Annem
Ev hanımı desem,değildi
Çalışıyor desem,mesleği yoktu.
Ama her işi yaptı annem
Keçi güttü dağlarda
Çift sürdü tarlalarda
ekin biçti,sap yoldu...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
sonra ömrü tütün oldu...
Tütün dikti,çapaladı,topladı...
ömrünün yirmi yılı
O tütünün,tütün onun oldu
Ama bir defa bile içmedi
acısını yeşil yapraklarından tanıdı
............ Neden analarımız hep birbirine benzer düşündünüzmü hiç. Aynı sınıfın insanlarıyız, hepbirbirimize benzerizde ondan. Annenizde Ana'cığımı gördüm, Anadoluyu gördüm. Mübarek elleri öpülesi analarımız...
Sevgilerimle.
Kazım BEYSÜLEN
sonra ömrü tütün oldu...
Tütün dikti,çapaladı,topladı...
ömrünün yirmi yılı
O tütünün,tütün onun oldu
Ama bir defa bile içmedi
acısını yeşil yapraklarından tanıdı
............ Neden analarımız hep birbirine benzer düşündünüzmü hiç. Aynı sınıfın insanlarıyız, hepbirbirimize benzerizde ondan. Annenizde Ana'cığımı gördüm, Anadoluyu gördüm. Mübarek elleri öpülesi analarımız...
Sevgilerimle.
Kazım BEYSÜLEN
Ana yüreği, Ana dedikçe duygularım kabarır, bir nevi Anamı tarif etmişsin nedendir bilmem Anne diyemiyorum. Ana demeye alıştım. Anne'ne yazınca şiir daha güzel olmuş.. Tebrikler Hasan Öztürk.
bütün annelere bence,
annenizin sıcaklığı her daim sizinle olsun.....
Kara toprak olup gidiyorlar. efa gösterdiğiniz belli.Yüreğinizi kutluyorum. Konu, elleri öpülesi olunca; bir şiirle katılmak istedim duygularınıza.
Sen Herkesten Daha Güzelsin Ana..
Ellerinde çapa, sırtında yük ben
Yorulmak ne demek, of demedin sen
Besledin, doyurdun o ak sütünden
Sen herkesten daha güzelsin ana..
Yüzünde iri açan güllerinle
Şeker ezip yediren dillerinle
Gül yüzün, tütün kokan ellerinle
Sen herkesten daha güzelsin ana..
Mum ışığı sendin üste titreyen
Gözümden yaşları sevgiyle silen
Gözünü kırpmadan canını veren
Sen herkesten daha güzelsin ana..
Gözünü budaktan esirgemeden
Kederi, elemi gönlümden silen
Sevgiyi yüreğe sabırla eken
Sen herkesten daha güzelsin ana..
Sana layık evlat olmaktır ukdem
Düşürmek istemem gözlerine nem
Ben sana muhtacım, kulum, her dem
Sen herkesten daha güzelsin ana..
Öksüz bırakıp da gittin ellere
Nasıl dayanayım bu kederlere
Üzerinde biten yaban güllerle
Sen herkesten daha güzelsin ana..
Metin Soydeveli
Annenize güzel bir vefa örneği...Sevdiğinizi söylemeniz ve göstermeniz yeter ona..Bütün çektiklerini unutacaktır..Tebrikler.
Güzel bir çalışma veTürkiye gerçekleri bunlar Sevginaz hanım çook güzel bir şiir olmuş emek ve yüreğine sağlık diyorum
annelere yazılan her şiir beni etkiler.işte güzel bir şiir daha.
tebrikler.
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta