zamânı döndürmek mümkün olmuyor
ne cümle kursam da yerin dolmuyor
sılaya götüren pabucun olsam
suyunu içtiğin avucun olsam
vuslat dileğiyle orucun olsam
niyetim yurduna tez ulaşır mı
ilk ve son duraktır ana kucağı
aradım “yedi iklim dört bucağı”
mecalsiz bedenin tutuk bacağı
ağır aksak gider hep dolaşır mı
yolumu şaşırsam düşerim derde
gözlerdin emînim yittiğim yerde
solgun benizlere çektiğin perde
hüznümün yükünü hiç bölüşür mü
pusuda bekliyor dipsiz acılar
zifîrî gecede dinmez sancılar
kapılar kilitli gitmiş hancılar
riyâkâr yüzlerden kir bulaşır mı
cürmüm olmasa da vurdular yafta
mühlet vermediler biterken hafta
kalemi kıranlar birleşti safta
duânı beklerken cevr ilişir mi
ayrılık mevsimi yağıyor yağmur
yollarım kapalı diz boyu çamur
izini bulamam gözlerim mahmur
kirlenmiş nazara ah doluşur mu
mısrâlar isyanda varmaz bağıda
devrik cümlelerim düşer kâğıda
hüzzam makāmından geçer ağıda
hisli bir gönülde söz çelişir mi
mübârek ismini düşürmez dilim
sen kokan resmini bırakmaz elim
tükenen tâkatım bükülen belim
muvakkat hicrâna zor alışır mı
muhtâcım sesine himmet eylesen
kelâmım eğriyse doğru söylesen
öksüzün gönlünde mekân peylesen
gurbetten gurbete yol buluşur mu
yoluma rehbersin gözüme ışık
rûhum sana tâbi dünle barışık
şimdiyse düşüncem karmakarışık
nasîhat vermezsen us çalışır mı
beni sorma anne zordayım böyle
gecenin koynunda kordayım böyle
sonsuz bir mekânda dardayım böyle
efkârla yanmadan köz oluşur mu
Kayıt Tarihi : 12.3.2025 00:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!