Akrep ve yelkovan kıskacında yıllar,
Ne çabuk tüketti ömrünü, annem!
Yüzünde çizgiler, saçında kırlar;
Bir yığın çilenin şahidi, annem!
Sevgin, yüreğimde sönmeyen köz;
Seni anlatmaya yetmez ki söz.
Yorgun gözlerine daldıkça bu göz;
Güneşlerim doğuyor yeniden, annem!
Her ayrılıkta, derde saldım başını.
Yüreğine akıttın, inciden göz yaşını.
Dizdin yollarıma sabır taşını;
Tespih gibi çektin dönmemi, annem!
Zaman ne acımasız, ne kadar kalleş!
Şefkatine doymadan, yaşın oldu yetmiş beş.
Dizinde uyumak dünyalara eş;
Gurbeti bitirip yanına geldim, annem!
Sana of demeye varır mı dilim?
İtaatte kusur eder mi elim?
Bastığın yerlere olurum kilim;
Kaldır ayağını öpeyim, annem!
Ömür takviminden yaprak düşerken, bir bir;
Ötelerden önce, gönül sarayıma gir.
Başımda tâçsın, ruhumda iksir;
Hayır duan en büyük nimet, annem!
Bir tebessümün, canıma can katıyor.
Cemre gibi ısıtıp, içerimi yakıyor.
Ayağının altında, ebedi saadet yatıyor;
Kadrini bilmek en güzel cennet, annem!
24.02.2007 Cumartesi.
Muhittin AlacaKayıt Tarihi : 6.3.2007 17:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Eğitimimi tamamladıktan ve sonrasında başka illerde yıllarca çalıştıktan sonra, anne ve babamın yanına döndüm. Hasret bitmişti; fakat hayat denizi de tükenmek üzereydi...

Bütün dertlerimizin ilacı
Onu buldukça uzaklaşırız da
Kaybedince anlarız onsuzluk ne acı...
Kutlarım. Umarım annenizle geçireceğiniz daha nice yıllarınız olur...
Annelerimiz iyiki varlar..yüreğinize sağlık..
Sizi tebrik ediyorum.
TÜM YORUMLAR (7)