Biliyorum artık bundan sonrasını,
Anlatmana gerek yok, canım Annem.
Sen ki; beni dokuz ay karnında taşıyıp,
Besleyip, büyütmüşsün.
Sonrada bin bir acı sıkıntı,
Bin bir feryat ve figan arasında,
Beni dünyaya getirmişsin, canım Annem.
Günler, günleri kovalarken,
Canım Annem, kalbin gibi temiz olan,
Ak memenden, ak kanınla beslemişsin beni,
Bilirim. Kırmızı kanım da sendendir, canım Annem.
Nasıl anlatacağımı bilemiyorum.
İşte, içimlede, dışımlada seninim Annem,
İnsanları sevip okşamamda,
Hatta, onlardan hoşlanmam da, hepside...
Senin gibi oluyor, canım annem.
Tıpkı küçükken saçımı okşayıp,
Yanaklarımı sıkışın gibi.
Gözü yaşlı bir insan görmeyeyim, annem.
Senin bana acıyıp, o anda da benim için,
Beslemiş olduğun duyguları.
Bende onlar için besliyorum.
Annem, canım annem.
Dedim ya, her şeyimle senin bir parçanım.
Düşünmem, anlamam, anlatmam dahil,
Tıpkısı anneciğim, senin ki gibi.
Sen, beni besleyip büyüttün.
İnsanları, insanlığı ve doğayı,
Hatta, kâinattaki bütün canlıları,
Sevmemi sen, bana anlatmıştın canım annem.
Ama hiç bir zaman açtan, açlardan,
Niçin söz etmedin? Sen, bana Annem.
- Oğlum, bu insanlar için bir cezaevi var,
Nasıl desem, Metris gibi, Mamak gibi,
Ne bileyim Anne “M” ile başlayan,
Birkaç tane daha isim sıralasan,
Onlardan da birşeyler anlatsan, olmaz mıydı?
A benim canım Annem.
Orada yatanlardan...
Hatta, bir dağ başında normal bir ağaç iken,
Urganda, urgancının ellerinde,
Normal bir sicim ipi iken;
İkisi yanyana gelip, dehşetengiz anların,
Bizleri, anne kucağı gibi beklediğini,
Söyleye bilirdin değil mi? Canım annem.
Hatta “D” desende “DAR” desende,
Anlardım. Canım Anneciğim.
Üzerinde yaşadığımız bu, kocaman Dünya'yı,
Bize dar getirecek bir ağaçtan bahsettiğini,
Oysa sende biliyordun ama değil mi? Annem.
Bu Dünya öyle yağlı iplerle veya ağaçlarla,
Hiçbir zaman, dar edilemeyecek insanlara,
İçimizden bazılarını çekseler de o ağaçlara,
Sallasalar da birkaç dakika boşluklarda,
“ÇIT” dedi. Tamamdır indirin deseler de,
Acaba bilmezler mi? Annem.
Benim buraya gelip, buraya çıkmam da,
Boynumum bir suçunun olmadığını.
Bilmezler mi? Bu insanlar canım Annem.
Boynumun tek suçu, canım Annem.
Bu ağaçlarda birkaç dakikalığına,
Sallanmama sebep olan fikirlerimi,
Ve o fikirlerimin sığınağı olan kafamı,
Vücuduma bağlamaktan.
Hatta, o kafayı yok etmek için,
İlmeğin arasından da geçen,
Boynum değil mi? Şimdi Annem.
Amma illa da onun verdiği o sesle,
Dünya'yı dar etmeye çalışan insanlar,
Senin fikirlerinin yok olduğunu,
Boynuna yağlı ilmek takarak,
İnanacaklar değil mi? Canım Annem.
O suçsuz ve masum boynu,
Kendinden daha ince bir ipe,
Esir yapacaklar öyle değil mi?
Onun, o sesinden sonrada,
Ağaçtan cesetleri indirirlermiş. Değil mi? Annem.
Anneciğim biliyorum evet biliyorum.
Cesedim gitse de fikirlerim kalacak.
