Anne'M
Seni nasıl anlatır,
Nasıl sığdırabilirim dizelere
Onca yıl yaşadıklarımız
Bir değil, binlerce sayfaya sığar mı
Anne’M
Kaç yaşındaydım hatırladığım
Bilmiyorum.
Bir elim koynunda, bir elim
Başörtünün altındaki saçında.
Ya, misler gibi “anne” kokunu
Nasıl anlatabilirim
Anne’M
Hergün okul önlüğümü giydirip,
Kolaya batırıp ütülediğin
Bembeyaz yakamı, kurdelemi takıp,
Kıvırcık, upuzun sarı saçlarımı
Hiç acıtmadan nasıl tarayıp ördüğünü,
Örerken usulca okşayan yumuşacık ellerini,
Yanağıma kondurduğun öpücüğünü,
Sırtımı okşar gibi sıvazladığında hissettiklerimi
Hangi sözcük, hangi kelimeyle anlatabilirim,
Ne sevecen, ne güleryüzlü insandın sen
Anne’M
Üşümiyelim diye hepimizden önce kalkıp
Sobamızı nasıl tutuşturduğunu,
Ya, ders çalışayım diye
Gaz lambası yerine
-İspirtoyla yanan lüksü yak,
-Çocuk rahat okusun, yazsın! diye
Babam’a serzenişte bulunduğunu
Nasıl unuturum
Ne düşünceli insandın sen
Anne’M
Ahırdaki yeni doğum yapmış
Sarıkız'ın süt dolu memelerini
İncitmeden nasıl sağdığın da
Gözümün önünden gitmiyor
Ne hassas, ne munis, ne naif insandın sen
Anne’M
Gün ağarmadan, şafakta
Uzaktaki tarlamıza ekin ekmeğe giden
Çiftçilik yapan Babam’a,
Taze soğan, mısır ekmeği, ayran
Öğle yemeği yetiştirmek için
Nasıl telaşlandığını da unutamam
Anne’M
Babam'ın aşıladığı bir dalı siyah,
Diğer dalları kırmızı meyve veren kiraz ağacımızı,
Her dalı ayrı renk açan yediveren gülümüzü,
Meyve, sebze cenneti bahçemizi,
İki katlı, cumbalı evimizi
Beyaz kireçle çivit karışık,
Yarısı kırmızı çamurla
Ellerinle yaptığın badanayı
Çekip-çevirdiğin yuvamızı
Hiç unutur muyum
Ne cefakar kadındın sen
Anne’M
-“Kız beşikte, çeyiz sandıkta” deyip
Öpülesi ellerinle işlediğin nakışları,
Dantel ve kanaviçeleri hala saklıyorum.
'Allahın emri, Peygamberin kavli'yle
Köyden şehire değil, şehirden köye giden
Ne becerikli, ne narin, ne zarif gelindin sen
Anne’M
Maharetli ellerinle yaptığın
Ev baklavasının tadını,
Hamurunu yoğurup
Günlerce ekşittiğin tarhanayı,
Elde kesip kuruttuğun makarnayı,
Yöremize has kara-lahana çorbasını,
Ya, taze fasulyeden yaptığın turşuyu soğanla kavurup,
Nasıl özenle tabağımıza koyduğunu,
Şimdilerde “şömine” dedikleri,
Eski deyimle “ocak”taki kor ateşin kızgın küllerinde
“Pleki”de pişirdiğin mısır ekmeğinin kokusunu,
Hiç unutur muyum
Anne'M
Bir taraftan ev, bir taraftan dört çocuk
Tarla, bahçe, evcil hayvanlar
Hepimizin aşı, yemeği, temizliği
Namaz vakitlerini de
Nasıl kaçırmadığına hala şaşarım
Ne cabbar, ne çalışkan, ne dakiktin sen
Anne’M
Ya, benim yalvarmalarıma dayanamayıp,
Ruhumu okşayan o tatlı sesinle söylediğin
“Nihansın dideden”,
“Mavi gözlerin, şirin tatlı leblerin” şarkısını,
'Onuncu Yıl Marşını'
Hiç birini unutamıyorum
Sesin ne güzel, ne yumuşak, ne inceydi
Anne’M
İstiklal Savaşından sonra,
Uzun süren seferberlik yıllarında
Ülkemizin yaşadığı sıkıntılara,
Karne ile aldığınız ekmeğe rağmen,
'Cumhuriyet'le gelen huzur günlerini,
Atatürk'ün bir ziyareti sırasında
Tüm ilkokul çocuklarının yanısıra
Senin de başını nasıl okşadığını,
Gözlerin ışıldayarak, ne büyük bir gururla
Ne heyecanla anlatırdın
Anne'M
-'Gerekirse ceketimi satar,
Sizi yine okuturum' diyen babamın eğitime,
Senin okumağa duyduğun
İnanılmaz arzu ve istek karşısında
Köydeki tek haber kaynağımız,
Batarya ile çalışan radyomuzun yanında
Okuma alışkanlığı kazanalım
Evimize gazete girsin diye
Babam'ın şehirden sipariş ettiği,
Sadece köy kahvesine ve bize
Boynuna astığı palaskasıyla
Yaz, kış demeden hergün
Trenle gazete taşıyan,
Konuşma özürlü, cefakar insanın
Yolunu gözlediğimizi unutmuyorum.
