Mezarını kaplayan otları yolarken,
Aslında yoldum kendi saçlarımı.
Doyumsuz hasretine doyarken,
Gömdüm bu mezara acılarımı.
Hele başını kaldırda bak, kurban olduğum,
Var oluşuma sebep, ondan olduğum,
Benim anam ben, senin oğlunum,
Sen gideli dindiremedim sancılarımı!
Gözlerimden akanlar yaş değil canım anam,
Hasret yağmurlarıyla kopar fırtınam,
Uzat ne olur ellerini öpem ve kanam,
Hiç kimseyle dolduramadım kucaklarımı!
Sensizlik çoooook zormuş anne, biliyormusun?
Kapılarda beklerdin, bu kara topraktada bekliyormusun?
Bırakmazken ben seni, sen gittin, geri gelmiyorsun!
O günden beri kapatamadım kapılarımı!
Ayrılık derdin oğul, ölümden elli gıram ağırmış,
Senden ayrılalı anladımki ölüm daha ağırmış,
Anne kıymeti bilmeyenler hem kör hemde sağırmış,
Döktüm bir kısmını, kalanınıda ağarttım saçlarımı!
Sen başını sarardın beyaz bir başörtüsüyle,
Bizde seni sardık bem beyaz bir kefene,
İnşallah nurlar yağar gece gündüz kabrine,
Senin için hep dua ederim, açarak Mevlaya avuçlarımı.
Analar çileli olur, sende öyleydin,
Keşke gitmeden bana sırlarını diyeydin,
Sevdalı için bitmeyen, tükenmeyen hazineydin,
Dualarınla öderdim, tüm borçlarımı!
17.04.2009-Almanya
Kayıt Tarihi : 31.3.2010 01:18:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Annem bir Anadolu Kadını'ydı! Vakarlı, bilge, gökçek, nazik, hünerli, itaatkar, kanaatkar, şakire, mümine, bahtiyar ve namuslu...Hayatında bir kez namahreme bakmamış, sesini ve saçının tek telini yada göstermemiş... Ömrünün son gününde hastane odasında..Kanser denen illet karaciğerini ve midesini yemiş bitirmiş...Son 15 gününde yalnızca 'zemzem' içmiş...Doktora mahremiyet yok... Ama o ellerini titreyerek başına götürme telaşında... Merak ve ızdırapla ANACIĞIMA bakıyorum... Çileli yılların ağarttığı saçlarından bir tutam başından hiç çıkarmadığı beyaz başörtüsünden dışarı çıkmış...Birazdan doktor gelecek ve o, o haliyle bile hala günaha düşme korkusunda... Ya cenazesi... Hey kurban olduğum Mevlam.. Dersiniz 65 yaşında değilde 15 yaşında...Yanakları pespembe... Yüzünde nurani bir ışık...Dudaklarında son derece bir memnuniyetin ve mesruriyetin tebessümleri..Bir güzel, bir güzel...Gaslini yapan teyzeler bile hayretler içinde... 'Ömrümüzde böylesine bir güzeli hiç gasletmedik'diyorlar... Yıllar sonra kendisini rüyasında gören bir akrabamız halinin güzelliğini anlata anlata bitiremiyor... Ehhhh ne ekersen onu biçersin demişler... Yedi evlat yetiştirmiş...Her biri birinden üste ve örnek; Sebep? 'HELAL LOKMA'! Evet helal lokma! 'Oğlum' derdi,' ben aç durdum, size helal süt emzirdim, gursağınıza damla haram girmedi ELHAMDÜLİLLAH! Allah'ım ben annemden 'ana olarak' razıyım, sende 'mümine bir kul olarak' razı ol! Efendimiz(s.a.v) 'in ve hepimizin annesi Hz.Amine'ye komşu eyle...Zira onunda adı Amine'ydi...
Bu harika eserinizi en kalbi duygularımla ve tam puanımla kutlar selam ve saygılarımı sunar, acil şifalar dilerim.
TÜM YORUMLAR (3)