Anneciğim, Şiiri - İlhami Şenol

İlhami Şenol
134

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Anneciğim,

Anneciğim,
Tam on yıl oldu gideli.
Bu oğlun hala bıraktığın gibi.
Saf, işini bilmez, oyunu kuralına göre oynamaz, çıkarsız, yansız, demokrat, vur ağzındaki lokmayı al.
Ne kavgalar ederdik.
Ben memleketi kurtaracaktım, sen de beni kurtarmak.
Sen beni anlardın, en iyi tanıyandın.
Beni korumak isterdin.
Bense seni üzdüğüm için gider sigara yakardım.
Bir daha kırmayacağım derdim, ama annemdin, insan, kardeşim, yoldaşım, arkadaşım, sırdaşım, tabibim, öğretmenim, sığınağım, dostum.
Nasıl tartışmam, nasıl paylaşmam onunla düşüncelerimi derdim.
Sonra her kavganın sonunda kuyruğumu kıstırır, sen o yüzü çok iyi bilirdin, hadi affetse oturayım sofraya, uzatayım elimi çaya denen halimi.
Koskoca yıllar devirmiştim, ama yaşamın kıyısındaki saltanat kayığına binemediğim için sen üzülürdün.
Başkaları o saltanat kayıklarındaki yaşamlar için, ömürlerini acılar, kederler içinde sürdürürken, bize yakışır mıydı anne.
Neyse, açmayayım konuyu.

Seni çok özledim anne.
Sen soframdaki en büyük lezzet kaynağımdın.
Suyun şerbet, ekmeğin baklavaydı anne.
Yemeklere, tencereye önce sevgini katardın, sevgi ocağında pişirirdin.
Bütün annelere dua ediyorum biliyor musun?
Sevgimin oralara ulaştığını da biliyorum.
Evrenin en gizli sırrı annelerde saklıdır.
O sır için, evrenin yaşaması, devamı için karşılıksız doğurmaktalar.

Ülkemde, dünyada anneler hala ağlıyor anne.
Bütün anneler gülüşlerini kartala yükler, evlatları yanında olduğunda.
Şımarır, şahlanır, ey dünya, ey gelecek evlatlarım yanımda der.
İçi kan ağlasa evladını mutlu etmek ister.
Bazı mekânlarda kısadır bu mutluluk.
Annelerin gülüşlerini yüzünden, yüreğinden alıyorlar.
Onun yerine acıları, kırlaşmış bembeyaz saçları ekliyorlar.
Biliyorum sevgili dostum, en güzel anne şiirini yazacak.
Bebeler anneler gününde,okuyacak.
Bekliyorum.

Bugüne değin yaratılmışların, Allah’a kavuşmuşlarıyla beraber, arenasından evrendeki zulmü izliyorsundur.
Nasıl değerlendiriliyor orada bilmem, burada zulüm devam ediyor.
Ölüm sarı, sıcak, aniden, habersiz, kumla geliyor, nefessiz bırakıyor tozlar, toza kanı bulaştırıyor mermiler.
Ölüm ayakları ayakkabısız, bedenleri elbisesiz, sofraları konuksuz, kaşıkları dudağa götürmeden bırakıyor.
Yaşamın kör karanlığına.
Zılgıtlar çekiliyor ölümlere.
Söz vermiştim, yemin etmiştim.
Seni de yaşamın kıyısında bırakan ağalık aşiret düzenini kaldırmaya.
Söz verenleri, yemin edenleri temizliyor bu sistem, yaşatanları el üzerinde tutuyor.
Ölüm terzisi gelinlikleri, damatlıkları kefene biçiyor.
Sen ağalara aşiretlere kurban edilmiştin, yaşamını çalmış kendilerine adamıştılar, hala bu ülkede kadınlar, çocuklar kaderinden gidiyorlar, çaresiz yolcuları bu geminin.
Kahrolsun insanın insana zulmü demiştim, sözde kaldım anneciğim, yetmedi gücüm, korktum, insan çoluk çocuğa karışınca daha bir ürküyor.
Sözler titrek, eylem ürkek.
Ha, anneciğim kadının sömürüsü devam ediyor.
Töre terörü de.
Erkeğin egemenliği de.
Anlayacağın, yaşayanlar, kendilerinden öncekilerin acılarını yineliyorlar, yıl 2009’u ortalarken.
Seni çok seviyorum.
Bütün anneleri de.

İlhami Şenol
Kayıt Tarihi : 29.8.2009 13:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İlhami Şenol