hani ağladığımda
kucağına alır
içine sokardın
öper öperdin
al yine kucağına
leylak kokunu özledim anne
üşüyorum tut elimi
sakın bırakma anne
sıkıca tut ki
hani şu kırlarda sevdiğimiz
kırmızı gelincik renginde
kan gelsin benzime,
can gelsin yüreğime
kız çocuğuyum diye
vazgeçmedin anne
kulak asmadın söylenenlere
babam olsaydı
o da isterdi elbet okumamı
zorluklara karşın, içten duygularla
her gün gül gibi gönderdin okula anne
yemiyor yediriyor
giymiyor giydiriyordun
üç kardeşimle destek olamadık
çalışamadık, tatiller dışında
zambak kokulu terler içinde büyüttün
affet bizi anne
puzzle’ın parçaları yetmiyor
bütünü tamamlamıyordu
hatırlar mısın, gel dedim bir gün
tepeden aşır
ufkum açılsın, göz alabildiğince
ıtır kokulu zamanlara anne
almadan verdin anne
karşılıksız, özveriyle
mutluluk,
unutulmazlık adına
geleceğe mor menekşe derdin
saçlarını süpürge ettin
hayatını adadın anne
belki, kıt kanaat yetirdin
ama, sevgini
gülümseyişini
mahrum etmeden
hepimize yetirdin
esirgemedin bedenini
siper ettin anne
serpildik,
küçük yaşta,
boğaz tokluğuna
başlık parasına
kapatma,
çocuk gelin yapmak istediler
direndin, yerleşik kurallara
engel oldun
meydan okudun anne
gündüz bağ, bahçe, tarla, tapan, hayvan
sütü, yoğurdu eksik etmezdin
turnalarla sohbet eder
keklik yumurtası getirirdin
gece terzilik, kanaviçe işler
mis kokulu yüreğinle
her birimizi büyüttün anne
üniversitede
derslerimiz yanında
hakkımızı aramayı
dünyayı sorgulamayı
boykotu
eylem yapmayı
dayanışmayı,
hayatı öğrendik be anne
çaba sarf ettin,
umut ettin
niyaz ettin,
ahdettin
murat ettin
emeğinin rengarenk meyvelerini
görmek için
yıllar yılı bekledin anne
birimiz mühendis
diğeri öğretmen
biri avukat
en son
ben de bugün cüppe giyip
çok istediğin, doktor oldum
sana bakacaktım
o incecik ellerinle diktiğin
beyaz önlüğümle göremedin anne
yüreğinin inceliği
kırıldı orta yerinden
duygularımız boca oldu
en çok istediğim anda
sıcak dokunuşunu
içli bakışını
sakınışını
şımartışını özledim annem
yüzüne elimi süremedim
tekrar elimi tut diyemedim anne
boğazıma düğümlendi zaman
onca yaşanmışlığa
dik duruşuna
hayranlığımı belirtecek
tansiyonunu ölçecek
o güzel yüreğinin
zevkle
nasıl da
güzel attığını dinleyecektim
söyleyeceklerimi söyleyemedim
söz verdiğimi gerçekleştiremedim
sen de öyle anne
canına can katıp bekleyemedin,
kokunu hissedemedim
son nefesine dahi yetişemedim
güneş sarı doğmuyor o günden beri
ne de batarken kızıl
gökyüzü kapkara
deniz bulanık
içim bomboş
üşüyorum
hakkını helal et annem
Haziran 2020
Necdet UçanKayıt Tarihi : 1.7.2020 15:10:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!