Soğuk bir mart sabahıydı,ilk karşılaşmamız
Gökyüzü ağlıyor,yer ıslak,sokak ıslak
Oda sırılsıklam ıslak
Belli ki gidecek yeri yok
Belli ki çaresizliğe tutsak
Gözgöze geldik önce çekimser ve çaresiz
İrkilip ürktü beni görünce
Bir şeyler anlatmak istiyordu.
Ona baktığımı görünce
Ve sessizce boynunu büküp gitti.
Öylesine mağrur öylesine güçsüz
Takip ettim usulca
Sonra birden durduk.
Bir şeyler arıyordu.
Bir telaş sarmıştı o cılız bedenini
Önce çöp poşetlerine
sonra kıyılara kuytulara baktı sessizce
Benden habersiz,benden gizlice
Bir parça ekmek vardı önünde
Titrek bedeninin gölgesinde
Ve tekrar başladık yürümeye
Yine bir telaş ama başı dik
Yağan yağmurun altında, yürüyen bir sessizlik
Bir kaçış,bir acelelik
o yürüdü ben yürüdüm
Sonra yıkık dökük bir harebeden
Koşarak girdi içeriye
Yine peşindeyim gizlice
Ve o an yıkılıp,ağladım halsizce
Hıçkırıklarla sessizce
Taşların arasında,derme çatma bir yuva
Ve bir lokma ekmeğin,peşinde çaresiz bir anne
Yavrularına kalkan olmuş cılız bedeniyle
Gözünde getirdiği bir lokmanın sevinciyle
Ve beni fark etti o an
O cılız o güçsüz beden,oldu bire arslan
Sonra yaşlar süzüldü yanaklarımdan
oturup ağladım saatlerce kahrımdan
Utandım insanlığımdan,yaşadığım dünyadan
O ki ağzı dili söyleyemen bir hayvan
Belki biz insanoğlundan,çok daha insan
O ki kutsal yaratık bir ana
Sözüm ona ki, bu yazılanları anlayana
Ve kıskandım o an,o yavruları
Belki aç, belki sefil, belki çaresizlerdi
Ama yücelerin yücesiydi anneleri
İşte bu bir sokak köpeğinin hikayesi.
Her ne olursa olsun o bir anneydi
insanoğlunun olmadığı kadar
Kayıt Tarihi : 6.4.2007 00:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)