ANNEM 8. 7. 2010
Harcımı öfkeyle karıyorum
İmanım bile öfkemi bastırmıyor
Annem
Cesur yüreğim şimdi titriyor
Geceler sabaha ermiyor
Annem
Kahpeliğin diz boyu olduğu dünya
Bana hiç umut vermiyor
Annem
Sen beni ne güzel severdin
Senin gibi seven çıkmıyor
Annem
Yiğidin kaç kez hançerlendi
Kalleşe kanım akmadı
Annem
Sevdiğimin sıktığı tek kurşunla
O gün kan döküldü ben öldüm
Annem
HOŞ YAŞIYALIM HOŞ 3.8. 2010
Neyi eleştirdiysek geldi başımıza
Kime güvendiysek vurdu sırtımıza
Bu dünyada ne var yalandan başka
Boş yaşıyoruz şu alemde boş
Adaletin kılıcı zengine değmez
Garibin hakkını kimse gözetmez
Tok açın halini bakar da görmez
Boş yaşıyoruz şu alemde boş
Düzen kurulmuş para şöhret üstüne
Aşkı sevdayı satın alır kendine
Yoksulun aşkı geçer çile içinde
Boş yaşıyoruz şu alemde boş
Kim yarattı parayı zenginliği ihtişamı
Kim yapar söyleyin kulun kula yaptığını
Her kesin insanca yaşamaktır hakkı
Hoş yaşayalım şu alemi hoş
Unutma çıplak geldiğini dünyaya
Unutma geldiğin gibi gideceksin toprağa
Bırak kibri de hakkını kullan iyilikten yana
Hoş yaşayalım şu alemi hoş
Bilinmez belki de çıkmayacağız yarına
Giderken izin kalsın ardında
Hiç bir şeye ihtiyacın yok dua dan başka
Hoş yaşayalım şu alemi hoş
GÖTÜR BENİ KIYAMETİNE 3. 3. 2010
Kar yağdırdın güvendiğim dağlara
Sel oldun taştın gönül ovamda
Kayboldum yarattığın tufanlarında
Al beni de götür kıyametine
Ferhat tan mecnundan kalmadı farkım
Dağları çölleri ben çoktan aştım
Aşkım için gururumu yerlere attım
Al beni de götür kıyametine
Kor yüreğinde külün kalayım
Ferman çıkar aşkım için mahpus yatayım
Ömrümce gözlerinde tutsak kalayım
Al beni de götür kıyametine
Fırtınan dinerse günün birinde
Sert rüzgarların dönerse ılık melteme
Belki senden bir ümit düşer gönlüme
Al beni de götür kıyametine
BALIKÇI 06.08.2010
Düşünme abla kara kara
Bizde verdik bunlara para
Daha yeni getirdik bak
Balıkları pazara
İstavritim olur tava
Yap hamsiyi buğulama
Lüferime bakmadan geçme
Duman basar ızgarana
Midyelerim kavaktandır
Muhteşemdir dolması
Yanında kalamar salatası
Akşama kur abla çilingir sofrasını
Kokusundan tiksinme uzak durma öğle
Balıklar pişerken batmaz mutfak bir gecede
Abi işten gelecek yorgun argın biçimde
Koy balıkları önüne seni daha çok sevecek iki kadeh içince
Derya kuzuları bunlar
Almadan geçte bakmadan geçme
Seyretmeye para yok
Al bir kilo balık da doktor girmesin evine
GÖNLÜMÜN KIYISINDA 10. 8. 2010
Gönlümün kıyısında bir adam ağlıyor
Hasreti bağrını alev alev yakıyor
Bütün dertler yüreğinde gizli saklı yaşıyor
Çok uzak bir yerde sevdası duruyor
Gönlümün kıyısında bir adam ağlıyor
Gören yok bilen yok sessiz hıçkırıklarını
İçine akıtıyor o kanlı göz yaşlarını
Her keslerden gizliyor çektiği ıstırabı
Çok uzak bir yerde aşkı batıyor
Gönlümün kıyısında bir adam ağlıyor
Ezilmiş bedeni bunca yükün arasında
Mutluluk oyunlarıyla dalmış gitmiş rüyalara
O da biliyor böyle bir aşk yaşanmaz bir daha
Çok uzak bir yerde yüreği sızlıyor
Gönlümün kıyısında için için bir adam ağlıyor
