Ant içtik Atam, gitmeye gösterdiğin izden.
Gölgen tutacaktır bizi her gün elimizden.
Çiğnenmeyecek göklere yükselttiğin ülkü.
Ta aşra çıkardın, yaralanmış koca mülkü.
Bir ay gibi yurdun sönük ufkunda belirdin.
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Devamını Oku
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
"Allah'tan korkun ve yerli yerinde söz söyleyin. " Ayet Meâli (Gazap süresi)
Takdir tamam da ilahlaştırmak niye .
"Allah korkun ve yerli yerinde söz söyleyin " Ayet Meâli
"Allah'tan korkun ve yerli yerinde söz söyleyin. " Ayet Meâli (Gazap süresi)
"Arş" , Kur'anda münderiç olan bir çok muhkem ayetin beyanına göre Allah'ın kainatı yarattıktan sonra kainatı ihata edecek özellikteki misilsiz tahtının adıdır ki, bu misilsiz tahtı sekiz melek taşır ve Allah-c.c- o muhteşem tahtının üzerine kurulmuş kainatı oradan idare etmektedir. Onun yanına ancak onun izin verdiği görevli melekler ve Kur'anda ruh diye isimlendirilen varlık gidebilmektedir.Bunların dışında hiç bir varlık oraya ulaşamaz.
Ebediyet demek; sonsuzluk demektir ki, ahiret yurdundaki sonsuz hayatın sonsuz mükafatlarını ve azaplarını içerir.
Irk mevzusuna gelince: Bütün ırkların menşei Adem-as-dır. Onun menşei ise topraktır. Allah-c-c- "BİZ SİZLERİ ADEMDEN ADEMİ İSE TOPRAK TAN YARATTIK...İLA AHİRİL AYEH " buyurur. Onun içindir ki Kur'an ayetlerinde ve sahih hadislerde ırkçılık yapmaya "ASABİYET-İ CAHİLİYE" adı verilmiştir. Çünkü ırkçılık yapmak dine, akla, vicdana ve ilmi gerçeklere ters bir tavırdır. Bir kimse ebedi hayatın saadetiyle mutmain olmazsa nasıl olur da gayr-i ilmi ve gayr-i dini ve de hayali bir taht ile mutmain olur?
"Layık biz seni ilahlara tutsak müsavi" diyen vatandaş bu sözüyle fani bir kulu, her şeyi yaratan ve yöneten Allah ile bir tuttuğunun dolayısıyla da Allah'ın en büyük günah olarak tarif ettiği şirke imza attığını biliyor muydu acaba? O bilmiyorsa da hamdolsun ki bizler biliyoruz ve böyle şirk alud bir söylemi asla onaylamıyoruz.
Ne mutlu Allah'ın kitabında belirttiği ölçüleri kabul edip hiç bir zaman ve hiç bir şekilde haddini aşmayan bahtiyar mü'minlere.
"Arş" , Kur'anda münderiç olan bir çok muhkem ayetin beyanına göre Allah'ın kainatı yarattıktan sonra kainatı ihata edecek özellikteki misilsiz tahtının adıdır ki, bu misilsiz tahtı sekiz melek taşır ve Allah-c.c- o muhteşem tahtının üzerine kurulmuş kainatı oradan idare etmektedir. Onun yanına ancak onun izin verdiği görevli melekler ve Kur'anda ruh diye isimlendirilen varlık gidebilmektedir.Bunların dışında hiç bir varlık oraya ulaşamaz.
Ebediyet demek; sonsuzluk demektir ki, ahiret yurdundaki sonsuz hayatın sonsuz mükafatlarını ve azaplarını içerir.
Irk mevzusuna gelince: Bütün ırkların menşei Adem-as-dır. Onun menşei ise topraktır. Allah-c-c- "BİZ SİZLERİ ADEMDEN ADEMİ İSE TOPRAK TAN YARATTIK...İLA AHİRİL AYEH " buyurur. Onun içindir ki Kur'an ayetlerinde ve sahih hadislerde ırkçılık yapmaya "ASABİYET-İ CAHİLİYE" adı verilmiştir. Çünkü ırkçılık yapmak dine, akla, vicdana ve ilmi gerçeklere ters bir tavırdır. Bir kimse ebedi hayatın saadetiyle mutmain olmazsa nasıl olur da gayr-i ilmi ve gayr-i dini ve de hayali bir taht ile mutmain olur?
"Layık biz seni ilahlara tutsak müsavi" diyen vatandaş bu sözüyle fani bir kulu, her şeyi yaratan ve yöneten Allah ile bir tuttuğunun dolayısıyla da Allah'ın en büyük günah olarak tarif ettiği şirke imza attığını biliyor muydu acaba? O bilmiyorsa da hamdolsun ki bizler biliyoruz ve böyle şirk alud bir söylemi asla onaylamıyoruz.
Ne mutlu Allah'ın kitabında belirttiği ölçüleri kabul edip hiç bir zaman ve hiç bir şekilde haddini aşmayan bahtiyar mü'minlere.
0smanlı Devleti zamanında doğup, o günlerin topluımsal yapısı
içinde yaşarken I.Dünya Savaşı'ın ölüm kokan, yokluk ve kıtlık
günleri içinde yaşamış, MONDROS ANTLAŞMASInın imzalandığı
o acılı günleri görmüş, ve bunun arkasından gelen İŞGAL günlerini
yaşamış,ve sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün, Türk Ulusu ile birlikte
başlatıp ,zaferle sonuçlandırdığı, bin bir sıkıntı ile geçen ve mutlu
sonla sonuçlanan İSTİKLAL SAVAŞI günleri denen o müthiş gün-
lere de tanık olmuş ve Ulusça verilen mücadelenin sonunda kurulan
Türkiye Cumhuriyeti adındaki yeni devletin 34.yılını görüp yaşamış
bir şairin, Türkiye CumhuriyetiDevleti'ni kuran Mustafa Kemal Atatürk
ile ilgili duyguları-düşüncelerini anlatan bu şiir, bu yılllarda yazılmış
gibi.. Demek ki genelde, şiirde geçen Atatürkle ilgili duygular değiş-
memiş....
"Batmaz o güneş, nurunu toprak bile çalsa,
Gençlik Ata’nın yolcusudur, bir kişi bile kalsa.!..."
*
Makamınız cennet olsun! Nur içine yatınız..209.mayıs.2020
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta