Kırık bir sonbahar akşamı,
Sıcacık bir kucak çeker düşler,
Buğulu pencereler arkasından,
Kırmızıya boyanır gece...
Kafa çekmek gelir,
Duygu dolu naralarla,
Dansın en pembesini seyrederek...
Kime niyet kime kısmet,
..
Gözlerindeki mısralardı,
Ateşin en güzel renklerindeydi A.Ş.K...
Beyaz çiçekler kokuyor,
Kollarının o en güçlü ve
En ürkek sarışlarında...
Koca bir çınar devirdi,
Masalının ne olduğu sorulmamış.
Anlamsızca çatlayan dalların,
Yeni filizler verdiği,
Yeni doğuş okyanusunda...
..
Bir fısıltı duyuyorum
Rengini bilmediğim tuhaf bir okyanusun içinden...
Beni konuşuyorlar
Mutluluk meyvelerimdi biriken
Bir balık aldı onu benden
Daldı tekrar derinliklere
Her sabah gelir bu cici balık
Mutluluk paylaşır diğerleriyle
Benim mutluluğumu
Atarlar sevgi tohumlarını
..
Ve işte yeni yıl,
Tükendik denilen anlardan,
Yepyeni düşlere, şimdi yolculuk...
İki kalpte,
İki bedende buluştuk,
Bizler...
Eskileri eskittikte,
İki kanatlarında bir güvercinin,
Aşka uçtuk...
Kabul gördük,
..
Yaşamı sana bahşeyleyen oluşa inat,
Kör cehaletinin karanlığında,
Yeni bir yaşam yaratman niye...
Eğitiminin parlak ışığına inat,
Bilginin gücüne karşı açtığın savaşta,
Galip gelme tutkun niye...
Kırlangıç diye çağırdığın yavruna inat,
Soyunun bitmez sevgisine,
..
Elinde bir cigaralık,
Nereleri gezersin babalık,
Belki çocukluk benimkisi,
Tabii marifet seninkisi,
Saklamaya çalışma,
Yaşama bağlılık bende senden çok,
Uzun yaşarım sanma,
Ahiretine henüz 'açık bilet' yok...
....Bitik insanlığa kısa bir sitem....
..
Kalbimin sesini duyuyorum
Duyuyorum da ben ayakta uyuyorum
Karşımda sesi çıkmayan bir yabancı
Ben de ne dediğimi bilmiyorum
Uzun zaman önceydi
Yağız bir genç için atmıştı kalbim
O ilk ve son zannedilen
Bulunmaz aşktı benim derdim
..
Güzelliğin tariflere sığmaz,
Anlatılamaz.
Doya doya yaşanır,
Çocuk olmakla yetişkin olmak arasındaki cizgide koşmak,
Yani mutlu kalmak,
Mutluluğu yaşamak,
Seninle bir bütün olmaktır.
14/02/2006
Antalya
..
Sensizliğe sürgün edilen zaman,
Bir ay parçasında kırdı zincirlerini,
Kan damlayan gözler mehtabı seyrederken,
Ağlayamadı bile mutluluktan, ona göz kırpan yıldıza.
Düşlediği bedenine uzanan sıcacık kollar,
Eritti ısıttı buz kesen yüreğini,
Ay uzadı,
Yol uzadı,
Zaman uzadı,
Ve bu gece de pembe bitti...
..
Anlamını yitirmiş anlara ve ansızlıklara,
Anlam kazandırmak isterken
Çıktın sen karşıma,
Daha dün gibi aklımda,
Yüreğimde bitmek bilmeyen coşku.
İlk dansın heyecanı sardı bacaklarımı,
Her dansımız aynıydı,
İlk şarabın tadi damağımdan hiç çıkmadı,
Her şarapta aynıydı ve ilk öpücük kalbimin kapısını çaldı,
Onu eline aldı ve hiç bırakmadı,
..
Pembeydi bu gece kayan yıldız,
Kırmızıydı kırıklarla dolu kalp,
Seslenişim candandı can beyaz,
Havada sarılık var vurdu ayaz.
17.03.2006
Antalya
C.Burcu Karakaya
..
Hani her sabah,
Beni görmeden güzel geçmeyen,
Anların olduğunu söylerken,
Duygularını resmeden gözlerin,
Gözlerimden kaçtı ya!
