Annem,
Dün gece sesini çıkardım yastığımın altından
Hiç solmamıştı
Hiç gitmemiş gibi sıcacıktı
Önce yanağıma sürdüm
Sonra defalarca öptüm ıslanmış dudaklarımla
Özlemin ruhunu çıkarıp içimden
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
An geliyor ve uçuyoruz.
Bu yaşam gitmelere koşullu.Günü ve saati geldiği an ,zaman bir dakika öteye götüremiyor insanı.
Susuluyor.
Ölüm! Susuş'un adı.
Yeri ve zamanı gelince hepimiz uçacağız.Sözlerimiz de uçacak.
Ne ki,yazı sanatı gelişince söylenen her sözün izi kalıyor.Sözün bitmemesi için yaratılan en güzel ve en anlamlı şey yazı sanatıdır aslında.
Kimileri yaşamın bitişiyle birlikte sözün de bittiğini savlıyorlar.
Yaşamını yitirmiş olanları yaşatabilmek için söz'ü yaşatmak zorundayız.
Okuduğumuz bu şiirde böyle bir uğraşın çok büyük bir vefaya,çok büyük bir ruh avunmasına,çok sevecen bir arayışa,daha dünmüş gibi bir geçmişi yaşatmaya,en sevgilerimizden olan Anne'yle yüzleşmeye dönük seslemeleri vardı.Şair,yüreğinden ,yıllar önce sonsuzluğa uğurladığı Anne'sine olağanüstü bir dil kurarak sesleniyordu.
Arayışlarına esir olmadan ama cıvıl cıvıl akan bir ırmağın kıyılarında dolaşıyordu portresini şiirine ışınladığı Anne'siyle.
Kutsal sığınağında huzur içinde yatan bir Anne'ye ,uçup gittikten sonra gönderilen ve her sözcüğünün ardında başka bir duanın dilden döküldüğü bu şiiri heyecanla,buruk bir beğeniyle okudum.
Değerli Şairi,sonsuzluğa uğurladığı annesini anarak,acısını paylaşarak kutluyorum.
Erdemle.
kaleminize yüreğinize sağlık kutluyorum çok güzel bir şiir ile duygularımızı en üst düzeye çıkarttığınız için..huzurunuzda tüm anneleri hürmetle anıyorum.. 10 puan +anto
Sabahı 'anne!' diyen bir sesle karşılamak varmış... Yıllar, aylar, günler geçtikçe 'küllenir' diye düşünülüp, aslında en ufak bir 'hasret yelinde' daha gür yanan bir közmüş anne tutkusu, böyle bir şiirle güne başlamak varmış...
Nilgün Hanım, anladım ki anneden ayrı düşüp, onu yitirdiğimiz yaşın hiçbir önemi yokmuş... Benim gibi daha küçücük, sabi bir çocukken kaybetmemiş olsanız bile o kucak, o saran eller hep aynı sıcaklıktaymış... Hep bekleniyormuş 'belki döner gelir gittiği yerden', defalarca nereye gitse 'yavrumm' diye dönüp geldiği gibi...
İçimi anne hasretiyle tutuşturdunuz... Islak bir güne sanırım birlikte başladık...
Rahmetle, tazimle, dua ile anıyorum hem annemi, hem de annenizi... Ahrette kavuşmanızı diliyor, anlamlı şiiriniz için sizi tebrik ediyorum..
Bu mektubu o soğuk mermerin altına koyarım
Sen gizlice alıp okursun
Ama ne olur ben oradayken okuma
Arkamı dönemem, üşüdüğün aklıma gelir
Oradan gidemem anne
Ellerinden öpüp, boynuna sıkıca sarılmadan
Saçlarına dokunmadan
Gözlerine bakmadan gidemem anne…
Yoksa
Zamansız inen güzler misali
Gazele döner gülüşlerim.
aynı acıysa yüreğimizdeki...anlar susa düşüyor...canım sevgilerimle....
Offffff ağlattın dost..Sözün bittiği yerdeyim..Güzel anacığınım mekanı cennet biliyorum ve ışıklar içinde uyusun.Sayfana sonsuz sevgilerimi bırakıyorum.Allah sana uzun sağlıklı ömürler versin canım.
Kalemin dert görmesin
Gözlerinde büyüdüğüm,elleriyle ısındığım,merhametine sığındığım dünyam..Annem..Yokluğunun acısında ıslandığım kokusunu her an hissettiğim annem.. yani dünyam...tarifi ne kadar zor bu sevginin.. Hangi kelime tam olarak ifade etmeye yeterki. Hüzün dolu şiire, yürekteki özleme ne söylenebilir ki. Mekanı Cennet olsun..Kaleminize yüreğinize sağlık dost. Sevgimle...
Anneleri rahmetle anıyorum... Duygu yüklü ve çok güzel, bu annelerin şiiri teşekkür ederim... 10 puan +ant. Sevgi, her şeye yeter!
Anneme Çiçekler ( s:1/13 )
Anne hep gözlerinde bulut
Bu garip seninle çok mesut
Bal dilin sonsuza dek sükut
Kucağında güller kanıyor
Çiçekli annem alnın sücut
İşte bu nurlaşan tek vücut
İçimde korlaşan bir yakut
Her an bu can seni anıyor
Hep sevinçle gözlerin yansın
Gönlüme ışık bana cansın
İçimdeki fışkıran kansın
Kucağında canlar kanıyor
Çiçekler anne ne çiçekler
Onlar da bir gün geçecekler
Söndürmeye su serpecekler
Anneciğim canlar yanıyor
Duyuşumda sıcaklığını
Her görüşümde gözyaşını
Özlemişim pınar başını
Can evine nurlar doluyor
Bunda anlamadım hüznünü
Unutmadım doğum gününü
Sen bilensin dünü bugünü
Gün günü gözlerin soluyor
Anne gözlerinde yine bulut
İşte sen nurlaşan tek vücut
Koklaşıp korlaşan bir yakut
Anneciğim çimler kanıyor
Güller senin annem bir tanem
Anneciğim annem can annem
Süründü toprağa kan sinem
Şu hâlime kimler yanıyor
(4.05.2000-Adana)
*
Bugün son defa baktım gözlerine nemli bulutlu
Çok derinlerde bir ışıltı, anladım ki umutlu
(03.12.2011 10:00-Kahramanmaraş)
Arif Tatar
Bu şiir ile ilgili 27 tane yorum bulunmakta