Dolu ve boş. Hayatta her şeyin bir dolusu bir de boşu vardır. Bardağın, kovanın, tencerenin, belki insanın, belki de kelimelerin...
Bu yazımda suyla dolan bardaktan, yemekle dolu tencereden bahsetmek niyetinde değilim.
Ben bu yazımda adı konulan, fakat içi doldurulamayan kavramlardan bahsetmek istiyorum. Bu durum en tehlikeli boşluk diye düşünüyorum. Çünkü, bu boşluğu çabucak doldurmak isteyen zararlı sayısı, oldukça fazla.
İşte; içi yıllardır doldurulamayan kavramlardan birisi de okumak, yeterince okumuyor ve de yeterince anlamıyor ve düşünmüyoruz?
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Leyla hanım.
Güzel dizeleri beğenerek imrenerek okudum,
Tebrik ederim!...
Kutluyorum pırlanta değerinde sözcükleri damıtan yüreğinizi.
Saygılarımla.
Esasında her kavramın deneyimlerle oluşmuş ve kabul görmüş, dünyanın bütün dillerinde aynı şekilde okunan bir karşılığı mutlaka vardır. Onlara kendi işlerine geldiği şekilde anlam yüklemeye çalışanlar ise yazınızın başında belirttiğiniz 'boş insanlar' sınıfındandır.
Emeğinize, kaleminize sağlık sayın Leyla Gülsüren...
Goğru İslâmı ve İslama
ait doğruları, öğretmediler
İmamın keçisi çalıdı, imam keçi
çaldı dediler, basın-yayın
mukaddesatın aleyhinde, dolayısıyle
dinini diyanetini bilmeyenler,
bilenleri küçük gördü ve küçümsedi,
laiklik dinsizlik zannedilerek öyle
tatbik edildi, dindarlara mürteci dendi.
Bu ve buna benzer bir çok şeyler,
yapılınca, dindarlar zaten zaaf içinde
olduklarından, kendilerini ve dinini
müdafaa edemediler.
Sonra her asırda bunun gibi fetretle
oluşan yanlışları düzelten mücedditler
geldiği gibi, asrımıza da geldi ve dinin
gericilik olmadığını haykırdı ama 28
sene hapislerde veya sürgünlerde yaşadı,
Şöyle dedi; Ben milletimin imanını selamette
görürsem cehennem alevleri içinde yanmaya
razıyım diyordu.. Ve devamla; Aklın nuru
fünün-u medeniyedir, kalbin nuru ulum-u
diniyedır ikisinin imtizacıyle hakikat
tecelli eder talabenin himmeti pervaz eder,
iftirakından ise birinden hile ve şüphe
diğerinden taassup südur eder diyordu..
VE 1960 DA VEFAT ETTİ eserleri hala dillerde
okunuyor ve BOŞ KAPLAR dolduruluyor.
EFENDİM TEBRİK VE TEŞEKKÜRLER
Önce teşekkür ederim. eğer zamanınız olursa ' büyük dağın ''
yeni şiirime göz atar mısınız.Makaleniz o kadar candan o kadar yürekten yazılmış ki seve seve okudum.Okuyan da okumayan da bu ülkeye hizmet etmiyor. Üzgünüm!Sizin yüreğinizin sesi olduğumu
söylesem,doğru söylerim. sizlerle hemfikirim. anlatamıyoruz.şiirlerle yazıyoruz.Tam puan kutluyor,başarılar diliyorum. Saygılarımla.
Sayın Leyla Hanım,
Yüreğine,emeğine.kalemine sağlık.
Güzel çalışmaydı........beğeniyle okudum.
Kutlarım sevgili dostumu.
Başarılarınızın devamını diliyorum.
Sevgi ve saygılar sunuyorum dost kaleme......
yüreğine sağlık ilham aşkınız daim olsun.hayadınız hep dolu dolu mutluluklarla olsun kaleminiz hep yazsın şair dostum.
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta