Sabah, odasına çıktığımda,
Uyuyor dediler.
Kıyamadım;
Uyusun dedim uyandırmadım.
Bu nasıl uyku?
Hiç uyanamadın a n n e c i ğ i m..!
Hastanede saatler,
Altı kırk beşi gösteriyordu.
Takvimde tarih,
Yedi aralık ikibin dörttü.
Dönmemek üzere yola çıktığın tarih.
Nasıl bırakıpta gittin bizi a n n e c i ğ i m..!
Boğazımda düğümleniverdi hıçkırıklar.
Bir damla yaş akmadı gözlerimden.
İnan, hiç ağlayamadım a n n e c i ğ i m..!
‘Çok zayıf düşmüş nenem
Hastaneye yatıralım
Biraz kan verelim iyileşsin’
Diyordu torunu yeğenim Tarık.
Ben gelmeden,
Yatırmışlar hastaneye.
Üç gün oluyor Antalya’dan,
Doğruca hastaneye geldiğimde,
İyiydi konuşuyordu.
‘Bunlar beni öldürecek oğlum
Gidelim beni eve götür’
Diyordu a n n e c i ğ i m..!
Dediği oldu, çok kan yüklediler.
Dayanamadı, o zavallı yorgun yürek.
Rüyasını görmüştüm bir hafta evvel,
Bembeyaz kefeniyle uçup gidiyordu,
Ölüm meleğinin kollarında a n n e c i ğ i m..!
Sırada ben mi vardım ne?
Ölüm meleği ‘sen sonra’ diyordu..!
Mart 2005
Salih Ziya TıkırKayıt Tarihi : 30.9.2007 22:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)