Şimdi benden bir tren kalkıyor
ezerek gidiyor
ugruna biriktirdigim
yolboyu hasretleri
bir akşam üstü
yine beni geceye dogru itiyor
odalar belki karanlık
ama senin aydınlıgın yetiyor
İçine çekiyor beni bu soguklar
..
Ellerim uzanmıyor ellerine
kırıldı umutlarım
geceler dinlemiyor beni
ve getirmiyor artık seni
ben unuttum
sende unut
Hırçın nehirler gibi çoşarak
her bir damlanın içine hüzünleri hapsederek
..
Hüzün var gözlerinde
gözlerim gözlerinde
denizlerin maviliginde buldum seni
şimdi kuru bir gül kaldı ellerimde
bu yürek sürgün
bu yürek yorgun
kalmadı camlarda sabahın bugusu
sevda yüküyle akan nehirler durgun
karlar yagıyor
baharın yeşiline
..
Unutmam dediklerinde unuttular
umut vermeyen gülüşlerin arasında
kaybolup gidiyordum hep
Her yagmurda ıslanır saçlarım
başım öne eğik
terkediyorum sokakları agır agır
önce damlaların sesini dinliyorum
bulunmaz bir sessizlik
sonra sen oluyor yagmurlar
..
Dostum yıllar sürükleyip gidiyor beni
Soguk bir şehrin kucagına
Olurda sonkez göremezsem gözlerini
Bakışlarını yatır ömründen ömür çalan o kızıl şafaga
Belki kan aglar gözler
Yürekler emanettir artık
Kurşunların hesabı yok
Belki dönülmez geri ölüm olsun istemiyorum bu son ayrılık
..
Yoklugunun saatlerindeyim
En derinlerinde
Bu kadar yalşnızlıktan sonra
Bir sızı yokmu hala yüreginde
Ben kurşunlara dokunmadım
Aynı yerde duruyorlar
Yani kalbimde
Giderken biraz düşündüm
Bu şehir beni eskitti
..
Karanlık çöküyor agır agır
bir şehrin yalnızlıgını kitap kitap okumak
çıkmaz sokaklara götürüyor beni
İçimdeki seni bir anlatabilsem
bir baglasam yüregimi zincirlere
çıglıklarım dar sokakların uykularını bozsa
kör sagır dilsiz bedenim bıraksa sevmeyi
sen gelmesende olur artık
çünkü seviyorum her gece acılarla ölmeyi
..
Çiçeklerin yüzü dönmüş bahara
daglarım sen ol benim
taşım topragım
bütün hasretim sana olsun
uzak şehirler gibi
yaşanmamış mutluluklar gibi
Hani gökte yıldız olurya geceleri
bir anda kaybedersin
o efkarla kurulmuş bütün düşleri
..
Ölümü hatırla
ince bir perde
gözlerin önünde
dalmış gitmişsin
üzerine karlar yagan güvercine
Kapanınca gözlerin
bir parça kumaşın olsun
bedenini saracak
sonkez bak gökyüzüne
..
Bir agır sevdam var sana
kan ter içinde bırakır beni
düşünmeken hiç yorulmam
boşver dalıp gitsemde mavilige
çünkü ben öyle seviyorum seni
Nasılki ortada duruyorsa kalbimiz
hergün biraz daha artıyorsa yangınlarımın alevi
nasılda sızıveriyor içeri sensizlik
alıp gitsede her rüzgar seni
..
Baharda seni sevmek başka
bütün yorgunlugumla
kötülüklerden arınmış sevda kalimeleriyle
gecenin karanlıgında
gökyüzünde donanmış yıldızlar ile
seni bagrıma basmak başka
gözlerine bakarak seni düşünmek
her sigarada seni içime çekmek başka
bir cadde ortasında
..
Bu son dokunuşum dediginde ellerine
bir avuç gözyaşın vardı
ve yüzündeki ifadenin anlamı
hüzünlü bir roman
yarım kalmış bir şiirdir
oysa ben bütün kötülüklerden arınarak gelmiştim sana
asla degişmedim seni kırmızı gül kokularına
bütün mutlulklarımı askıya aldım
açan çiçeklerimide yagmur vurdu
..
Bir zamanlar
çok acı çekiyordum
sevda yüzünden
şimdi susturdum
rüzğarı
yagmuru
kilt vurdum kalbime
yinede dinmedi sancılar
ben unuturum dedim kalbime
ama unutturmuyor seni şarkılar
..
Biraz şehir kokuyor tenin
biraz gül
biraz ben oluyor tenin
sonra çekip gidiyorsun ardına bakmadan
Nereye yürürsen yürü
her zaman kaybedersin yolunu
gece oldugundan degil
senin içinde senden başka birileri oldugu için
..
Takvimlerden söküyorum artık
gün gün seni hatırlatan günleri
ve karanlıkta olsa
ruhum bedenimden çıkıp gidiyor
aldırmıyor ne ay ışıgı ne yıldızlar
ben bende degilim onlarda biliyor
yüzyıllardır sana yanıyor bu ateş
senin için gelip geçiyor mevsimler
yüregimde inceden inceye bir sızı
..