Kış bekliyor kapımda,
Peşinde soğuk bir yalnızlıkla,
Sararan yapraklar görüyorum,
Benim gibi, ayrılıp düşüyorlar toprağa...
Onlar da benim gibi,
Vedalaşıp ayrılmışlar dallarıyla,
Şimdi tutunucak bir dalları yok,
Dua ediyorlar bir an önce karışmak için toprağa...
Tutunacak tek dalım gibi görürüm ben seni,
Evim, yuvam...
Ama yuvamdan ayrılalı uzun zaman oldu,
Şimdi yeşillenebildiğim tek yer, rüyam...
Sonbaharın hüzünü çöktü üzerime,
Sanki bir kara bulut var içimde, yağmura gebe,
Kıyamam yağdırmaya gözlerimden,
Belki içimden bir damla sen eksilir diye...
Şimdi yağmurlar yağıyor üzerime,
Saçlarımda damlalar dolaşıyor ellerin yerine,
Dışardan göründüğü kadar kolay değil,
Sonbahar bile, damla damla seni işliyor içime...
Dün yine dolaştım bu şehrin sokaklarında,
Sanki her kaldırım taşı sen sordu bana,
İyi dedim, ölümü gördü bu ara,
Belki anlar, bu dünya değmiyor yalnızlığa...
Uzun zamandır irkilmemiştim bir rüzgar estiğinde,
Dün bir rüzgar uzaklardan gelip değdi tenime,
Sanki sendin o rüzgarla dolan içime, ciğerlerime,
Melek yüzün geldi aklıma, yağmurlar doldu gözlerime...
Sonbahar hazan mevsimi, hüzün mevsimi,
Doğanın canını toprağa akıtma vakti,
Ağaç olabilmek isterdim bu mevsimde,
Akıtabilmek için derinlere içimdeki seni...
En sık baktığım yerlere koyuyurum resmini,
Dindirebilmek için her gün büyüyen özlemimi,
Böyle yaparsam unutamazmışım seni,
Saçma.Yüzünü görmüyorum diye seni unutamam ki...
İşte böyle sevgilim,
Mevsim değişti, değişmedi sevgim,
Tek bir şey biliyorum,
O da her yağmur damlasında seni daha çok sevdiğim...
Bir gün, bir şarkı sözüne takılırsın,
Altını çizerken bir kitabın,
Bir cümle okur, bakakalırsın.
İşte o zaman sevmek nasıl birşey anlarsın...
Duvarına bir tane resmini asarsın,
Mevsim sonbahardı senden önce kalbimde,
Dökülüyordu gönlümün yaprakları.
Bir güneş gibi doğdun çürümeye yüz tutmuş kaderime,
Artık hayatın anlamı sadece seninle vardı...
Kaybedicek ne kaldı ki elimde,
Artık isyan etsemde farketmez kaderime,
Bir sevgim vardı elimde,
Oda ziyan oldu sevdiğimin ellerinde...
Nasıl bir günah işledim bilmem geçmişte,
Ben, belki aşk diyerek çıktım yola,
Aşk, belki bir başlangıç...
Başlayamadım, tutunamadım kollarına,
Yıllar önce bir haziran sabahında...
Kış hemen yanıbaşımda şimdi,
Nasıl bir özlem dindi bugün tahmin edilmez,
Nasıl bir aşk sessizce haykırıldı bugün...
Kalbim gördü sevdiğini, artık sesi kesilmez,
Kalbim bir kere daha o gözlere taptı bugün...
Gözlerini görünce içlendi kalbim, içlendi melekler,
Tanrım dedim, o beni görmedi,
Nasıl onunla dolu yüreğim, bilmedi,
Bilir dedi Tanrı, sen yeter ki sev dedi,
Ama o bilmedi...
Tanrım dedim, o can gibi,
Aşk değil benimki, kördüğüm
Her gece düşümde görüp, uyandığımda öldüğüm
Aklımı ele geçirip, sürekli düşündüğüm,
Bir tek sensin sol yanım, aşkıma layık gördüğüm...
Sadece mutluluğa değil, mutsuzluğa da varım seninle,
Güçlü duramıyorum artık sevgilim,
Aşkınla dimdik ayakta olamıyorum artık,
Hiç gelmeyeceğini bile bile,
Belki bir gün yalanıyla kendimi kandıramıyorum artık...
Aşkın en sığ yerinden başladım seni sevmeye,
Ama şimdi önümde kara görünmüyor,
En çok gözlerim seni özler,
Gördüklerinin en güzelini hep görmek ister,
Göremesem de seni, olsun,
Bir kere görmek için beklemeye değer...
Yalvarır ellerim, bir kez daha sar onu der,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!