Gül artık kokmuyor
Dikene büründü yine
Su artık akmıyor
Toprakta süründü diye
Ya ben menzilsiz adam
Hangi yolda yürüsem
Yalnızlık Tanrıdan hediye anne...
Ağuda buğu var
Damlada hamle
Kıblede şeytan var
Işıkta bukle
Kelebek kadar ömrüm
Bir gündüz bir gece
Seni beni unut
Cenneti cehennemde bekle anne..
Duvarın ardında yemin var
Kristalimde leke
Olmuyor
Olmuyor işte
Mazinin maviliğinde
Atinin karanlığı solmuyor
Susadım anne
Çocukluğuma susadım....
Kelebek kuş mudur anne
Her yol yokuş mudur
Her mevim kış mıdır
Her ağlayış nakış mıdır anne
Her yorgan pamuk mudur
Her diken iğne midir anne
Her yüzük yüksük müdür
Ellerim ağlıyor anne
Gözlerim tutuyor kandilleri
Ben ölçüleri öldürdüm anne....
Ne tartabiliyorum zamanı
Ne toplayabiliyorum geçmişi
Ne saklayabiliyorum korkuları
Hesaplaşmayı haramilere bıraktım
Düelloyu meleklere anne
Anne sahi sütüme hüzün katmış mıydın
Göğsüne ilk saldırdığımda
Ellerimin masum boğumlarına
Gözyaşlarının mahmurluğu değmiş miydi
Baş parmağımı emerken
Zaman tükeniyor anne
Sen varken ne kadar nazlıysa
Yokluğuna o kadar acımasız anne
Ben seni anmayalı
Bu dünyanın kahrına
Dayanmayı unuttum anne
Affet beni.....
Kayıt Tarihi : 13.11.2011 20:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!