Eski kum zambaklarını anımsadım
Çoktan bıraktığımız, unutulmuş
bir kumsaldaydılar hala,
Uzak ve baygındılar
Şimdi karşımda adını bilmediğim bir yıldız
Ve geceyi kayda geçiyor, ağustos böcekleri
Park lambalarının buzdan gözlerinde,
dingin gece geçmişle buluşmuş,
sessizliği yudumluyor
Bir çöl rüzgarı geçip gidiyor yanımdan
alıp başını çok uzaklara
Seni düşünüyorum annem,
Yanımda değilsen, aynı şehirde bile uzaklardasın...
Güneşe hasret nazlı bir çiçek gibi
soluyorsun karanlıklarda
Oysa o güneşi sana getirebilmek isterdim
Ya da seni alıp götürmek,
günün en güzel doğduğu yere, anne
Sevgi kadar eski bir kumsalda
ellerimizde topladığımız çakıl taşları
Ağaç gölgelerinde unutulmuş sabahlar var
Gel!
Günebakan çiçeklerinin açma vaktidir şimdi
yakalayalım zamanı
Dönülmez akşamın ufkuna varmadan güneşler
Sevdiğin bütün çiçekler, renkler, kokular
seni bekliyor
Henüz sonbahar gelmeden, kuşlar gitmeden
Gel anne!
(Ankara, 1996)
Nuray ErtığrakKayıt Tarihi : 4.4.2007 19:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aynı şehirdeydik ama annemi özlüyordum. Yanımda olabilmesini ve ona güzel şeyler verebilmeyi arzuluyordum...

Selamlar.
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
TÜM YORUMLAR (1)