ÇÖZEMEDİM YİNE YİNE 13. 8. 2010
Pencereme bir kuş kondu
Aman gönlüm o an bir hoş oldu
Üşümüştür sarayım dedim
Senin gibi uçtu gitti yok oldu
Hep kendime soruyorum
Ne var benim yüreğimde
Bir şeyler var biliyorum
Çözemedim ben yine yine
Bahçemde bir gül açtı
Aman kokusu içimden taştı
Sevip koklayım dedim
Senin gibi dikenleri elime battı
Hep kendime soruyorum
Ne var benim kaderimde
Bir şeyler var biliyorum
Çözemedim ben yine yine
Karanlığa bir ay doğdu
Aman gözlerime sevinç doldu
Koştum hemen ona doğru
Senin gibi erişilmez bir yol oldu
Hep kendime soruyorum
Neden seni böyle sevdim diye
Bir şey bıraktın gönlümde
Çözemedim ben yine yine
BULAŞMA BULAŞIKLAR 13. 8. 2010
Deryadaki salım yolunu arar
Hep karşıma çıkıyor bahtı karalar
Aman kardeşim bana bulaşma
Bana bulaşan dükkanı siftahsız kapar
Kalbimi sorsan pırlanta gibi
Ama bu dünyada bilinmez kıymeti
Aman kardeşim bana bulaşma
Yaşarsın benim gibi her rezilliği
Aşkı sevda ğı hiç bana sorma
Kimsenin gücü yetmez onları bulmaya
Ben bozdum kafayı şimdi uğraşıyorum toplamaya
İyisi mi kardeşim sen git kendi yoluna
Aman kardeşim bana hiç bulaşma
Sabrımı sınama taş olan çatlar
Yazsaydım roman olurdu şu yaşananlar
Bu da benim şansım çıkmıyor karşıma adam gibi olanlar
Nerede varsa buldu beni bütün bulaşıklar
EDEN BULUR 20. 8. 2010
Sen de kalsın anılarım
Bir gün gelir lazım olur
Aklın başına geldiğinde
Sana diyeceğim eden bulur
Sevmemiştim kimseyi böyle ömrümce
Canımdan bir parçaydın seven gönlümde
Beni terk edip de gittikten sonra
Şu kırık kalbimle kaldım ortada
Sen de kalsın anılarım
Bir gün gelir lazım olur
Her aynaya baktığında
Sana diyeceğim eden bulur
Senden sonra hiç kimseyi
Senin gibi sevemedim
Gönlüm mahşer yeri gibi
Boğdu beni bu sevgin
Sen de kalsın yalnızlığım
Bir gün gelir seni bulur
Her yarım kalan aşktan
Sana diyeceğim eden bulur
Vefasız birine gönül verdiysen
O hayallerini buz dağında eritirken
Gönlüm bil ki o gün huzur bulur
Sana derim güzelim eden bulur
KIZ EVİ NAZ EVİ 24. 8. 2010
Kız evi naz evidir dediler
Burnumdan da getirdiler
İstekleri hiç bitmedi
Soydular soğana çevirdiler
Dizi dizi bilezikler kolyeler yüzükler
Bohçalar alındı serildi çeyizler
Kına gecesi dendi atıldı göbekler
Paralar bittikçe bastı beni terler
Vur davulcu davuluna
Sonun da erdim muradıma
Şu düğün bir bitsin hele
Hesabını soracağım sana kaynana
Kızgın kazanda kaynayasın
Başına kaldırım taşları yağsın
Ama yine de kıyamam sana
Sen benim aşkımın anasısın
Evde düğün halayı
Ağlar kızın anası
Haydi hanımlar beyler dışarı
Burası artık gerdek odası
Bizler erdik muradımıza
Darısı tüm sevenlerin başına
Aşkım ölünceye kadar kal yanımda
Gözüm kesmiyor bir daha kız almaya
Vur davulcu davuluna
Duyur sesimi sağır sultana
Kız evi naz evi olunca
Katlanacaksın beş parasız kalmaya
SAKLI BAHÇE 26. 8. 2010
Kalbimi tut bırakma
Avuçlarından kan sızarcasına
Kim olduğumu unuttur bana
Götür beni yaşanmamış yıllara
Önüm ardım bilmediklerimle dolu
Kendi çabalarımla bulamadım hiç yolumu