Hani kalbinin kanatlanışını,
Avuçlarım arasına alırken,
Biraz utangaç, biraz masumdun,
Ve bana tuzaktın ya!
..
Bugün paraşütle kanat çırptı bedenim,
Anlam yükleyemediğim boşlukta...
Eşsiz bir sessizlik hakimdi,
Yüreğim maviyle demlendi...
Aklım kanatlandı
Çığlık çığlığa bağırdım yaradana...
Seviyorum seviyorummm!
Aşağıdan bir ses yankılandı
Abla ''çekiyorum çekiyorum''
Tekrar paraşütle kanat çırptı bedenim
..
Güzel bir geceydi geçirmek istediğim,
Safça duygulardan esintiydi,
Birlikte ama yanlızlığıma saygılı.
Gereksiz bir bekleyişti seninki,
Bencillik dolu,
Tamam duygulu,
Ama süper egolu, , ,
Kendime yaptığım yaşamdan alıtılar dışında,
Sadece sinir harbiydi olgunlaşan,
..
Karanlık bastı,
Ardın da da yağmur damlaları,
Eşten dosttan uzak ve habersiz,
Başlıyor tekrar gönül kavgaları...
Yazın prosmosyon olarak dağıttığı maskeleri,
Bir bir düşürmeye başladı sonbahar ayları...
Yağmur yağdıkça kaçışıyor korkak bedenler,
Kar bedenlerine bir kazık gibi saplanıyor.
Damarlarında akan kan da,
Maskelerle anlaşmalı,
..
Geçmişin kırık çizgilerini,
Birleştirir oldu beyinler.
Kalbe ortak duygularla koşuda şimdi! ..
Kirleri arındırmaya çalışan sözcükleri,
Lekeler kolay kolay bırakmıyor,
Gün geçtikçe onu arıyorum...
Hayallerin suya düştüğü rıhtımda,
Küçük bir balıkçı kayığıyım,
Yakın zannedilen ve
Yaklaştıkça kovalanan...
..
Gönül kondu dalına
Konmadan önce sordu yarına
Beklenen 'aşk' ben miydim...
Kesin cevaplardan, keskin düşlere
Geçmişteki cehennemden,
Gelecek cennetine,
Evet dedin erkekçe...
Beklenen cevap buydu,
Beydağları civarında ki yalnızlıklarda...
Ben de ne buldun diye sordun,
..
Herşey geçer
Herşey yalan derler...
Her sonun başlangıcı yeni umudun.
Dönmeyen nankördür,
Korkaktır mutluluğun!
Eğer arkana baktığında,
Söylenecek son söz
Ve yoksa bir sulhun
Çek git,
Geride kalmasın ruhun!
..
Bir gün daha son buldu böylelikle,
İçimde titreyen bir çığlık,
Sesi çıkmayan...
Gürültü ve patırtının ortasında,
Yine yalnızlığın sıcak gölgesi.
Neşem beni arıyor,
Bir kapı aralığında,
Gözlerim açılmıyor,
Pembe görüyor, varlığı da yokluğuda.
Hayattan alınan ne ilk ders bu, ne de son olcak! ...
..
Son oldun sen,
Ne bir şiir, ne bir yazı döküldü,
Kalbimin dilinden.
Zor geliyor
Çözülmek derinden...
İhanetin enginliği,
Sadece dilime saltanat kursa da,
Kapattı kalbim kapılarını,
Benliğim tamirde şimdi.
Hiç düşünmeden sevmek,
..
Ne tuhaf bir gün
Bugün...
Hiç bilmediğim bir mutluluk resmi,
Sadece yüreğimde gizlediğim.
Bir küçük sohbetti,
Uzadı...
Mutluluğum küçüktü büyüdü
Ve arkadaşım dedi ki,
Bayramda harçlıklarla voleyi vurmuş bir çocuk gibiyim...
Ne tuhaf bir gün
..
Bir kaşık aşk balını aldık,
Bir tutam sevgi yaprağını doğradık,
Bir çay kaşığı acı düşler,
Bir çay kaşığı tecrübeler,
Bİr yemek kaşığı boş vaatler,
Bir yemek kaşığı yersiz istekler,
Bir kepçe gurur,
Bir çay kaşığı neşe,
Ve bir bardak gözyaşı attık,
İşte size 'alışkanlık'...
..