Annemi Kesersin Şiiri - Osman Karahasanoğlu

Osman Karahasanoğlu
3298

ŞİİR


10

TAKİPÇİ

Annemi Kesersin

Yıl 1973 evliliğimizin birinci yılı 2 katlı bir evin alt katında oturuyorum.
Evin 3 adet küçük odası olmasına rağmen bize şimdilik yetiyor.Çarşı içinde önünde ufak bir bahçesi var.Dedim bu ev tam bana göre.Ufak da olsa bahçesine bir şeyler ekerim.Karşı köşeye de bir küçük kümes, birkaç da civciv alır beslerim.Allah dualarımı kabul etti.Bir tarafta da kömürlük vardı.
Yatak odamın camı da bahçeye bakıyordu.Giriş kapısı da tam bahçe tarafında olduğundan rahatlıkla kümesi ve bahçede olup bitenleri görebilirdim.Evin önünde çocuk parkı yazın geç vakte kadar çocuklar cıvıl, cıvıl sesleriyle oynar salıncaklarda sallanırdı.Bir kapalı sandık yaparak, civcivleri onda muhafaza ediyordum.Onlar büyürken bir yandan da kümes yapmaya başladım.Kümesin arkasını duvara dayadım.Yanları tahtayla önünü ise kafes teli ile kapladım.Kümesin içine ancak eğilerek zor girebiliyordum.Gündüzleri civcivleri işimden çıktıktan sonra bahçede, topraktan solucan çıkartıp yediriyordum.Günden güne büyüdüklerini fark ediyorum.Bana öyle alıştılar ki kümesten çıkartınca, hemen beni takip ediyorlar.Yeni yerlerine geçirince daha da rahat ettiler. En ufak bir seste camdan civcivleri görebiliyorum.Artık günler geçtikçe bunlar piliç oldular; sayıları ise yedi adet erkek ve dişi olanları büyüdükçe kırmızı ibiklerinden anlaşılıyordu.Bunların yedisi de tavuk olacaklardı artık iyice belli oldu.
Kayın valide bunlara bir erkek lazım diye o büyüklük de bir horoz gönderdi.
Horoz artık onlara rehberlik ediyor.Yem verince onları yeme davet ediyor.
Bir nevi çobanlık yapmaya başladı.Horoz daha da büyümeye başladı.
Bir kedi görse, hemen kovalamaya kedinin üzerine saldırmaya başlıyordu.
Bir yem bulsa kendine mahsus bir ses çıkartıp tavukları kendi etrafına toplamasını başarıyordu.Hatta onları korumaya ve kollamaya o kadar sadık ki bana bile karşı gelmeye, karşıma geçip saldıracak bir durum almaya başlardı.Hanımda annesinin hatırası ve emaneti diye onu çok seviyor belki de el altından haberim olmadan yemli yordu.O kadar büyüdü ki anlatamam.
Bende işim gereği gece nöbete kalıyorum.Sabah nöbet istirahatı için 1 saatlik yerden otobüsle geliyorum.Eve gelene kadar saat 09.00 bazen de 10.00 oluyor.Yine böyle günlerden bir gün yeni yatmıştım ki tam uykuya dalmışım aman Allah’ım ne oldu demeye kalmadı; yataktan fırladım.
Bizim horozun gürültüsüne uyanmıştım.Hemen mutfağa daldım.Elime kocaman bir bıçağı aldım.Tam kümese girecektim ki hanım arkamdan koştu.
.......... "sen ne yapıyorsun "?
..........."O benim annemin hatırası" diye ağlamaya başladı..Beni teskin etti.
Ben ise hala kafamda horozun yaptıklarını düşünüyordum.Durmadan benim uykumu bölüyordu.Kümesin yakınına bir kuş gelse veya kedi gelse çok ses yapıyordu.Bu düşünceler içinde o gün de uykum böyle geçti.Yine böyle bir gün nöbetten gelmişim.Yorgun ve uykusuzum.Kahvaltımı yaptım ve uykuya yattım..Belki bir saat geçmeden aman Allah’ım yine bir gürültü, bizim horoz mahalleyi ayağa kaldıracak..Allah'tan gündüz herkes ayakta bir ben nöbetten gelmişim uykudayım.Hemen yine fırladım artık sabrım kalmadı ne hanımı dinlerim nede annesinin hatırasına saygım kalmadı.Mutfaktan koca bir bıçağı aldığım gibi pijamalarla daldım kümese..Gözüm bir şey görmüyor.
Tek bir fikrim var.Artık bu horozun işini bitireceğim.Çığırtkanlığına bir son vereceğimden emindim.Gerçi horoz da görevini yapıyor, kendine göre haklı ama aklı yok ki beni düşünsün.Hayvan hayvanlığını yapıyor.Sus be kuzum ben bugün nöbetten geldim.Hem de uykusuzum desem beni dinler mi?
