Antakya Ziyareti Şiiri - Musa Uzunkaya

Musa Uzunkaya
19

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Antakya Ziyareti

Sene; iki bin dokuz, sekiz şubat ve Pazar,
Tarih onun adını Antakya diye yazar.

Hatay veya Antakya iki ismi de güzel,
Künefe denen tatlı, sade bu şehre özel…

Hatay’ı tamamlıyor, Asi, Amik ovası,
Otuz yedide bitmiş, malum Hatay davası…

İsmi; Habibu’n-Neccar olan bir Allah dostu,
Yaşamış bu şehirde, oraya sermiş postu…

‘Ve cae raculün min aksa’l- Medine…’denen,
Şehrin uzak yerinden, koşarak halka gelen,

‘Bir ücret istemeyen, bu iki zata uyun,
İsa’nın davetini, Hakk’ın sesini duyun…

Hem size müjdeliyor Hazreti Muhammed’i
Aman ha reddetmeyin, bu ilahi rahmeti! …’

Habibu’n-Neccar orda zulmen öldürülünce,
Lütfa mazhar kılınıp; ’Gir cennete…’denince;

‘Söyledi; olsa keşke lütfun kavmime malum,
Bana ve iki dosta yaparlar mıydı zulüm? ! ...’

İkindi namazında onu ettik ziyaret,
Rabbimizden diledik, dostlarına mağfiret…

Dağın yamaçlarında, Sen Piyer Kilisesi,
Oyulmuş bir mağara, zor alırsın nefesi…

Asla mani olmamış, kulluğa hiçbir baskı,
Yeter ki baskın çıksın kalbinde Allah aşkı! ...

Dinleri buluşturmuş, kavşak medeniyete,
Hakikat dini İslam, sürsün ebediyete…

08/02/2009

Musa Uzunkaya
Kayıt Tarihi : 25.6.2009 08:40:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Musa Uzunkaya