Dur örtme bu gece perdemi
Ay ışığı içeri girsin istiyorum;
Anne pencereyi de kapatma
Bu gece belki de son kez;
Soğuğu kanımda duymalıyım…
Yarın güneş doğacak mı,bilmiyorum! ! !
Anne nereye gidiyorsun?
Çocukluğumdan kalan bir masal anlat bana,
Ay ışığı yalancı gelmeye başladı ama;
Sen inanma…
Yarın güneş doğacak de kulağıma…
Meral GümüşKayıt Tarihi : 12.8.2006 01:08:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir varmış bir yokmuş,Allah’ın akıllı kulları çokmuş.Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, deve tellal iken pire berber iken ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, babam düştü beşikten, anam aldı maşayı, babam aldı meşeyi dolandırdılar bana dört bir köşeyi.
Derken, sabah oldu erken..köşe yarıldı, ben bu yarıktan kaçtım dışarı.Az gittim uz gittim, dere tepe düz gittim, altı ay bir güz gittim birde ardıma baktım bir arpa boyu yol gitmişim.Çok yoruldum, dinlenmek için bir taşa oturdum,oturmamla uyuya kalmam bir oldu.Oturduğum taş, taş değil lahanaymış, girdiğim tarla lahana tarlası…lahana sarmış beni içine.
Dandili dandili dastana
Danalar girdi bostana
Kov bostancı danayı
Yemesin lahanayı.
Sabah ola hayrola, tarla sahibi gelip lahanaları kesip doldurdu arabaya götürdü pazara.Benim içinde olduğum lahana görkemlimi görkemli, ağalara paşalara layık demeden yörenin zengin beyi aldı lahanayı geldi evine…hanımı der lahanayı yaprak yaprak açalım sarma yapalım, beyi der ortadan keselim çorba yapalım..mutfakta hanımların dediği olduğundan başlarlar lahanayı yaprak yaprak açmaya, ben çıkıyorum ortaya.Bu zenginin yanında bekar (hizmetkar) olarak çalışmaya başlıyorum.
Bir gün evin horozunun sırtında yara oldu.Bana badem yağı sürersen iyileşir dediler, bende sürdüm.Horozun sırtında badem ağacı çıktı.Ağaç büyüyünce meyvelerini toplamak için çocuklar taşladı.Orası oldu badem tarlası.Düşündüm taşındım bu tarlaya alaca karpuz ekmeye karar verdim.Öyle büyük karpuzlar oldu ki..bir gün karpuz kesmeye giderken baltayı ve satırı aldım karpuzun başına gittim..satırı vurdum, karpuzun içinde kaldı, baltayı vurdum karpuzun içinde kaldı..başımı sokacak kadar bir delik açıldı. İçine başımı soktum başımda karpuzun içinde kaldı.Başladım bağırıp yardım istemeye…oradan fincancı katırları geçiyormuş..benim sesimden katırlar ürkmüş, üstlerindeki fincanları kırmışlar.Beni buldu fincancılar yer misin yemez misin başladılar dövmeye…kendimi kurtarmak için ağaçtan aşağıya atladım…küt..
-Oğlum ne oldu?
-Karyoladan düştüm anne…
Anlatan : Ferit Galiç
Derleyen :Recep Uslu
Recep Uslu
Şiirinizi çok beğendimde annenizin yerine ben masal anlattım.
Güzeldi, tebrikler.
TÜM YORUMLAR (7)