Annemin Adı Nezaket'ti

Cihat Şerbetçioğlu
151

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Annemin Adı Nezaket'ti


Annem yetim kalmıştı erkenden,
yoksul bir dünyaya.
-kötürüm-sanılmış,
dört yıl kaldırmamışlar ayağa,
olmamış elinden tutan.
Nezaket'ti adı annemin,
İncitmedi kimseyi hiç,
kaynanası "Hala", eşi " bizimki"
bizler kuzularıydık.
Okuma bilmeyen ananın, okurlarıydık.
Annemin değeri bizden menkul,
kendine münhasırdı başarısı.
Matematik, tarih, coğrafya bilmezdi,
uzak yerleri tanımaz, görmezdi ,
ama hasretiyle büyüttü kuzularını,
gurbetçi yolu gözlemeyi ona sormalıydılar
uzmanıydı sevgili annem
"çocuk yolu gözlemenin".
Yoktan varederdi, üretirdi,
topraktan, hayvandan,yerden gökten,
gagasında bulur, yüreğinde beslerdi
hepimizi.
Şaştım aşı bilir misiniz?
Biricik annemin icadıydı o,
mutfakta ne varsa kaynatırdı tenceresi,
acısı, sevgisi, hasreti,
soframız olurdu, karnımızı doyururdu.
Sorsak, lezzet karışımının adını,
"Şaştım aşı" diyordu.
-Sanırım bundan olacak,-
hiç yemek seçmedim ömrümce.
Pekmez, yoğurt, turşu
hep, hazır sofrası,
yufkası dağ gibi dururdu tandırda.
Kileri yaz boyu ürettikleriyle,
çapa, tırpan, çift çubuk...
doluydu ter ve emekleriyle.
Dam dolusu çocuklar bir yanda,
bir yanda inekler, tavuklar...
Güne ne zaman kalkar,
canım annem,
günü ne zaman noktalardı?
Nice körelmişti hırsı bilmem ama,
hıncını aldığı tokacı tanırım,
öfkesi dökülürdü dayak artığı giysilerimden.
Her sahur tazesini pişirirdi bazlamanın,
tereyağlardı yüzünü.
Annem kışı yaz, karası ak kadındı.
Yorulmak nedir?
yalanı hiç kimse için söylemez,
haram bilmezdi fedakâr, cefakar annem.
Dünya nimetlerinden almadı nasibini,
çayı bile istemezdi fazla,
"Şerbetçiler içmez" derdi "ikiden ziyade".
yeni eşya görmediğinden
ters yüz eder eskisini,
her yıl değiştirirdi odaların yerini.
12 çocuk doğurmuştu,
kimini kızamık , kimini kabakulak
altısı toprağın, altısı can bulmuştu.
Doğduğu toprağın seyyahı,
doğurduğu yaşamın ahı,
ab-ı hayatı annem,
az kalsın bir evlek avluda,
hayatını tamamlayacaktı.
Erken gidince eşi ahrete,
gördü gün yüzünü az , biraz.
"Hala" da olsa otoriteydi kaynanası,
kocası ona keza.
Nezaket'e sıra gelmezdi hükümranlıkta.
Bahtsız annem evin büyüğü kaldı ama
bu kez de yoksulluk almıştı elinden
hükmün mührünü.
Çocukların gölgesi
bilmem korudu mu ayazdan, güneşten,
tutar mıydı yerini hiç , bir eşten.
Yalan oldu,
Nezaket'in örfü bu dünyada,
Zor zamanlar gibi,
iyi günler de gördü,
özgür günler de hayatta.
Kadere imandaydı aklı fikri,
gözü olmadı inanın saltanatta.
Melekler gibi uçup gitti bir gün elimizden,
söyleşir, şakalaşırken.
Oyun yapar gibi bir anda.
Nezaketle, nazikçeydi vedası,
hepimizi bırakıp gitti bir anda,
Öksüz, boynu bükük, Nümune kapısında.
hücrelerimize ölümsüz kattıklarıyla,
ruhumuzda yaşıyor
damarlarımızda akıyor
tüm sıcaklığıyla.
Sevgili annem, canım annem!

Cihat Şerbetçioğlu
Kayıt Tarihi : 8.1.2020 13:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Cihat Şerbetçioğlu