Seni de aldatmışlar,-
Anneler ölmez diye.
Kırkında, yıldönümde
Bulaşmaya gidersin.
Mezarın kolları yok,
Kalka, sarıla sana.
Gözlerinden öper ancak
Nerden gelip nereye gittiği,
belirsiz
bir bulut parçası.
Kimsesizler yurduna
kimsesiz çocuk gibi atılıp
taşlanırken anlarsın:
anneler ölür.
Uykuda
annenin elleri sanarak
yatağın soğuk demirler parmaklıklarını
sıkarsın.
Sarılıp uyuduğun
cansız oyuncak ayı
geceyarısı
soğuk ter içinde uyandırarak seni
gözlerine bakarak fısıldar:
anneler de ölür, arkadaş...
Havalar soğuk keçer
yetimliğin kışında.
Bak,
Soğuktan titreyen
gülün, çiçeğin
şimdi rüyasında kelebek uçar.
Peki, senin rüyana
Hangi melek gelmiş, yavrucuğum?!
Büyüdükçe
bu dünyanın en güzel kadınları
ince parmaklarıyla okşar saçlarını,
okşar...
Her kadının elinde
ararsın,
okşarsın annenin
nasırlı parmaklarını.
Annen yok diye
en çok sevdiğin
kadından kıskanırsın mutluluğunu...
Sen ne biliyorsun, yavrucuğum?
Daha kendin de bilmeden
Büyümek için çabalıyorsun
Soğuk toprak koynuna,
Sıcak anne koynundan.
Bundan sonra ninni okuyup
Uyutmaz seni.
Uykudan uyandırır
Annesizliğin ninnisi.
Anneler farklı ölür,
Annesizler aynı şekilde ağlar hep.
Ağa kapılmış
Yunus yavrusu gibi ağlarsın.
Dünya deniz açgözlülüğüyle
yutar gözyaşlarını.
Hangi annelerin
Annelerin nasıl öldüğünü
Anlarsın,
Anlarsın...
Kayıt Tarihi : 22.9.2017 15:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!