Görkem henüz 6 yaşında küçük bir çocuktu. Her sabah arkadaşları ile oyun oynamak için sokaklardan herhangi birinin yolunu tutar, akşam vakitlerine kadar girmezdi eve.. Oyundu onun yaşam sebebi, adeta evini unutuyor arkadaşlığın keyfini sürüyordu zaman sonra kaybedeceğinin farkında olmadan..
Yine bir gün dışardaydı Görkem. Ayağından düşürmediği topu vardı elinde ve arkadaşlarının yanına gidiyordu. Bugün biraz farklıydı sanki her yer. Ağaçlar daha bir sarı, gökyüzü daha bir siyahtı. Arkadaşlarının gülüşlerinin arkasında sanki ağlamalar gizliydi içten içe.. Emanet tüm bedenler neye isyankardı böylesine ve neden oyun oynamak istemiyordu Görkem’in canı..
Arkadaşlarından biri annesini çağırdı. Fatma Hanım geldiğinde, Görkem’e baktı ve gözyaşlarını tutamayıp bağrına bastı tüm gücüyle.
Anlamıştı küçük..
Annesizliğin henüz ilk tomurcuğunu verdiği gündü bugün. Anneannesi onu evden göndermiş, annesini en son o masum haliyle hatırlaması için görmesini engellemişti. Anlıyordu onca ağıt, onca gözyaşı ve o kalabalık birkaç saat sonra yalnızlığın çökeceği eve alıştırma çabaları için birikmişti.
Bütün seslerin buğulandığı vakitti şimdiki zaman. Ve geçmişti artık Görkem’in özlediği. Ölümün ne demek olduğunu sadece duyuyordu, anlamak istemezcesine. “Anne” ile başlayan veya biten bir cümlenin herhangi bir yerine sıkıştırmak ölümü, musalla taşındaki su kadar soğuktu Görkem’in hayatında..
Birkaç tahtadan oluşmuş şekilli, uzunca bir yerdi annesinin arabası artık. Bizim bindiğimizle onunki farklı diye düşündü Görkem. Toprak ve bir taştan oluşan yere geldiler, ne kadar da ıssızdı burası. Neden hiç ses yoktu.. Annesinin burda her an canı sıkılabilirdi, bu yüzden buraya daha sık uğramalıydı. Annesini yalnız bırakamazdı.
Büyük şapkalı bir adam başımızda duruyor, Görkem’ler de onun gittiği yöne doğru gidiyordu. Neden bilinmez bir yerde durdular ve annesinin arabasının kapağını kaldırdılar. Görkem, annemin elbisesi dünkünden farklı diye düşündü. Bembeyazdı ve yakışmıştı. Zaten ne giyse yakışır diye düşündü Görkem.. Çünkü anneydi o.
Soğuk olacağını düşündüğü bir çukura koymak üzere eğilirken dört kişi Görkem koştu annesine..
Ağladı..
Çok ağladı..
“Anne” diye haykırışları, hıçkırıklarının arasından seçilmese bile gönlünden geçenin ne olduğunu bilmekti insanın canını en çok yakan..
Görkem 6 yaşında öğrendi annesiz kalışların verdiği sancıları..
Kocaman insanlar bile bu kayba dayanamıyorken, onun körpe yüreği ve annesine düşkün koynu eksik kaldı gök gürültülü akşamların korkusu içinde..
Kayıt Tarihi : 26.2.2012 16:33:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Değerli dost,
Sevgili şairim.
Şiirinizi beğeniyle okudum.
Yüreğinize salık.
Kaleminiz daim olsun.
Olsun ki;
Yolumuza ışık tutsun.
Kutluyorum+10 puanla
Selam ve saygılar şairime......
TÜM YORUMLAR (3)