Görkem henüz 6 yaşında küçük bir çocuktu. Her sabah arkadaşları ile oyun oynamak için sokaklardan herhangi birinin yolunu tutar, akşam vakitlerine kadar girmezdi eve.. Oyundu onun yaşam sebebi, adeta evini unutuyor arkadaşlığın keyfini sürüyordu zaman sonra kaybedeceğinin farkında olmadan..
Yine bir gün dışardaydı Görkem. Ayağından düşürmediği topu vardı elinde ve arkadaşlarının yanına gidiyordu. Bugün biraz farklıydı sanki her yer. Ağaçlar daha bir sarı, gökyüzü daha bir siyahtı. Arkadaşlarının gülüşlerinin arkasında sanki ağlamalar gizliydi içten içe.. Emanet tüm bedenler neye isyankardı böylesine ve neden oyun oynamak istemiyordu Görkem’in canı..
Arkadaşlarından biri annesini çağırdı. Fatma Hanım geldiğinde, Görkem’e baktı ve gözyaşlarını tutamayıp bağrına bastı tüm gücüyle.
Anlamıştı küçük..
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Acı ! Anne özlemiyle yanan bağrıma bir ateş daha düşürdü bu satırlar...Gözlerim nemli,yüreğim ezik...Çok etkileyici yazınızdan dolayı tebriklerimi sunuyorum.
Teşekkürlerimi iletiyorum efendim çok sağolun..
Değerli dost,
Sevgili şairim.
Şiirinizi beğeniyle okudum.
Yüreğinize salık.
Kaleminiz daim olsun.
Olsun ki;
Yolumuza ışık tutsun.
Kutluyorum+10 puanla
Selam ve saygılar şairime......
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta