Anneme Mektup Şiiri - Oğuzhan Ceylan

Oğuzhan Ceylan
27

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Anneme Mektup

Annem bu dünyanın en güzel kadını.
Güzelliği Anadolu türkülerinden süzülüp gelmiş sanki; bir ağıt kadar derin, bir ninni kadar kadim.
Yüzündeki çizgiler, zamanın değil, sevginin imzaları.
Her kırışıklık bir hikaye anlatıyor; bazısı gözyaşı, bazısı kahkaha, bazısı sabır, ama hepsi sevgi dolu.

Elleri var benim annemin, topraktan ve zamandan yoğrulmuş.
O eller ki hamuru ekmek, ekmeği umut, umudu hayat yapmış yıllarca.
Parmaklarının arasından nice mevsimler geçmiş; bazen bir tülbentin ucunda gözyaşı silmiş, bazen bir bebeğin başını okşamış, bazen de duaya durmuş sessizce.

Gözleri var annemin, iki damla gökyüzü gibi.
Bakışları bazen şafak vakti kadar berrak, bazen akşamüstü kadar hüzünlü.
O gözlerde bütün bir ömrün sessiz çığlıkları saklı.
Öyle bir bakıyor ki, kelimeler gereksiz kalıyor aramızda. Bir bakışı bin sayfa roman, bir süzülüşü koca bir destan.

Sesi var annemin, kırık bir ud gibi titrek ama derinden çalan.
Bazen bir tekke ilahisi kadar uhrevî, bazen bir çocuk şarkısı kadar masum.
O ses ki, kulağıma ilk düşen yağmur, dudağıma ilk değen su, yüreğime ilk dokunan nefes.

Kalbi var annemin, öyle büyük ki içinde cihan taşıyan. Her odası başka bir sevgiye açılan, her köşesi başka bir merhamete uzanan saray gibi.
Öyle bir kalp ki bu, acıyı bal eyleyip sunan, kederi umuda çeviren bir simyager ustalığında.

Annem, saçlarına düşen her akla bir ömrün nakşını işlemiş.
O beyazlar ki uykusuz gecelerin, dirsekleri aşınmış kazakların, dizleri yamalı pantolonların has terzisi.
Her dikiş onun parmak uçlarında bir sevgi destanı olmuş.
Öyle maharetli ki elleri, yamaları nakışa, eksikleri süse çevirmiş yıllarca.
Pantolonumun dizlerine kondurduğu yamalar, sanki bir minyatür ustasının en nadide eseri.
Her ilmikte bir ninni saklamış, her düğümde bir masal gizlemiş.
Yine de gülümsüyor işte, sanki bütün o el emekleri nur olup dizilmiş yüzünün çizgilerine.
Her kırışığında bir sabır destanı, her bakışında bin şükür gizli.
Öyle bir zarafetle taşıyor ki zamanı, omuzlarındaki yıllar değil, sanki sırtında bir şeref harmanisi var.
O ellerin dokunduğu her yama bir süse, her yırtık bir nakışa dönüşmüş hayatımızda.

Ve ben, onun can bahçesinde açan en nadide çiçek olma şerefine ermiş bir bahtiyar.
Her nefesinde bir destanı yeniden yazan, her bakışında bir türküyü yeniden besteleyen bu kutsal varlığın emanetçisiyim.

Oğuzhan Ceylan
Kayıt Tarihi : 21.11.2024 14:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Oğuzhan Ceylan