Kurtar beni düştüğüm bu tuzaklardan
Ver o beklediğim geç kalan mutluluğu
Gönlüm sanki gergin bir deniz
Yüreğim uçsuz bucaksız sanki bir dehliz
Bir çocuktan farksızım kimsesiz
Köşelere sıkışmış ağlayan sessiz sessiz
Al götür beni saklı bahçene
Ümit aşıla kuruyan şu gövdeme
Çok ihtiyacım var yeniden yeşermeye
Yeniden doğayım bu saklı bahçende
VAKİTSİZ 26.08.2010
Bir yaprak düşer vaktini beklemeden
Hüzün ünün telaşında
Dalında tutunamaz kopup gider
Güz mevsimini görmeden
Kuşatır dört bir yanı
Sancılı geceler
Daha ağustosun başı
Sararıp solar çiçekler
Zaman yorgun hayat kırgın
Dibi görünmüyor bulanan suların
Bir yapraktan ne farkı var ki aşkın
Mevsimsiz kopup gidiyor ansızın
İNTİHAR 27. 8. 2010
Bir kadın tanıdım gözleri vardı
İntihar
Terk edilmişti adını sordum
Dedi ki sonbahar
Dedim arkadaş olalım mı
Dedi ki intihar
Çatlamış dudaklarına kan oturmuştu
Elimi uzattım yüzünü buruşturdu
Dedim doldurayım kalbindeki boşluğu
Dedi ki intihar
Güneşe düşmüş saçlarını
Salladı sağa sola
Dedim gel çıkalım yeni aşka
Dedi ki intihar
Birden araladı gözlerindeki maviyi
Elini ağzına götürüp sus işareti yaptı
Sonra bir adım attı burası uçurumun eşiği
Dedim dur ne yapıyorsun?
Dedi ki intihar
AŞKA VEDA 30.08.2010
Her sevdanın sonu başıma dert oluyor
Kader beni gam küpünde yoğuruyor
Açılmış yaralarım durmaksızın kanıyor
Aşka veda etmiş topraklarda doğmuşum
Başımda dağların gür uğultusu
İçimde dinmeyen yılların yorgunluğu
Hiç görmedim söylenen o mutluluğu
Aşka veda etmiş topraklarda doğmuşum
Bu yürek kendi içinde kırıldı
İnandı aldandı parçalandı
Çok derinlerde kaldı aşkın sızısı
Aşka veda etmiş topraklarda doğmuşum
Eski defterleri çeviren rüzgar
Bende sarardı soldu bütün o sayfalar
O defteri artık tozlu raflar saklar
Aşka veda etmiş toprakların çocuğuyum
HEP O SEVDA 28. 8. 2010
Boğazın lacivert sularında aydan dağılırken ışık
Hayalin düşüyor geceme bazen neşeli bazen asık
Yıldızları bile küstürmüş yalan hayatım
O sevgimiz bana küs kendinle barışık
Boğazda kızıl bir akşam tenha sokaklar
Bir elimde sigaram diğer tarafta pişmanlıklar
Bir bardak suda kopan o fırtınaları
Roman olurdu yazsaydım bu yaşananlar
Yağmur sersemidir ıslak caddeler
Benim gibi gezer durur boş gönüller
Sevgisine sahip çıkamayan eller
Tövbeye döner bütün yeminler
Bilmem nasıl anlatırım bu aşkı
Denizlerin gelgitleri gibiydi akışı
Belki ilk aşk olduğundandı yakışı
Böylesine sevdiğim ilk ve son kızdı
Kara bulutlarla dolu bütün gökyüzü
Kırlangıçlar göçe çıktı göründü sonbaharın yüzü
İçimde hep o sevdamın solgun hüznü
Donuk gözlerim şimdi neşe öksüzü
SEN BAŞKASIN 31.08.2010
Kimseye benzetemem seni
Sen ışık yolundaki güneşimsin
Ben karanlıktan hiç korkmam
Bana ayı yıldızları getirensin
Sen başkasın bambaşka
Bir kuğunun asaleti soylu bir kısrak
Deniz desem olmaz öğlesi berrak
O bile yosun bağlar seni kıskanarak
Sevda meleğisin eros ne ki yanında
Yay kaşların ok kirpiklerin varken
İnsan nasıl koşmaz mutluluğa
Ask için yaratılmış bu tanrıçayla
