmak
Zor olduğunu anlaman gerek
Çünkü bunu yalnız sen anlarsın
Ne anlatsam, yalnız sen anlarsın
Sözlerin fırtınada bir torba gibi gezer beynimde
Yahut it kopuk, bir serseri
Zira unuttuğuma inanmaya çalışmak seni,
Estiriyor tüm yellerimi.
Yollar utangaç, çokça kıvrılıyorlar sana giderken
Yüreğim tembelce, çekemez o yollar öyle uzun...
Arkaplandan haberin olsa ne olur ki artık?
İki soyut kavram gibi tabancalaşmadık mı birbirimize çoktan?
Dışımdaki ince kabuğun içi eriyeli aylar olmuyor mu?
Heyecanların söneli aylar geçmedi mi üstünden?
Şimdi eski bir emanet sokak gibi kalbim
Biliyorum bu saatte geçmek istemezsin
Peki söyle, kendine dönerken sen,
Hangi yollardan geçersin?
Kayıt Tarihi : 23.1.2019 10:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!