Anne Şimdi, Yüreğim Kanarken Uyan

Muharrem Abut
314

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Anne Şimdi, Yüreğim Kanarken Uyan

Anne uyan,
Hem de şimdi, yüreğim kanarken uyan.
Uyanda barışa, sevgiye, umuda inanan,
Gelecek güzel günlere inanan kardeşler doğur bana.
Uyan anne, uyan;
Yurdum kan gölüne çevrildi alçaklar tarafından,
Uyan anne, uyan;
Uyan, dua et de kan dursun,
Uyan beddua et alçaklar döktükleri kan da boğulsun.
Uyan diyorum be anne uyan;
İçim acıyor, içim diyorum duymuyor musun beni?
Yüreğim yarasalar tarafından oyuluyor,
İçin için kanıyorum.
Günler var ki matemdeyim, yanıyorum,
Günler var ki kahrımdan mahvoluyorum.
Uyansana be anne, uyansana;
Kulak versene yavruna.
Anneler körpecik yavrularını toprağa veriyorlar,
Tıpkı senin verdiğin gibi.
Alçaklık başını aldı yürüdü anne;
Hain pusular kuruluyor ana kuzularına.
Mayınlar patlatılıyor namertçe,
Kancıklar, kancıkça kurşunlar sıkıyor,
Namertlik çeşmesi namertlerce taşırıldı.
Ülkemin ekmeğini yiyip,
Suyunu içen kahpeler çoğaldı.
Anne, anne, bak anne diyorum;
Anne duy sesimi, duy diyorum!
Bak küfretmemi hiç istemezdin,
Uyanmazsan söveceğim ha anne;
Bütün alçak, deyyus, kahpe,
Kan emici, asalak ve şerefsizlere.
Söveceğim bak anne, dayanamıyorum!
Bak şimdi duymuyorsun,
Sövünce de duyma, kapa kulaklarını.
Kızma bana anne, kızma!
Bu akan kan kanıma,
Toprağa düşen fidanların canı,
Canıma dokunuyor.
Hani sen babamı askere yollamış,
Taze körpecik bir gelin olarak yolunu beklemiştin;
Tek derdin hasretlikti ya;
Şimdi öyle değil anne.
Şimdi gelinler, sevgililer sevdiklerinin yolunu,
Hasretle değil, ölüm korkusuyla bekliyorlar.
Dağlar artık Köroğlu’nun, İnce Memed’in,
Dadaloğlu’nun, Ferhad’ın meskeni değil,
Dağlar kahpeliğin, kalleşliğin meskeni,
Dağlar ölüm kusuyor.
Dağlar ölüm kusarken içimde dağlarca bir öfke kuduruyor,
Ve benim içimde dağlarca bir küfür büyüyor.
Bak uyan diyorum anne, uyan.
Uyan ya bir dua et dursun bu kan.
Ya da beddua et gebersin bütün alçaklar;
Yoksa ben küfredeceğim.
Bütün alçakların gelmiş, geçmiş ve geleceğine.
Duyuyor musun anne, duyuyor musun beni,
Yoksa duymuyor musun?
Evet duymuyorsun, duyamıyorsun anne.
Ben de o zaman sövüyorum,
Madem duymuyorsun, duymayacaksın sesimi,
Dua ve bedduanı yollayamayacak kadar uzaktasın,
Madem dillerin lal,
Ve madem kan akıtılıyor, akıtılmaya da devam edecek,
O zaman ben, bu kan akıtıcı şerefsizlerin,
Cümle gelmiş, geçmiş ve geleceğini…
Duymadın değil mi anne,
Duymadın ama anladın;
Ve anlamak isteyende anladı.
Güzel vatanımı kan kızılı kin ve nefrete boyayan,
Ramazan, oruç bilmeyen, bayramdan anlamayan,
Hepsinden daha vahimi Allah’ı bile tanımayan,
Barış düşmanı, kardeşlik düşmanı, sevgi düşmanı;
Gelmiş, geçmiş ve gelecek düşmanı,
Bütün kan emici şerefsizlerin,
Gelmiş, geçmiş ve geleceklerinin köküne,
Ayran suyu dökülsün inşallah…

Muharrem Abut
Kayıt Tarihi : 21.8.2012 13:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muharrem Abut