Yorgun, çıkagelmiş göç yollarından
uzatmış Toroslar'a ıslak saçlarını,
turkuaz yatağından görüyor:
sıcak ve terli hâlâ
Keyhüsrev'in, Attalos'un atları
geçiyor kaldırımlarından;
dalgın deniz örtmüş ayaklarını.
Yaseminli akşamlar yıldızlardan,
gece Akdenizli, tepede değirmi bir ay
uzun bir çay olmuş tarih:
akıyor surlarından,
portakal kokusu sokaklardan
Pamfilya, Attalia, Antalya.
Kent görüyor:
bağlandıkça biz,
bağlandıkça böyle hayata;
ağlarda hep deniz,
asıldıkça küreklere; hep Antalya.
Ah bir bilseniz, bu nasıl bir düştür
nasıl bir yürektir ki, kanatır avuçlarını,
bulutta bir adam, elinde mavi bir fırça
turuncuya boyar yağmur kuşlarını:
hep Antalya, hep Antalya...
Kent görüyor,
gözlerinde bilge bir gülümseyiş,
güneşle tarıyor ıslak saçlarını.
Kayıt Tarihi : 8.3.2008 13:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Dingin bir Akdeniz söylencesi kulağımda kalan.
Kutluyorum usta kalemi.
Şiirinizi çok beğendim.Tek endişem keşke Herkez sizin gözünüzle bakabilseydi Antalya'ya, maleşef git gide şirin şehrimizin değerini kaybediyoruz.
Mehmet Aydemir
TÜM YORUMLAR (17)