Bir de okuduğun roman ve kitapları...
Ne kültürlü, ne aydın fikirli
Ne cevher dolu kadındın sen
Anne'M
Beni kapıdan her uğurlayışında ettiğin duaları,
-Merak etme! dediğimde
-Anne olunca anlarsın! diye gülümsediğini
“Kulağıma küpe”, yaşantıma yön veren öğütlerini
Güneş misali aydınlık yüzünü
Denizlerin derinliğini yansıtan
Buğulu, gri-mavi gözlerindeki şevkati
Başımı dizlerine dayadığımda duyduğum huzuru
Saçlarımda gezdirdiğin sihirli parmaklarınla
Eriyip giden yorgunluğumu
Sevinç içinde geçen mutlu çocukluğumu
Hangisini unutayım
Anne’M
Evlendim, çoluk-çocuğa karıştım
Sen, beni merak etmekten
Sırtıma hırka, ayağıma yün terlik taşımaktan
Hiç vazgeçmedin, hiç yorulmadın, hiç usanmadın
Ne bitmez tükenmez enerjin vardı
Anne’M
Atatürk’ün yazısına birebir benzeyen
O güzel el yazınla Ahmet Amca’ma yazdığın
Sararmış mektubu hala saklıyor
Parmakların, ellerin dokundu diye
Bazen okşuyorum...
Ne hatırnaz, ne düşünceli insandın sen
Anne’M
Senin bize yaptıklarının onda birini yapamadan
Bir köşede oturtup, sana hizmet edemeden
Helallık bile alamadan
Meş'um hastalığa yenik düşerek
Yaban ellerde göçüp gitmene
Çok üzülüyorum, hala içim acıyor
Anne’M
Eninde-sonunda, meçhul bir günde
Yanına geleceğim
Koynunda uyuyup, ruhumu dinlendireceğim
Seni çok ama çok özledim
Anne’M
Sen yanımda değil ama,
Yüreğimin ta... içindesin!
Yüzlerce, binlerce yıl yaşasam
Ödenmesi mümkün olmayan hakkını
Nasıl öderim
Anne’M
03.02.2007 Istanbul / Kadıköy
Hacer AtmacaKayıt Tarihi : 3.2.2007 12:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirle anlatılmak istenen hikaye değil, hayranlığım hiç bitmeyecek olan annem'le yaşadığım; bire-bir gerçeğin bin de biri dir. Tüm anneler kutsaldır.Ancak; herkesin annesi kendine özeldir. Herkes farklı duygular içinde yaşar ve büyür! Ben de anneyim. Şimdi annemi dahi iyi anlıyorum. Kızlarım da anne olunca beni dahi iyi anlayacak! Keşke, annelikle başlayan bu özel duyguyu daha önce hissedebilsek, hak ettikleri saygıyı ve sevgiyi yaşarken gösterebilsek! Ne mutlu annesi olanlara!

Nasıl sığdırabilirim dizelere
Onca yıl yaşadıklarımız
Bir değil, binlerce sayfaya sığar mı
Anne’M
Sığmaz elbette can...Bazen bir deli sevda olur da yürekten bile taşar sevgisi...Annele yazılan şiirler çok özel. Çünkü anneler çok özel insanlar.Kutlarım can... Beğeniyle okudum... Sevgimdesiniz...
Kabul buyurduğunuz şair ve şiir arkadaşlığım teklifimin derecesinden hasıl olan memnuniyetim namütenahidir.Bu bağlamda da ilk şiirinize aşağıdaki dörtlükle mülaki oluyorum..kalınız sağlıcakla...
Dolaşsa alnımda bir an ellerin,
Düşüncelerimde çiçekler açar.
Sevgin öylesine sonsuz ve derin,
Ki sahillerimde martılar uçar (S.K.)
bolmuyor; ebedi aleme göç etsede unutulmuyor.
Bu güzel çalışma ile karşılaştım.
Tebrik ederim
Yaşayacaklarınız,
Yaşadıklarınızdan
daha renkli,
Daha hareketli,
daha bereketli
Geçmesi temennisi ile
Doğum gününüzü tebrik eder
Sağlık
Afiyet
Başarı dolu bir ömür
Yüce Rabbimden niyaz ederim
Osman ERDOĞMUŞ
SAKARYA
TÜM YORUMLAR (25)