Orada da ay yükseldi mi uyuklayan tepelerin üstünden
yusyuvarlak, gümüş bir tepsi gibi?
Serpildi mi gümüşü andıran ışıklar
saçlarına, omuzlarına?
Yüreğim gibi cömertçe uzanıp serildi mi
ayaklarının
altına?
Orada da esiyor mu bu akşam rüzgarı,
çam kokularını taşıyor mu sana ormanlardan
ve yosun kokusunu denizden?
Orada da da-taş söz edip duruyor mu
bizden?
Orada da ayrılıklar var mı, ayrılıklarımı andıran?
Özlemlerimi andıran özlemler,
çileler çilelerimce,
azaplar, azaplarımca,
hüzünler hüzünlerimce?
Orada da gözler yaşlar içinde kalıyor mu
sevince?
Ne bir azaplar içindeyim bilemezsin, anam-babam…
Rüzgarlara dost oldum yalnızlığımdan,
denizlere dost oldum özlemlerimden,
hüzünlerimden ormanlara, ağaçlara dost oldum
ve seni bulmaya başladım her şeyde
nakış nakış,
desen desen,
koku koku,
zerre zerre.
Seni ansam; bin kerre ölüyorum,
anmasam;
bin kerre.
(ZAMANIN BİR DAR VAKTİ isimli Serbest Şiirler 'inden > 45-46/100)
İsmet BarlıoğluKayıt Tarihi : 17.9.2004 12:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İsmet Barlıoğlu](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/09/17/ansam-anmasam.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!