BAŞIN SAĞ OLSUN 3. 9. 2010
Gidiyorum yüreğinden haberin olsun
Bu aşkı öldürdün canın sağ olsun
Kelimeler kifayetsiz kaldı gülüm
Değerini kaybettin başın sağ olsun
Alel acele telaşa getirme emi
Sabaha yetişmez öğlen vakti
Kıldır cemate bu aşkın namazını
Kara toprağa ver gömdür bu sevdayı
Ta başından beri söylemedim mi
Yalanlarla aşk yürümez diye
Selası okunuyor sevdamın duyuyor musun
Bu aşkı öldürdün başın sağ olsun
Ardımdan göz yaşı döken dostlar sağ olsun
İSTANBUL SÖNDÜ 1. 9. 2010
Sonunda bu kör sevda bitti işte
En sonunda sözün geçti nankör gönlüne
Ne istedin aşkımdan seni böyle severken
İstanbul un ışıkları söndü o gidişinle
İstanbul varlığınla güzeldi
Tutarken ellerini
Boğaz sahil sade bize özeldi
Birlikte dinlerdik bu şehri
Kendimize gelirdik gecenin bir vakti
Şimdi çöktü karanlığın
Kara bulutlarınla İstanbul un üstüne
İçime dar ağacı kurdun
Gidişinle birlikte
Sonunda bu aşk bitti işte
Yalnızlığa ittin beni bu şehirde
Alıp gittin ne var ne yok
İstanbul la birlikte
ÇOCUKCA 4. 9. 2010
Gökyüzünün mavisi altında
Gelse de otursak baş başa
Havadan sudan konuşsak
Şakalaşsak çocukça
Sonra bakışsak göz göze
Kalp atışlarımızı dinlesek
Bir hikaye yazsak oracıkta
Ve inansak çocukça
Ellerinden tutsam sıkı sıkı
Avuçları uyuşurcasına
Öpücük kondursam yanan dudağına
Masum çocukça
Yüzü kızarsa al al mor mor
Titrese sesi kızarak
Bir tokat şaklatsa yanağıma
Heyecandan çocukça
Hiç büyümeyecek bu duygular
Yaşlanmayacak hayallerim
Hep bu ümit ışığında
Ölümle de oynayacağım çocukça
HAYATTAN 5. 9. 2010
Mutluluk pınarından bir yudum da biz alsak
Bir mum ışığında kendimizi aydınlatsak
Şehrin tenhalarına süzülürken karanlık
Bir köşe buluşup sevgimizi paylaşsak
Çok mu şey istiyoruz yoksa çok mu geç kaldık
Tatlı bir anı yaşamak için acıları görmeyi
Hayat öğretti bize iğne deliğinden geçmeyi
Şelalelerden akan sevgiden bildik vaz geçmeyi
Damla damla aksa da olur aşkımızın çeşmesi
Çok mu şey istiyoruz yoksa biz mi geç kaldık
Şu kısacık ömrümüze neler neler sığdırdık
Bazen gülerken çoğunlukta ağladık
Sanki her gönülde sığıntı yaşadık
Aşk pastası sizin olsun bize verin tadımlık
Çok mu şey istiyoruz yoksa çok mu geç kaldık
O GÜN BU GÜNDÜR 6. 9. 2010
Kalbimin hükmüne kapıldım
Bir kapıyı araladım
Aşk ile karşılaştım
O gün bu gündür yanıyorum
Maceralara atıldım
Yalan sevdalara aldandım
Beş paraya satıldım
O gün bugündür yanıyorum
Kime gönül verdimse
Uğradım ihanete
Sütü bozuk sevgilerin içinde
O gün bu gündür yanıyorum
Kalbimi sindirdim sonunda
Anladı ki ne kadar kirli bir dünya
Arkadaşlık ölmüş menfaat uğruna
O gün bu gündür yalnız yaşıyorum
RÜYAM DA 6. 9. 2010
Cennetinin koyuna demir atsaydım
Zincirlenirdim rıhtımına hiç ayrılmazdım
Çok fırtınalar görsem de geçse de üstümden
Sevginin dalga kıranın da saklanırdım
Ben ateşe koydum elimi yanmayı da bilirim
Gerekirse bu aşk için ölmesini de
Bir ışık göremezsem o gözlerinde
Başımı önüme eğer giderim
Umuda yelken açtım gönlüne girince
Rüzgarların bana doğru estiğini görünce
