Hatırlıyormusun anne
Ben hiç unutmadım
Soğuk ve fırtnalı bir kış günü
davar gütmeye gitmiştik
Ellerim üşüyor ve titriyordum
Ateş yakmamız gerekiyordu
Ve sadece iki kibrit çöpümüz vardı
Bir yakabilsek şanslı sayacaktık kendimizi
Bir ardıç ağacının altında
Biriktirdiğimiz çalı çırpıyı tutuştururken
Bir damla suya yenik düşmüştü ilk kibrit çöpü
Ve ben üşümeye devam ediyordum
O ateşin yanması gerekiyordu ama olmadı
Çünkü rüzgar son kibriti de söndürmüştü
Ellerimi avuçlarına alıp ısıtmak istiyordun
Ve başarmıştın fakat sen üşüyordun be anne
Çünkü yanında senin annen yoktu.
Yırtık ayakkabıma karlar girmiş çorabım ıslanmıştı
Çorapsız kalmak pahasına
kendi çoraplarını bana giydirmiştin
O gün ben
Ellerim sıcak ve kuru çoraplarla gelmiştim eve.
Senin çorapsız kalmandan utanarak
O son utanışım oldu ama anne.
Kendi elimi kendim ısıtmayı
Kendi çorabımı almayı kafama koymuştum
Ve çok kışlar gördüm güzel annem
Hiçbir kış beni senin yokluğun kadar üşütmedi.
Çok baharlar gördüm
Hiçbir çiçek senden güzel olmadı
Ve çok ateşler yaktım anne
Hiçbir ateş
Ama hiçbir ateş senin sıcaklığını vermedi anne
vermedi vermedi.
Kayıt Tarihi : 8.8.2007 09:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
7 veya 8 yaşındaydım adana nın saimbeyli ilçesine bağlı kızılağaç köyünün İsmail çukuru diye bir mevkisi var bu olay orada gerçekleşti. babamın hastalanmış olduğu bir gün iş başa düştü o gün annemle ikimize kalmıştı davarların bakımı annem yalnız kalmamak için beni yanında götürmüştü ve o çileyi bir günlüğünede olsa annemle paylaşmıştım ama yıllar sonra allah nasip etti bir çok insanla paylaşma imkanı buldum bu şiir vesilesi ile ne zaman memlekete gitsem gider o ardıç ağacının dibine oturur bazen duygularıma yenik düşer ağlyıveririm çünkü o gün her aklıma geldiğinde temmuzun ortasında üşüyorum diyebilirim.allah kimseyi üşütmesin kışın üşütmesi birşey yapmıyor insana yeterki insan annesizlikten üşümesin.

TÜM YORUMLAR (1)