Ilık,
Siyah ve sessiz
Bir havuzda yüzmek gibi…
Ama
Hiç çaba harcamadan,
Batmadan, boğulmadan…
Hayata dair küçük sesler
Ve zamansız dalgalarla,
Pamuktan kıyılara çarpmak gibi…
Dışarıda kış olduğunu
Tahmin ederken,
Bahardan bir fanusta,
Sonsuza dek uyumak gibi…
Hiçbir denizin alabildiğine mavi,
Hiçbir oyuncağın kırılmaz,
Hiçbir masalın kötü kahramansız
Ve hiçbir yerin yüzde yüz güvenli
Olmaması gerekiyor
Bu yüzden,
Her kızgınlığımda,
Her hayal kırıklığımda,
Her göz göre göre
Görmezden gelindiğimde
Ve gözlerim
Soyulmamış soğanlara
Nispet yaptığında,
Anne karnına dönmeyi
Dilemekten vazgeçtim
Çünkü uzmanlar,
“Bebek her şeyi anlar” diyor
Şu durumun tüyler ürperticiliğine
Davet ediyorum sizi:
Her şeyi anlamak
Ama hiçbir şey yapamamak
Her şeyi anlamak
Ama konuşamamak
Sevmediğim bir şarkı çalsa,
Ya kalkıp kapatırım
Ya döner uzaklaşırım
Ama anne karnındaysam,
Dinlemem gerekir
Üstelik doğduğumda,
Aşina olacağım için,
Ciyak ciyak ağlamamamı da
O şarkı susturacak
Susturdukça,
Daha çok dinletecekler
Ve o,
Benim en sevdiğim şarkı olacak
Ben dahil hiç kimse,
Yeni doğmuş bir bebek değil,
Şişmiş bir karın gibi görünürken,
O şarkıdan nefret ettiğimi
Bilmeyecek
Bebekken olanları
Hatırlamamaktan daha kötü
Anne karnındayken
Olanları hatırlamamak…
Ya da biri annem için
Yerli yersiz konuşsa,
Kalkar cevabını veririm
Ama karnının içindeyken,
Ne yapılabilir ki?
“Savulun, tutmayın beni” diye,
“Yaratık” filmindeki gibi
Çıkacak halim yok ya…
Hoş…
Çıksam bile ne derim en fazla?
“Ingaaa! ! ! ”
Kimse,
“Haklısın, özür dilerim” demez ki
En fazla pışpışlarlar
Tabii,
Hiçbir denizin tüm gün fırtınalı,
Hiçbir oyuncağın illa ki kırılgan,
Hiçbir masalın sadece kötü kahramanlı,
Ve hiçbir yerin yüzde yüz güvensiz
Olmaması gerekiyor
Böyle düşününce,
Sizi çok seven insanlarla
Yan yana odalarda kalmak gibi…
Yüzlerini görmediğiniz
Ama seslerini duyduğunuz;
Göbek şeklindeki
Duvarınıza kulaklarını dayayıp,
Her hareketinize sevinen insanlarla
Aynı otelde,
Tam pansiyon bedava bir tatil gibi…
Bir bebek, doğmadıktan sonra
“Annesinin karnı” olarak
Her yere gidebilir
Her ayıp filmi izleyip,
Her küfrü duyabilir
Bir zamanın bebekleri,
Ve bugünün büyüklerinin
Tek avuntusu,
Bebeğin doğduğunda,
Hiçbirini hatırlamayacak olmasıdır
Zira o,
Bir kadına tartı üstünde
Aldığı kiloları zevkle izleten;
İçi,
Oraya nasıl girdiğini bilmeyen
Minik bir insana kiralanmış,
Yegâne tapılası göbek;
Ve bu kadar sevildiği halde,
Bir an önce çıkması beklenen
Tek kiracıdır
Anne karnında da
Gülüp ağlayabilir,
Sıkılabilir,
Dinleyebilir,
İsteyebilir,
Alabilir,
Alamayabilir,
İsyan edebilir,
Bekleyebilir,
Uyuyabilir,
Acıkabilir,
Doyabilir,
Meraklanabilir,
Tanıyabilir,
Sevebilir,
Nefret edebilir,
Ölebilirsiniz
Yolun başında veya sonunda…
Ya da o yolu hakkıyla geçebilirsiniz
Anne karnı,
Oraya düştüğün gün doğduğun;
Doğduğun günse,
Yeni bir hayata başlamak için
Öldüğün yerdir
Hayatın
Hazırlık sınıfıdır
Orada da
İyiler, ortalar, pekiyiler vardır
Tutunmak,
Düşmemek,
Yaşamak için mücadele vardır
Aslında
Hayatın hazırlık sınıfından çok,
Onun siyah beyaz bir eskizidir
Hatta,
Ta kendisidir
Kayıt Tarihi : 16.3.2007 18:50:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hanzade Servi](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/03/16/anne-karni.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!