O birkaç dakikalık anı yaşatan,
Sözde de bana dünyayı dar ettiğini sanan,
O darağacında, arkamdan sökülüp,
Odun olacak. Öyle değil mi? Canım Annem.
Hani, o darağaç olmakla,
Nasıl dar edemediyse bize Dünya'yı.
Bizi fikirlerimizden dolayı mahpuslarda çürütenlerde,
Bizi hiçbir zaman, değil mi? Canım Annem.
Evet hiçbir zaman, yani sonsuza dek,
Susturamayacaklarını biliyorum. Canım Annem.
Çünkü bizler, bir ölürüz ama; her zaman,
Bin doğarız. Öyle değil mi? Canım Annem.
Evet son bir kerecik daha o kollarını,
Yarın yaşlı iplerle darağacında,
Sallanacak olan şu boynuma, dola canım Annem.
Sonrada, alnımdan öp ve göğsüne,
Götür başımı, Canım Anneciğim.
Hadi ıslak gözlerimin yaşını silmeden,
Oğlum! ... deyip sar, sarmala beni.
Hadi annem benim, canım Anneciğim.
Biz bir ölür ama her zaman bin doğarız değil mi? Annem.
Son bir kere daha he deyiver, hadi canım Anneciğim.
Çanakkale
Cahit PehlivanKayıt Tarihi : 29.8.2005 22:02:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Cahit Pehlivan](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/08/29/annem-canim-annem-2.jpg)
Sevgili kardeşim : Cahit Pehlivan
İnsan gözünün dünyada görebildiği tek melek olan ANNE konulu şiir yarışmasına gösterdiğiniz ilgi ve sevgili annelerimize şiir armağan ettiğiniz için teşekkürlerimi sunuyorum, lütfen kabul buyurunuz.
Konu kutsal olduğu için Annelere şiir yazarken duygu fırtınasına yakalanmamak elbette mümkün değildir. Bu yoğun his tufanı içinde sayısız şiirler yazıldı ve dünya durdukça yazılmaya devam edecektir. Ancak hepimizin ortak bir görüş etrafında bütünleştiren bir gerçek vardır: O da şudur:
O kusursuz meleği eksiksiz anlatabilecek bir şiiri, ne bizden öncekiler yazabildi, ne biz yazabiliyoruz, ne de bizden sonrakiler yazabilecekler... Bu gerçeği hepimiz biliyoruz. Bu gerçeği bile bile, bu kutsal konu için eline kalem alan her kardeşimi tebrik ediyor sonsuz başarılar dileklerim ile o kalemi elinize almanızı ve bu şiirin yazılmasını sağlayan annenizin (inşallah şu an hayatta ise) mübarek ellerinden sevgi ve saygı ile öpüyorum.
Hakk'ın rahmetine kavuşan annelerimizin elini ise şu anda bizim yerimize zaten melekler öpüyor.
Öncelikle böyle kutsal bir konuya ilgi çekmek için şiir yarışması düzenlediği için: http://www.antoloji.com sitemize ve Ümraniye Belediyesi Başkanlığına teşekkür ediyor ve şükranlarımı sunuyorum. Bu organizasyona emeği geçen bütün kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Benim gönlümdeki duygu: Anneler üzerine yazılmış her şiir zaten birinciliği daha yazılırken kazanmış bir şiirdir.
Bu yarışmada görev alan jüri üyelerine başarılar diliyorum.
Ben bu organizasyondan, http://www.antoloji.com'un alnının akı ile çıkacağına, Jürideki sayın üyelerin bu konuda en titiz bir şekilde görev yapacakları inancını taşıyorum.
Birkaç konudaki düşüncelerimi belirttikten sonra bu şiiriniz için yorumum:
ANNE konusunda yazılan her şiir daha yazılırken birinciliği hakketmiştir.
Beğenerek ve saygı duyarak okuduğum bir şiir olmuş. Başarılarınız daim olsun.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olması dileklerimi sayfanıza bırakıyorum..
İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
'bir ölür, bin doğarız' sloganı biraz yumuşatılsa, şiir daha sıcak duracak gibi geldi bana......;-))
Suna Doğanay
TÜM YORUMLAR (3)