Diktim ufuğa kadar uzanan surlarımı,
Kalem zarar görmesin diye.
Nereden bilebilirdim ki,
Hüzünlü bir sisin sızacağını?
Saldırmışlar ıssız bir diyardaki kaleme.
Denize mavi diyemem gözlerini gördükten sonra,
Kelebeğe zarif diyemem saçlarını gördükten sonra.
Ufuğa huzurlu diyemem gülüşünü gördükten sonra,
Varlığıma yaşamak diyemem seninle bir ömür geçirmedikten sonra
Elmasa parlak diyemem yüzünü gördükten sonra,
Hatırlıyor musun sesimi?
Ben, unutamıyorum seninkini,
Artık duyamıyorum o melodi dolu sesini ama,
Kafamın içinde bir şarkı gibi çalıyor her gece,
Gönlümde yankılanıyor, hüzünle dolu.
Zirveden bir kar tanesisin,
Kimine göre sıradan birisin.
Ha, bana sorarsan eğer,
En değerli hazinesin.
Gözlerin yemyeşildi,
Sen benim artık güneşim değilsin,
Isıtamıyorsun beni, uzaktasın
Gecenin ıssız karanlığındaki öteki yıldızlardan birisin artık
Beni ısıtamayacak kadar uzakta güzelliğinle parlıyorsun
Bakakalıyorum geceleri istesem de istemesem de o uzaktaki yıldıza
Seni inci ince çizdim sayfalara,
O yeşil gözlerini gördüm her sayfada.
Arkandan söyledim binlerce şiir,
O güzel yüzünü anarak dile getirdim duygularımı.
Kalemler bitti, ağaçlar tükendi,
Rüzgarı kıskanırım,
O, ince ince dokunur o bakımlı saçlara.
Atkını kıskanırım,
Sarar boynunu, ısıtır seni usulca.
Fotoğrafçını kıskanırım,
Unuturum sanırdım seni
Sandığım gibi olmadı, unutamadım.
Sesin kalmış aklımda
İstesemde unutamam
Söylediğin her kelimeyi kaydettim kulağıma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!