Sizden soruyorum dinler mi?
Hadi bana cevap verin dinler mi?
Hepinizin sesini duyar gibiyim bu horoz bir kümes hayvanı aklı yok ki seni dinlesin.Sözünüze itaat etsin.Dediğinizi duyar gibiyim.Oh be beni anladınız.
Yoksa yoksa olacaklardan sonra sakın beni hayvan sevenler suçlamasın.
Benim yerine kendilerini koysunlar….Kümeste uzun bir mücadeleden sonra zaten kümeste alçak olduğundan eğile büküle girmişim içine, birde hoplaması, zıplaması kendini korumaya çalışması anında, bende yaralandım.
Nihayet yakaladım.Tutup kümesten dışarı çıkartım.Hanım yine aynı hareketler -- --"yapma o benim annemin hatırası" diye yalvarıyor.
Dedim boşa yorulma bunun yaptığı boyunu aştı dedim.Kaç kere aynı hatayı yaptı.
Sanki aklı varda onu suçluyordum.Ama bu sefer kurtuluşu yok dedim.
Hala diyordu
--"o benim annemin hatırası hayvana kıyma, yazıktır, günahtır".
Ne dediyse gözüm artık kararmıştı.Kanatlarından tutup yatırmıştım.
Aslında hiçte hayvan kesmedim kanı görünce bayılırdım.Başım dönerdi.
Kin ve öfke gelince demek ki cesaret ve acıma hisleri kayboluyormuş.
Kanatlarına bastım kellesinden tuttum.”Bismillahi Allahu Ekber “dedim.
Koca bıçağı boynuna çektim al kanları etrafa sıçramaya başladı…
İşte ilk horoz kesmem böyle oldu…Hanım hem ağlıyor bir taraftan da
..........."Annemi kestin" demez mi? .
..........."Annemin hatırası" diye hala konuşuyordu.Ama nafile olan oldu.
Horoz dünya da yaşama hakkını artık kaybetti.Bundan sonra midede, hafızalarda ve bizim bedenimizde atomları görev yapacaktı.Hayvanlık mertebesinden insanlık mertebesine yükseldi.Belki hanım etini de yemez diye düşünüyordum.O da nihayet horozun annesinin bir hatırası da olsa, sonunda insan için, eti için yaratıldığını kabullendi.Cansızlar bitki mertebesine, bitkiler hayvan mertebesine rızık olarak çıkıyorlar.Bazıları da direk olarak bizim horoz gibi insan mertebesine ulaşırlar.Bizim horozu da başka bir hayvan,kedi,köpek.vb. yiyebilirdi bize nasip oldu.Kesilip yolundu, pişirildi.Nihayetin de kazana girdi.Güzelde eti varmış daha 2 yaşındaydı.Sanki gören onu 5 yaşında sanırdı…
Akşama yetişti soframıza geldi afiyetle yerken,gözümün ucuyla da hanımı takip ediyordum.Bakalım horozun etinden yiyecek mi?
Bir şeyler diyecek mi?
Derken oda afiyetle yemeye başladı.Oh be nihayet bu horoz işi de böylelikle sona erdi.Bize bu nimetleri veren Rabbımıza çok şükrettik.
Alınacak dersler:
Tavuklar horozsuz kaldı biz bir horoz kaybettik.
Fakat neler kazandık
İlk defa horoz kesmekle kan korkusunu yendim.
Cesaretim arttı.
Horozu insanlık derecesine yücelttik.
Rızık olarak karnımızı doyurduk.
Et ihtiyacımızı giderdik.
Uykum bölünmedi rahat uyudum.
Kul hakkına girmedik.
Bence çok şey kazandık.
Ertesi gün komşulardan şikayetler gelmeye başladı.
Hiç de haberleri olmamış.
- "Sizin horoz var ya"….
Hayrola ne oldu bizim horoza?
--"Bizi çok rahatsız ediyor"
Yapma ya.
Neden daha önce söylemediniz?
--"Çekindik"..
Rahat olun bizim horoz artık midemizden bedenimize geçti dedik.Hayvan mertebesinden bize rızk olarak yer ve makam değiştirdi deyince, birazda gülüştük memnun oldular.
--"Vay be demek öyle iyi etmişsiniz."
İşte böyle yaşanmış bir horoz hikayesinin hatırasını sizlerle paylaşayım diyerek bunu yazmaya karar verdim.
Saygılar sunarım.

26.09.2014

Osman Karahasanoğlu
Kayıt Tarihi : 12.3.2023 22:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Yasanmis Bir Hikaye

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Osman Karahasanoğlu