Belki senle olmak hayalden de öte
Sana doyuyorum rüyalarımın içinde
ALIN YAZISI 7. 9. 2010
Yıkılmışım yanmışım doğuştan şanssızım
Böyle yazılmış alın yazısım
Bu beter hayatım da
Yalnızlıktır en büyük saltanatım
Hep havanda su döver hayat kavgalarım
Böyle adamdan aşk istiyorsun
Sen doğduğun gün ben battım yavrum
Küçük bir balık gibi çırpınıyorsun
Denizler dar geliyorsa okyanuslara açıl
Benim ağlarımdan kurtul yoksa yok olursun
Ben de elek bile kalmadı duvara asacak
Başımda saç kalmadı hırsımla yolacak
Haydi küçük kız sen sevdanı sarı güneşe bırak
Benim güneşim hep ufuktan siyah doğacak
Sen baharı seveceksin baharda seni
Sen gülmeyi seveceksin ağlamak beni
Aşık olacaksın bulacaksın o sevgiyi
Ben kaderimin yolunda ayni çizgim de
Uzaktan izleyeceğim sevinçli gözlerini
KARMAŞIK 7. 9. 2010
Aşk belasının giyince tacını
Hesaplar karıştı bu kaçıncı acı
Kimi baş tacı ettiysem o sürdü krallığı
Ben sürünürken yaşadılar saltanatı
İnancımı kaybetmeden düştüm yollara
Başıma geldi onlarca bela
Kızanlar hep hatır soruyor analara
Benim bir anam kaldı düşmesin ağızlara
Belli ki hayat baş belası
Birinde gönül yarası diğerinde hayat kavgası
Neye inandıysam bu hayatta
Hepsi de sırra kadem bastı
GÖNLÜMÜN UZAĞINDA 9. 9. 2010
Sen bana yağmursun gözyaşımda saklanan
Toprağımda tohumsun filizlenmek isteyen
Yüreğim de ateşsin her an parlamayı bekleyen
Senin çok uzağında bilmediğin bir yerde
Gönlümün uzağında bir aşk var yasaklar içinde
Ben sana muhtacım gizli sevdam içinde
Kara kışlar yaşıyorum buzlanmış yüreğimde
Sen başka bahalarda güller içinde
Bilmediğin bilemeyeceğin
Gönlümün uzağında bir aşk var yasaklar içinde
Nazlı yarin bahçesi çiğdem gül dolmuş
Benim gönül bağlarım hasretten solmuş
Sevdiğimin bu aşktan haberi yokmuş
Derdimi anlatırım derdiyle gezene
Gönlümün uzağında bir aşk var yasaklar içinde
ŞİMDİ SEN DÜŞÜN 31. 05. 2011
Hep ben düşündüm aşkımızın sonunu
Sevdanı ellerime bilmecesiyle verirken
Çözdükçe dolandım bulamadım yolumu
Şimdi birazda sen düşün oynadığın oyunu
Kararlıyım bu aşktan kopmaya
Çok geç kalmış olsam da
Şapka düştü kel göründü
Aşkında sende yalanlarında
Benim seni düşlediğim gibi
Kafa yormam artık geceleri
Kaybeden sen oldun ve sen olacaksın
Arasan da bulamayacaksın benim gibi seveni
GELMEYEN ECELE 13. 9. 2010
Başka başka alemlere akıyorum her gece
Canımın istediği gönlümün götürdüğü yere
Her meyhane evim benim evimden de öte
İçtikçe kayboluyorum şişelerin içinde
Kader çek elini artık şu üzerimden
Tükettin ömrümü bir gün yüzü göstermeden
Asırlardır nefret ettim kendi kendimden
Nefret ettim aynaların çirkin yüzünden
Yok artık benden alacağın benimde vereceğim
Sende görüyorsun amaçsız bir kalbin içindeyim
Tek aşkım beni saklayan gecelerim
Ve hasretle beklediğim o gelmeyen ecelim
MAGANDA 15. 9. 2010
Kendine kendin gibi
Seç birisini
Oda sen gibi olsun
Kalbinin serserisi
Dilinde hep yalan dolu
Sözleri sulu sulu
İşte senin layığın bu
Aradığın çöp kutusu
Farklı imaj dediğin
Sokakta çok var bu itlerin
