Kalbin hazin yanını kavururken alevler
Martın on sekizini karaya çaldı bahar
O gün düşman belledi gözlerimi aynalar
Hüzün bulutlarının sarmaladığı evler
Ve öksüz çocukları korkutan ürkünç devler
O gün aynı kefene sığdılar, mecburdular
O gün bütün kuşları tek kurşunla vurdular
Toprak susuz, geçit dar, dağlar gam doğuruyor
Çocukça düşlerimi elimden aldı bahar
Kalpte kış saltanatı, hepten kısaldı bahar
Anne sesi, kuş sesi, çocuklar....Bağırıyor
Ahh müezzin, bak yine huzura çağırıyor
O gün gönüller sürgün, kalpleri kavurdular
O gün küle döndü köz, dört yana savurdular
Ölü ülkeler doğdu, birkaç kuş kanadından
Yoruldu güneş ve ay, yoruldu kırlangıçlar
Vücudumda koloni kuruyordu ardıçlar
Vah ki soylu orkide ürktü kasımpatından
Bir anne ölümüyle söz ettirdi adından
O gün bir kadının son nefesini yordular
O gün yedi kat sema ve arz ağlıyordular
Annesiz kaldı çocuk, annesiz kaldı alem
Sığmaz iki metrelik toprağa analar. /Dar.../
Var mı bir tek anayı sığdıracak bir mezar ?
Dil söylemez, göz ürker, yazmaz gerçeği kalem
Kıymetiharbiyesi eridi dirhem dirhem
O gün dünya, saltanat, mal, mülk, toprak, ordular
O gün öksüz kalmanın ahvalini sordular
Sustu bülbül, sustu kalp, soldu yediverenler
Dünya dolusu ölü.. Çocuk, genç ve ihtiyar...
Altmış yıllık mazlumdu iki günlük bahtiyar
Çapulcular, mollalar, düzenbazlar, erenler,
Yedi iklim yedi renk, eski dostlar, yarenler
O gün bütün desenler ve renkler mağdurdular
O gün güvercin yoktu, bize tuzak kurdular
Kayıt Tarihi : 24.1.2024 00:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!