yanımızda biraz hayat getirdik
ölmeye yetecek kadar hayat
içimizin serin sabahlarında bizi diri tutacak olan
keşkesiz ve oldukça yetersiz bir hayat..
her kırmızı da gül geldi aklımıza ki
biz seyr-ü seferindeydik zaten çiçeklerin
elimizden başka bir şey gelmedi ve yaşadık
yağmurlara hayret ölmemeye gayret ederek
sanki bir iç ülkeden bir okyanusa doğru ilerliyoruz da
yolda yarım ve hüzünlü şarkılarla avunuyoruz gibi
her mesafede derin katmanlarımızdan üryan bahçeler
her yıkıntımızda hayatın o mecburi yol levhaları
biz
yani annem sen ve ben
bir ırmağın çağıltısında ağlamayı biliriz
yaprak suya düştüğünde ve
kelebek öldüğünde
suya karıştırdığımızda gözyaşımızı
yaşamak bizim için eflatun bir şarkı değil ki
yaşlanmak bizi göndere çekilen bir kırışıklığa döndürsün
ve sen annem
sen bilirsin
bu göklerde uçan ne varsa senden yana
ve sen bilirisin hep bildin
içimizin kavlak coğrafyasında
hangi mecradan ne çıkar
hangi gözede bir damla su var
sen bilirsin anne
hep bildin
ne kelamdan
ne bel'amdan
birikmiş bir sudan
akışkan bir ırmağa dönüşsün diye hatıratın
selam sana sadece Selam'dan
Münzevî MuhayyelâtKayıt Tarihi : 22.10.2010 20:12:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)