Sen yolunu seçmişsin
Jölele li erkeklerin
Kıvırsın bıyıkları
Göğüs te koca kılları
Aşk onun sadece yatağı
Bu kafayla gidersen
Olursun magandanın kuması
SÖYLİYE BİLSEYDİM 17. 9. 2010
Batarken güneş dağların ardında
Gözlerim takılı kalır o ufuklarda
Bekler gönlüm bir nöbetçi gibi
Güneşin kaybolmasını kızıl gurupta
Gidişine çok üzülmüştüm ama iyi ki gittin
Ben seni hiç hakketmemiştim
Sen şimdi güneşin doğduğu,
karanlığın bittiği yerdesin
Bense senden kalan anılarla kendi halimleyim
İsyanı çok insanı yok boş bir şehirde
Gözyaşlarımı göstermeden dolanıyorum caddelerde
Keşke seni kaybetmeden seni seviyorum diyebilseydim
İçimi kavuran o kelimeyi
Seni asil insanların basit sevgisiyle değil
Basit insanların masum sevgileriyle sevdiğimi
ÖLÜME BİR ADIM KALA 30. 05. 2011
Artık çok geç zaman kısa
Çıkmak için son yolculuğa
Yüreğimde ki buruk sevda
Bu günlerde çok neşeli
Sanki yeni doğmuş gibi
Ölüme bir adım kala
Uzaklar şimdi daha yakın bana
Doğmayacak güneşte saklanan
Sonsuzluk kapısı aralanırken
Şimdi gözyaşı dökmüyor gözlerim
Eskisi gibi
Çözümsüz karanlıklarıma
Ölüme bir adım kala
Mutluluk her adımda sana ulaşmaksa
Yaklaşıyorum sona doğru
Değişmemiş ruhumla huzur dolu
Birde sen gelsen ecelim olarak yanıma
Kalbimi aldın canımı da sen alsan
Gelirken yanına
Ölüme bir adım kala
KALBİMDESİN HALA 29. 05. 2011
Fazla değil yıllar önce
Bana dünmüş gibi gelen
Yaşadığım aşkımın
Ateşi yanar hala içimde
Kaç sağanak yağmur
Geçtiyse de üstünden
Islanan bedenim oldu
Silinmedi bu aşk yüreğimden
Oysa sığmaz toplasan bir yıla aşkımız
Bir rüzgar gibi esip bizim baka kaldığımız
Hala ayni duyguları yaşatıyor bana
Yaşanmamış yarım kalmış sevdamız
Gülüşün yok başka gülüşte
O bakışı o heyecanı aradım
Bulamadım hiç bir gönülde
Yalnızlığı seç dedim kalbime
Senden kalan hatıralar
Yeter kalan ömrüme
KAL YANIMDA GİTME 29. 052011
Konuşmadan saatlerce
Bakışırım seninle
Dizlerine yatarım
Dalarım hayal alemine
Bir gülüşün bir öpüşün
Hayat verir gönlüme
Kal yanımda gitme
Görüyorsun ki
Muhtacım sevgine
Yaşama sevincimin
Kaynağı ellerinde
Kalbinde bir adalet varsa
Onu da kullan benim için
Düşürme beni acınacak hale
Her şeye katlanır bu yürek
Bir tek alışamam sensizliğe
BİR BİLE BİLSEN 19. 05. 2011
Resmine bakıp bakıp
Çektiğim içleri bilsen
O masum bakışların
Bana ettiğini görsen
Belki de insafa gelirdin
canım
Aşkımı bile bilsen
Kalbim bir kuş gibi
Çırpınıp duruyor içimde
Yazdığım kağıtlara
Sığmıyor bu sevda
Karanlıklar çökse üstüme
Uykusuz kalan gözlerime
O resminde ki bakışın o gülümseme
Işık tutuyor yalnız gönlüme
Karşılıksız sevdim seni
Severken ettim aşk yeminini
Bir gün yalnız kaldığında
Anlayacaksın ancak
Sevilmeden sevmeyi
Aşkı benim penceremden
Görmeyi
İŞİŞTEN GEÇİNCE 19. 05. 2011
Yalvaran gözlerle bakmıştım ardından
Giderken sorumsuzca
Sessizliğe bürünürken bedenim
Sen koşuyordun yeni aşklara
Yıllar yılı gülmedi yüzüm
Hep bir yanım eksikti bir yanım hüzün
İçimin en yandığı gündü o gün
Sen ellerin olurken yaparken düğün
Çok zor oldu seni unutabilmek
