'bir çatırtı kopar kulaklara şenlik
velhasıl delinir sessizlik
kopar bir gölgeden uzunca bir ölümle
devrilir bir azamet, asırlık çınar
bir adam, eli boşlukta
ağıt yakar bir trenin ardından
ufka dolan bir yığın kara dumanla
hasret tutuşturur uçan bulutlardan
biri elmanın kan kırmızı yarısı
biri cevizin iki kabuğu
biri kuzey, biri güney kutbunda
yaşlı bir çınarla bir acılı adam
iki kişiye bir dünya
acılı tarafından'
Göynümün içinde derindir yara
Gurbet ellerinde düştüm de dara
Anamın gözleri yaşla dolar
Bakar da yola
Derdimin içinde çağlayan olur
Sinemde şaklayan felek kırbacı
Kaybettim yolumu göster be hancı
İçimde dinmedi onulmaz sancı
Atılır köprüler, yollar kaybolur
Gördüğüm kimseler söz etmedi senden
Can bu, böyle zor ayrılır tenden
Kim olsa gelir hintten yemenden
Ana benim, gurbette bir parça senden
Saçımı okşadığın elinde kına kokusu
Asılı boynunda hep aynı ekmek çıkısı
Gördüğüm her çiçekte bir bal arısı
Bir elmanın kırmızı iki yarısı
Talihim dönüyor, kuruyor
Çare yok, çöl oluyorum anne..
'bir yusufçuk sandalıyız
denize koşulsuz ırak
ne bir zeytin tanelenir dalında
ne de tüllenir uykuluksu bir yaprak'
Rengimi göstermedim kimseye, söylemedim adımı
Sana saklamayı borç bildim son ağıdımı
Ser verdim, sır vermedim
Ağlamadım anne, şunu iyi bilesin
Sen ağlasan bile; oğlum ağlama, derdin
Hala dimdik ayaktayım anne
Bak, sana böyle resim gönderdim
Herkese göster.
-sizde mevsim belki hala bahar
diz boyu yığdı bizde kar -
Kimse anne, hiç kimse ile
Paylaşmadım sana olan özlemimi
-soramadım hiç kimselere ömrünün merdivenini
nasıl yazdığını mektubunun son sözlerini
nasıl özlediğini annesini-
Bunları kimseye söyleme anne
Talihim ak olmuş - kara olmuş kime ne
Deprem yok üstelik
Güvendeyiz şimdilik
Canımız sağ
Karnımız tok, sırtımız pek
Ölmedik anne, henüz ölmedik, ölmedik biz..
Elinde kalemi kılıç yapan sihirbazlar
Sihirbazlar ki ellerinde talihim var
Hava buz kesiyor,onlar kan yazmadalar
Öyle kolay,öyle vicdansız,
Öyle ıramış hazar....
Elinde kına yok mu anne
Koynunda ekmek çıkınım yok mu
Her gördüğüm çiçekte bal arısı
Böyle yürek yarası, böyle gençlik acısı
Bir elmanın kan kırmızı yarısı
Ne oldu anne bu gördüğüm kimin rüyası;
Deniz ortasında afrika batıyor
Göz pınarlarımda nil kuruyor
Burç döndü
Talihim söndü,
Su ver dudağım kuruyor
Çöle döndüm
Çölü yudumluyorum, çare yok anne...
Sakın ha!
Olan oldu oğulcuğum deme...
-adam gibi adam olsun dediğini-
Koyup gittin ateşe...
İçim, için için erir: mum gibi aydınlık hicran...
Kayıt Tarihi : 5.4.2007 00:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Deniz ortasında afrika batıyor
Göz pınarlarımda nil kuruyor
Burç döndü
Talihim söndü,
Su ver dudağım kuruyor
Çöle döndüm
Çölü yudumluyorum, çare yok anne...
Sakın ha!
Olan oldu oğulcuğum deme...
-adam gibi adam olsun dediğini-
Koyup gittin ateşe...
İçim, için için erir: mum gibi aydınlık hicran...
Tebrikler güzel şiire.
Mustafa Yiğit
Anne sevgisi başka hiç bir sevgiye benzemez ki, Hiç kimse anne gibi sevemez, anne gibi bakamazki evladına. Hiç bir yürek sevemezki karşılıksız anne gibi.
Anne özlemini haykıran yüreğinizi ve dizelerinizi kutluyorum. Bütün sevgiler anne sevgisi kadar sıcak olsun. Saygılar
Asılı boynunda hep aynı ekmek çıkısı
Gördüğüm her çiçekte bir bal arısı
Bir elmanın kırmızı iki yarısı
Talihim dönüyor, kuruyor
Çare yok, çöl oluyorum anne..
DEĞERLİ KARDEŞİM,
HÜZÜN DOLU NEFİS BİR ŞİİR...TEBRİKLER...
SELAM VE DUA İLE
TÜM YORUMLAR (6)