Çok zor oldu seni öldürebilmek
Ayaklarım sana koşmak isterken
Çok zor oldu onları zapt etmek
Şimdi öğrendim ki mutlu değilmişsin
Evliliğin sürmemiş bitirmişsin
Eski defterlerin sayfalarını açıp
Bana geriye dönmek istemişsin
Zaman her şeyi sildi
Yaraların azar azar geçti
Sana bir tek sözüm var söyleyeceğim
Şunu unutma vefasız sevdiğim
Ben eskici değilim
DEYDİMİ 15. 05. 2011
Başımda eserken kavak yelleri
Mevsim bahardı gençliğim vardı
Bir ahu ya takılıp kaldı gözlerim
İşte o an aşk kapımı çaldı
Bakıştık saatleri yutarcasına
Ulaştık sevdanın doruklarına
3. 5 dakika kaçamak görüşmelerle
Mutluluğu çizdik gönül sayfamız da
Hep böyle gidecek sandık
Aşkın yolunu
Ayıramadık eğriyi doğruyu
Bir gençlik hatasıydı şimdi
Pişman olduğum
Ayrılmayı seçtik
Çiğnemedik gururumuzu
Sen toprağa gömdün sevgini
Ben kalbime
İçimde yaşattım seni keş kelerin le
İşte bu baharlar her gelişinde
Düşünürüm değdi mi diye
Bir gurur bir inat uğruna
Bu aşkı bir ömür inletmeye
YORGUN YILLARIM 22. 05. 2011
Yorgun yıllardan geçip de geldim
Hayat kavgasıyla bu yaşa erdim
Gençliğimin en güzel yıllarını
Zaman eleğinde eleği verdim
Ağlasam da dövünsem de
Dönmez yıllarım geriye
O heyecanlar o coşkular
Kaldı artık mazimde
Kalbimin bir köşesi yalnızlık dolu
Kalbimin diğer köşesi aşk vurgunu
Yüzüme çizgiler saçlarıma aklar doldu
Çözemedim ben hala neden doğduğumu
Yorgun yıllardan geçip de geldim
Hayat kavgasıyla bu yaşa erdim
Mutluluk bu kadar mı bana düşmandın
Bir kez olsun şu bahtımı güldürmedin
Bir fidandım toprağa düşen
Bir ağaç oldum gölge etmeyen
Kurumuş dallarında çiçek veremeden
Gidiyorum toprağa gün yüzü görmeden
SON AKŞAMIM OLSUN 02. 06. 2011
Kararlısın gideceksin
Sana engel olamam ki
Veda edip giderken
Bekleme beni
Arkandan seni uğurlayamam ki
Araya yollar mesafeler girdimi
O sert poyrazlar soğutacak sevgimi
Önce üç beş mektup yazacaksın
Sonra zaman aşımına uğrayıp unutacaksın
Ve sen beni bir ömür ağlatacaksın
Ayrılık saatleri şu an dursun
Güneş bu gün doğmayı unutsun
Çünkü sen yarın yoksun
Kal kal da kollarında uyuyacağım
Bu son akşamım olsun
BU ŞEHİRDE 4. 06. 2011
Yüreğim yağmurlu bu şehirde
Hüzün yağar her gece penceremde
Ümidin ufkunda ki renkler karışır
Siyaha boyanır her yer
Sen aklıma düştüğünde
Geceler öksüz kaldı suskun çaresiz
Ben ağlarken böğle sensiz
Yıllar geçti değişmedi
İçimde yaşıyorsun hep
Benimle birlikte sessiz sessiz
BANA SOR 19. 06. 2011
Bunca yıldır nasıl yaşadım
Nasıl yaşlandım
Bana sor
Zor yollardan geçerken
Ektiğimi biçerken
Aldığım hasat ı
Bana sor
Ellerimden kayıp giden
Gök yüzüne yükselen
Sevdiklerime ağlarken
Her gün çektiğim acıyı
Bana sor
Sonu belli olan hayatta
Yürüyorum düşe kalka
Varmak için kara toprağa
Verdiğim mücadeleyi
Bana sor
DÜŞÜNÜYORUM
Bir okyanus düşünüyorum
ve azgın dalgalar
Bir sandal düşünüyorum
o dalgaların arasında
Kendimi düşünüyorum
o dalgaların içinde
Çaresiz ümitsiz
ve yapayalnız
Kayıt Tarihi : 21.6.2011 16:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!